1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Davos Zirvesi'nde yoksullar konuşuldu

Peter Heilbrunner31 Ocak 2005

Siyaset ve ekonomi dünyasının önde gelen isimlerinin her yıl biraraya geldiği İsviçre'deki Davos toplantıları tamamlandı. Yaklaşık 2 bin 250 kişinin katıldığı zirveye yoksullukla mücadele tartışmaları damgasını vurdu.

https://p.dw.com/p/AayQ
İrlandalı şarkıcı Bono, Davos'ta Almanya Başbakanı Schröder ile görüştü
İrlandalı şarkıcı Bono, Davos'ta Almanya Başbakanı Schröder ile görüştüFotoğraf: AP

Her yıl yöneticiler, politikacılar ve eğlence dünyasının ünlü isimleri dünya sorunlarını tartışmak üzere İsviçre’deki dağ köyü Davos’ta bir araya geliyor. Davos Ekonomi Forumu’na bu yıl ortalama 2bin 250 kişi katıldı. En büyük ilgiyi Fransa cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın yoksullukla mücadele için global bir vergi konması önerisi topladı. Yoksullukla mücadele Tony Blair ve Gerhard Schröder’in de konuşmalarının ana konusuydu.

Gelecek nesillere karşı sorumluluk

Davos’ta beş günlük zirvenin ardından pazar günü öğleden sonra katılımcılar son kez toplanırken hava çok güzeldi. Zirvenin kurucusu Klaus Schwab’ın zirveden çıkardığı netice şuydu:

“Bizim önce kendimize sonra üzerinde yaşadığımız dünyaya, Dünya vatandaşlarına ve gelecek nesillere karşı bir sorumluluğumuz var. Ancak o zaman dünyanın içinde bulunduğu durumu düzeltebiliriz.”

Davos’ta Afrika’daki yoksulluktan global ısınmaya kadar birçok konu konuşuldu. Güney Afrika sivil toplum örgütü “Civicus” yöneticisi Kumi Naidoo:

“Biz otuz yıldır kalkınma yardımının gayri safi yurt içi hasılanın yüzde biri oranınına ulaşmasını bekliyoruz. Bunu sadece beş endüstri ülkesi başardı. İleri adım atmak için bir politik bir girişim olmadığı sürece ilerleyemeyeceğiz.”

Yoksullukla mücadele önerileri

Davos’ta yoksullukla mücadele konusunda bir dizi öneri masaya yatırıldı. Fransa cumhurbaşkanı Jacques Chirac vergi konmasını, İngiltere başbakanı Tony Blair kalkınma yardımlarının arttırılmasını, bazıları da yoksul ülkelerin endüstri ülkeleri pazarlarına serbest girişinin sağlanmasını savundu. Avustralya başbakanı John Howard:

“Yoksullukla mücadele için endüstri ülkelerinin yapabileceği en önemli şey ticari engelleri ortadan kaldırmaktır. Serbest ticaret bu ülkeler için kalkınma yardımlarından daha fazla değer taşır.”

John Howard ve onun Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerindeki meslektaşlarına neden bunun için mücadele etmedikleri sorulabilir. Yeni bir dünya ticaret düzeni üzerine müzakereler aylardır askıda bekliyor. 26 Dünya Ticaret Örgütü üyesinin hazır bulunduğu Davos Ekonomik Forumunda bu düşünce diriltilmeye çalışıldı ancak bir sonuç çıkmadı.

Patronlar topu siyasetçilere attı

Davos’ta politikacılar dışında ekonomi patronları da bulunuyordu. Şirketlerin çevre koruma ve yoksullukla mücadele için neler yapabileceğiyse çok az kişinin cevaplamak istediği bir soruydu. Ekonomi patronları da topu tekrar politikacılara attı. New York borsası başkanı John Thain:

“Yatırımcılar yatırım yaptıkları şirketin çevre konusunda duyarlı olmasını talep edebilir. Ancak hükümetler de yardım etmeli. Vergiler şirketleri doğru olanı yapmaya teşvik etmesi açısından iyi bir yöntem.”

Birçok doğru ve önemli konunun konuşulduğu zirvenin ardından bir yıl içersinde konuşulanlardan hangilerinini gerçekleştirildiği ortaya çıkacak. Davos Ekonomik Forumu bir fikir alışverişi platformu olmanın ötesine geçemedi.