1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünyada kadına şiddet

Ulrike Mast-Kirschning28 Aralık 2004

Kadına karşı şiddet günümüzde sadece geri kalmış toplumlarda görülen bir sorun değil. Avrupa’dan Asya’ya kadınların cinsel ya da fiziksel şiddete maruz kaldığı görülüyor. DW’den Ulrike Mast-Kirschning dünya kadınlarının durumunu anlatıyor...

https://p.dw.com/p/Aadp
Dünyanın hemen hemen bütün bölgelerinde kadına karşı şiddet görülüyor...
Dünyanın hemen hemen bütün bölgelerinde kadına karşı şiddet görülüyor...Fotoğraf: AP

Küreselleşme çağında cinsiyet ayrımı ve kadına karşı şiddetin hala varlığını sürdürdüğünü görmek için Avrupa’ya bakmak yeterli. Neoliberal pazar anlayışı, yaşlı ve çocukların bakımını bireylerin kişisel sorunu ve devlete bir yük olarak görüyor.

Cinsiyetler arasında daha fazla demokrasi sağlanması talebi de öyle. Bu konuda kadınların kendi başlarına mücadele etmesi bekleniyor. Yeni pazar anlayışını benimseyen ülkelerde toplumsal normların çözüldüğü ya da değiştiğine tanık oluyoruz. Bu süreçte kadınlara karşı şiddet de artış gösteriyor.

Avrupa

Buna bir örnek, Doğu Avrupa. Eski Doğu Bloku ülkelerinden ya da bu ülkeleri transit bölge olarak kullanarak daha çok kadın Batı ülkelerine pazarlanıyor.

Batı Avrupa’da durum iç açıcı değil. Federal Alman Hükümeti’nin yaptırdığı bir araştırma, ülkede her üç kadından birinin aile içi fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor.

Güney Asya ve Ortadoğu ülkeleri

Yakın ve Ortadoğu ülkelerinde ise dine dayalı devlet düzenine bağlı ataerkil yapı içinde, kadınların genellikle her türlü haktan yoksun ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördükleri gözleniyor. Bu toplumsal yapıyı muhafaza etmek için kız çocuklarına yeterli eğitimin verilmediği görülüyor.

Asya’nın güneyinde, özellikle de Tayland’da, çocuk ve kadınlar, kendi ülkelerinde, seks turistlerine pazarlanıyorlar. Malezyalı, Filipinli ve Endonezyalı genç kadınlar ise başka ülkelere hizmetçi olarak gönderiliyor. Bu kadınlar insanlık dışı koşullarda köle gibi çalıştırılıyor.

Savaş stratejisi

Irak, Afganistan ya da Balkanlar ve Afrika gibi gibi savaş ve kriz bölgelerinde kadınların sırtına ek bir yük biniyor. Eşleri savaşta yaralanan, ölen ya da esir alınan kadınlar bir yandan hayatta kalmaya çalışırken, diğer yandan da diğer aile bireylerini yokluk içinde beslemeye çalışıyor.

Bu bölgelerde kadına karşı cinsel şiddet bir savaş stratejisi olarak kullanılıyor. Cinsel şiddet bu anlamda kız çocuklarında, kadınlarda, ailelerinde ve toplumda etkisi uzun yıllar sürecek derin yaralar açıyor. Konunun tabu haline getirilmesi ise travramın kuşaklar boyunca sürmesine neden oluyor.

Bireysel sorun değil

Kadına karşı şiddet sadece bireysel ve ailevi bir sorun değil. Dünya genelindeki değişim sürecinin bir parçası. Sorunun nedenlerinin araştırılması, ortaya dökülmesi ve çözümlenmesi gerekiyor. Çünkü kadınların ezilmesi ve kaybetmesi, tüm toplumun kaybetmesi demek.