1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Der Spiegel: Yeni güvenlik yasası tartışmaları mantıklı

8 Ocak 2017

Alman basınında Almanya’da Berlin saldırısı sonrası başlayan terör ve iç güvenlik tartışmaları öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/2VU4G
Deutschland 'Je suis Berlin' an der Kaiser-Wilhelm-Gedächtniskirche
Fotoğraf: Getty Images/AFP/C. Bilan

09.01.2017 - Alman basınından özetler

Haftalık Der Spiegel dergisinde yeni güvenlik yasası tartışmalarının isterik değil mantıklı olduğuyla ilgili başyazı dikkat çekiyor. Yazıda Berlin saldırısıyla ilgili olarak hükümetin başarısız olduğu görüşüne yer veriliyor:

"Demokrasi her zaman özgürlük ve güvenlik arasındaki dengeyi sağlamalı. Bu saptama doğru olduğu kadar banal de. Ancak zor soru şu, doğru denge nedir? Öyle durumlar olabilir ki bir hükümet vatandaşının önüne çıkıp güçsüzlüğünü kabul edebilir. Dünyadaki hiçbir gizli servis sessizce radikalleşerek eyleme geçmiş bir teröristi durduramaz. Ancak saldırgan Anis Amri için bu geçerli değil. Hâlâ birçok soru açıklama bekliyor... Anis Amri vakası apaçık bir şekilde hükümetin başarısızlığını gösteriyor. İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, Schily döneminden bu yana en geniş kapsamlı güvenlik yasası reformunu sundu. Bakan ülkeden sınır dışı edilmesi gereken tehlikeli şahısların gelecekte sınır dışı edilene kadar kolayca gözaltına alınabilmesini sağlamaya çalışıyor. SPD'nin de buna artık engel olmaması doğru ve iyi bir şey."

Die Welt gazetesinde de terörle mücadele ile ilgili haberler dikkat çekiyor. Almanya'da bulunan 62 tehlikeli cihatçının sınır dışı tartışmalarını manşetten veren gazete, Almanya'da şu anda 224 tehlikeli yabancı ülke vatandaşının bulunduğunu bildiriyor:

"Berlin saldırganı Anis Amri'ye yardım edenlerin aranması yoğun bir şekilde devam ederken, Tunuslu saldırganın tehlikeli olarak sınıflandırıldığı ancak eksik evrak nedeniyle sınır dışı edilemediği bildirildi. Aynı sorun tehlikeli olduğu bildirilen ve Almanya'da bulunan 224 yabancı ülke vatandaşının bir kısmı için de geçerli. Bakanlık Welt am Sonntag'ın sorusuna bunlardan 62'sinin iltica başvurusunun reddedildiği cevabını verdi. Bu kişilerin derhal sınır dışı edilmeleri gerekiyor. Ancak geçerli kimlikleri bulunmadığı için bu zor."

Frankfurter Allgemeine Zeitung ise İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'in güvenlik ile ilgili önerilerine dikkat çekiyor:

"Almanya'da güvenlik alanında çalışan birbirinden bağımsız 37 tane kurum var. Polis, istihbarat, gümrük... Bu herhalde bir dünya rekoru olsa gerek ya da Batı dünyasında eşine az rastlanır bir durum. Sıkça birbirleriyle işbirliğinde, ancak çoğu kez de değiller. Bunu son yıllardaki büyük olaylar art arda yeniden ortaya koydu. 11 Eylül hazırlıklarının Almanya'da yapılmış olması, ‘Nasyonal Sosyalist Yeraltı' terörü ve şimdi de Noel pazarı saldırısı zanlısı Anis Amri olayı. Tüm bunlar dışında bir dizi göçmen bürosu da mevcut ki onların dijital iç işleyişi güvenlik kuvvetleri tarafından bile fazla bilinmiyor. Bu çok karmaşık bir yapı. İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'in bu hafta bunu değiştirmek için bir başlangıç yapmasınaysa, birçok eyaletten şiddetli itiraz sesleri geldi."

Süddeutsche Zeitung da güvenlik tartışmalarına katılıyor. Gazete gelecek hafta Avrupa Birliği'nde konu ile ilgili bir planın tartışılacağını aktarıyor:

"Avrupa Halk Partisi (EPP) Başkanı Manfred Weber on maddeli bir plan hazırladı. ‘Güvenliğin Avrupa'ya ihtiyacı var- terörle etkili bir şekilde mücadele için 10 talep' ismindeki bu çalışmayı Weber önümüzdeki hafta fraksiyon başkanlığında tartışmaya sunacak. Çalışmanın ana konusunu AB'de mültecilerin daha sıkı kontrole tabii tutulması oluşturuyor. Weber çalışmasında ‘Geçtiğimiz üç senede Avrupa'ya gelen mülteciler Avrupa çapındaki bütün veri bankalarının yardımıyla doğrulanacak' yazıyor. AB ülkeleri, Avrupa Polis Teşkilatı Europol'un merkezi olarak kaydetmesi için verileri daha iyi ve zorunlu olarak hazırlayacak. Weber böylece bütün ulusal güvenlik organlarının bu verilere ulaşabileceğini aktarıyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Seda Sezer Bilen