1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Deutsche Bank imaj tazeliyor

Ahmet Günaltay31 Temmuz 2013

Almanya’nın en büyük ticari bankası Deutsche Bank ‘kötü işletmeci’ imajından sıyrılmaya çalışıyor. Banka müşterisine odaklanarak inandırıcılık kazanmaya çalışacak.

https://p.dw.com/p/19HjH
Fotoğraf: Reuters

Finans krizinin aktörlerinden Deutsche Bank'ın mali yılı sadece 335 milyon euroluk kârla kapatması hissedarlarını hayal kırıklığına uğrattı. 335 milyon aslında küçümsenecek bir rakam değil. Ama Almanya'nın en büyük ticari bankası söz konusu olunca kârın bir yılda yarı yarıya erimesi alarm düğmesine basılmasına yetiyor. Deutsche Bank finans krizinin sonuçları kadar kendi imajıyla da boğuşuyor. Adı skandallara da karışan bu büyük Alman bankası işletmecilik anlayışını değiştirerek yenilenmeyi umuyor.

Deutsche Bank yönetim kurulunun iki eş başkanı son basın toplantısında yenilenme programı hakkında fazla bilgi vermekten kaçındı. Jürgen Fitschen ve Anshu Jain 2013 yılının ilk altı ayıyla ilgili rakamları açıklarken, bankadaki tadilatın devam ettiğini, sermaye donanımının ve bankacılık işlemlerinin beklentilere uygun olduğunu belirtmekle yetindiler.

Yönetim kurulunun zirvesi işlerin yolunda gittiği ve yeni işletmecilik anlayışıyla Deutsche Bank'ın imaj tazeleyeceğini iddia etse de rakamlar bunun tersini söylüyor. Bankanın brüt kârı yüzde 18 oranında eriyerek 790 milyon euroya düşerken, yılın ikinci çeyreğinde net kâr bir yıl öncesinin aynı dönemine göre yarı yarıya azalarak 335 milyon euroda kaldı.

Deutsche Bank'ın bilançosuna öncelikle banka hakkında açılan pahalı davalar zarar verdi. Alman medya tröstü Kirch'in iflasıyla ilgili tazminat davası on yıldır tamamlanamadı. Bütün bunlara libor skandalı olarak adlandırılan bankalar arası faiz manipülasyonu ile ABD'deki ipotek kredisi mağdurlarının Deutsche Bank'ı mahkemeye vermesi de eklenince Alman bankası ihtiyatlarını üç milyar euroya çıkarmak zorunda kaldı.

Yönetim kurulu eş başkanı Fitschen geçmişte işlenen hataların peşlerini bırakmadığının bilincinde. Yönetim kurulu eş başkanı kâr tutkusunun bankerleri nasıl yoldan çıkarabildiğine şöyle değindi: “Karşılaştığımız en büyük ithamlardan biri de ticari bankaların müşterinin menfaatlerini kollamak yerine kendi kazancına önem verdiği. Bunu yapanlar bankacılık prensip ve değerlerini bir yana bıraktı. Bu son derece ciddiye alınması gereken bir husus.”

Hizmet anlayışı ve prensiplere bağlılık

Geçen yılın sonlarına doğru yapılan bir ankete göre müşterilerinin sadece yüzde 40'ı Deutsche Bank'tan memnundu. Banka yönetimi bankanın kötüleşen imajını parlatabilmek için dümen kırmak ve iş ortağı dostu bir işletmecilik anlayışı getirmek zorunda olduklarını anladı. Fitschen, “Bankada nasıl karşılandığınızı ve size nasıl bilgi verildiğini tecrübe ettiğinizde, bunun üzerinizde olumlu etki bırakmasını istersiniz. Müşteri, velinimet olduğunu ve kendisine sunulan hizmetten asgari yarar sağlayacağını hissedebilmeli” dedi.

Deutsche Bank'ın yaklaşık yarısı Almanya'da olmak üzere bütün dünyada çalışan 100 bin personeline gönderdiği yeni bankacılık kuralları altı ana direktifi içeriyor: Dürüstlük, müşteriye odaklanma, yaratıcılık, disiplin, verimlilik ve işbirliği. Yönetim kurulu eş başkanı Fitschen ilkelerini, ‘sadece yasaların elverdiğini değil ama doğru olanı da yapmak' ve ‘uzun vadeli başarıyı kısa vadeli kâra tercih ederek hissedarlarımız için değer yaratmak' şeklinde özetliyor. Fitschen: “Sevilmesek de neyi nasıl yaptığımızın takdir edildiği ve iş ortağı olarak kabul edildiğimiz bir ortam yaratmak için canla başla çalışıyoruz. Bunu başarabildiğimiz takdirde, herkesin bizden memnun kalacağını tahmin ediyorum.”

Deutsche Bank eş başkanları Anshu Jain (solda) ve Jürgen Fitschen
Deutsche Bank eş başkanları Anshu Jain (solda) ve Jürgen FitschenFotoğraf: Reuters

Başarı için küçülmek şart

Deutsche Bank işyeri temsilciliği pek ikna olmuşa benzemiyor ve yeni uygulamanın bankada çalışanlar açısından doğurabileceği sonuçlardan endişe duyuyor. Sendika temsilcileri kontrol ve müeyyidelerin ön plana çıkarıldığını ve yeni bankacılık değerlerine uymayanların nasıl cezalandırılacağını bilmek istediklerini söylüyor.

Avrupa Birliği bünyesinde kararlaştırılan yeni bankacılık kurallarına göre ödenmiş sermayenin toplam varlıklar içindeki payının arttırılması gerekiyor. Yönetim kurulu eş başkanı Fitschen, 2015 yılında varılması gereken yüzde onluk öz sermaye oranını şimdiden yakaladıklarını söylüyor. Ancak diğer büyükler gibi Deutsche Bank da cirosunu azaltmak zorunda. Bankanın bilanço toplamı 1,9 trilyon euroyu buluyor. 2018'de yürürlüğe girecek olan yüzde üçlük borçlanma üst sınırı, bankaların aşırı miktarda ödünç parayla çalışıp durgunlukta batma tehlikesiyle karşılaşmaması için düşünülmüştü. Deutsche Bank yönetimi ciroyu 250 milyar euro azaltmakla bu kuralı yerine getirmiş olacaklarını söylüyor. Analiz uzmanları ise cironun en az 500 milyar euro düşmesi gerektiği görüşünde. Bu da Deutsche Bank'ın göz kamaştırıcı kârlar açıkladığı yılların geride kaldığını gösteriyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Sabine Kinkartz / Ahmet Günaltay

Editör: Başak Sezen