1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Devlet herşeyi bilmeli mi?

19 Nisan 2011

Avrupa Birliği özel telefon konuşmaları, internet bağlantıları ve elektronik postanın telekomünikasyon şirketleri tarafından arşivlenmesini istiyor. Avrupalılar özel hayatlarına müdahale edilmesinden kaygılı.

https://p.dw.com/p/10waN
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

AB bunun Avrupa’da yaşayanların öncelikle terör suçlarından korunması için elzem olduğunu savunuyor. AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Cecilia Malmström bu uygulamanın uyuşturucu kaçakçılarıyla, pedofil şebekelerin ortaya çıkarılmasına da yardımcı olduğunu söylüyor.

Ancak Birlik Komisyonu, yönetmeliği gözden geçirmiş ve kişisel verilerin korunması açısından bazı sakıncaları olduğunu saptamıştı. Komisyon haberleşme verilerinin arşivlenmesiyle ilgili yönetmeliğin bütün üyelerde uygulanmasında ısrarlı. Aralarında Almanya’nın da bulunduğu beş ülke henüz yönetmeliği yürürlüğe sokmadı.

'Büyük birader bizi gözlüyor'

Demonstration gegen Überwachung in Berlin
Fotoğraf: AP

İnternet aktivistleri kişisel verilerin depolanmasına şiddetle karşı çıkıyor ve ‘devletin veri toplama tutkusunu' eleştiriyorlar. Polisin hangi verilere ulaşabildiğini anlatan video internet sitelerinde milyonlarca kez izlendi. Sadece Almanya’da değil, bütün Avrupa’da. Çünkü haberleşme verilerinin arşivlenmesi bütün Avrupa’da tartışılan bir konu. AB Komisyonu bütün eleştirilere rağmen uygulamaya sahip çıkıyor. Birlik Komisyonu’nun içişlerinden sorumlu üyesi Cecilia Malmström bu sayede çok daha fazla delile ulaşıldığını ve aydınlatılan suç sayısının arttırıldığını savunuyor. Bayan Malmström şu örneği verdi: 'Macaristan ve Polonya’da dolandırıcılar 2009 ve 2010 yıllarında yaşlıları telefonla arayıp akrabaları olduklarını söyleyerek onlardan binlerce euro çarptılar. Polis arşivdeki haberleşme verilerini değerlendirerek suçluları yakaladı.'

AB Komisyonu, kişisel verilerin dokunulmazlığını savunanlar tarafından özel hayata müdahale olarak tanımlanan bu uygulamayı anlamlı buluyor. Komisyon bireylerin terör ve sair suçlardan korunabilmesi için telefon ve internet kayıtlarının bundan böyle de arşivlenmesinden yana. Ancak üye ülkelerde farklı uygulandığı için yönetmeliği yeniden gözden geçiriyor.

İçişlerinden sorumlu Komisyon üyesi Malmström üye ülkelerin bazılarında bu tür verilerin kullanılmasına kesin sınır konduğunu, bazılarında ise sınırlama getirilmediğini ve kimi ülkede verilerin iki yıl arşivlendikten sonra silindiğini, kimi ülkede ise bu sürenin altı ayı aşmadığını belirtti.

İstendiği halde uygulanmıyor

AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Cecilia Malmström
AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Cecilia MalmströmFotoğraf: AP

Cecilia Malmström bu farkların giderilip özel verilerin depolanmasında tek tip uygulamaya geçilmesini istiyor. Yönetmeliğin gözden geçirilmesinde özel hayatın dokunulmazlığına daha fazla özen gösterilmesine ve hangi verilerin hangi makamlar tarafından kullanılacağına da büyük önem verdiklerini söylüyor. Malmström yönetmeliğin bütün üye ülkelerde kullanılması gerektiğine de şüphe bırakmıyor.

Bu yönetmeliği Komisyon’un icat etmediğini vurgulayan Malmström üye ülkelerin oy birliğiyle Komisyon’dan böyle bir yönetmelik istediklerini hatırlattı.

Yönetmeliğin uygulanmadığı Almanya’nın Brüksel tarafından para cezasına çarptırılması söz konusu. 2006 yılında hazırlanan yönetmelik Almanya’da yasalaşmış ancak Anayasa Mahkemesi, kişisel bilgilerin dokunulmazlığını yeteri kadar dikkate almadığı gerekçesiyle geçen yıl yasayı iptal etmişti. Kişisel verilerin nasıl arşivleneceği o tarihten beri koalisyon ortakları arasında tartışılıyor.

Deutsche Welle Türkçe

LeonStebe/A. Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu