1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Devlet kışkırtmalara müdahale etmiyor“

Cem Sey / Washington, Baha Güngör / DW20 Nisan 2007

Malatya’da Zirve yayınevinde katledilenlerin mensup olduklanı Hıristiyan cemaati ‘İzmir İsevi Topluluklar Derneği’nin vaizi Zekai Tanyar DW’ye konuştu. Tanyar, bugüne kadar koruma talep etmeyi gerektirecek ölçüde bir tehdit almadıklarını, en ciddi sıkıntılarının Türk Hıristiyanları aleyhine yürütülen kışkırtma kampanyalarına devletin müdahele etmemesi olduğunu söyledi.

https://p.dw.com/p/AZPS
Tanyar, Malatya'daki cinayetlere kamuoyundaki kışkırtmaların neden olduğunu belirtti.
Tanyar, Malatya'daki cinayetlere kamuoyundaki kışkırtmaların neden olduğunu belirtti.Fotoğraf: AP

Zekai Tanyar, Malatya’da öldürülen Hıristiyanların mensup olduğu Hıristiyan Cemaati İzmir İsevi Topluluklar Derneği’nin vaizi. Malatya saldırısı gerçekleştiği sırada bir vaaz vermek üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne gelmek üzere yoldaydı.

Tanyar, olaydan sonra hissettiklerini Deutsche Welle’ye şöyle anlattı: “Tamam, insanlar dövüldü, sövüldü, İnciller yırtıldı. O tür şeylerle karşılaştık. Bir yerde de bekliyoruz. Ama bu inanılmaz bir vahşetti. Hepsi de öyli son derece yumuşak huylu insanlar. Hepsini tanıyorum. Bunun arkasında sürekli olarak bir anti propagandayla küçük düşürme yatıyor. En üzücü tarafı o.”

"Ciddi tehdit almadık"

Tanyar, bazı sataşmalara rağmen bugüne kadar ciddi bir tehditle karşılaşmadıklarını da aktardı: “Belirgin bir tehdit yoktu. Genelde, arada bir öyle birçok kişiye bazen bir tehdit gelebiliyordu. Necati de demişti, yani onlara da öyle laf atan türden birkaç şey olmuş. Ama çok öyle ciddiye alınıp da koruma istenecek bir şekilde değil.”

Son yıllarda devlet baskısının azaldığını ama kamuoyundaki kışkırtmaların bu olaya neden olduğunu savunan Zekai Tanyar, “Bizi beyin yıkamayla suçluyorlar, ama tam tersine onlar insanları cinayet işletecek duruma getiriyor” dedi.

Hıristiyan vaiz, Malatya gerçekleşen saldırıdan, bugüne kadar kışkırtmalara ilgisiz kalan devlet kurumlarını sorumlu tuttu: “Hıristiyan olan bir Türk vatan hainidir, ülkesini sevmez, ülkesine karşı çalışan insandır filan... Bunlar gazetelerde, televizyonda açık açık söyleniyor. Bize ne söz hakkı, ne bir şey. Ve insanların gözünde resmen bir karalama kampanyası kaç yıldır sürüyor. Bizi esas üzen, devletin buna karşı -RTÜK olsun, devletin diğer kuruluşları olsun-, hiçbir şey yapmaması.”

"Devlet Hıristiyan düşmanlarına müdahale etmeli"

Zekai Tanyar, bu olaydan sonra devletin, halk arasında Türk Hıristiyanlarına karşı önyargılarına ve Hıristiyan düşmanı kafa yapısına müdahele etmesini beklediklerini belirtti.

Bu Pazar günü Arizona’nın Mesa kentinde Word of Grace Kilisesi’nde vereceği vaazda da Tanyar Malatya katliamına değineceğini anlattı: “Kaçınılmaz bir şekilde biraz değineceğim. Çünkü çok taze bir olay. En azından o insanların ölen kişilerin aileleri ve oradaki cemaat için dua etmeleri açısından kısa da olsa değineceğim tabii buna.”

Susanne Geske: Eşim şehit oldu

Bu arada Malatya’da Zirve Yayınevi’ne düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Alman vatandaşı Tilman Geske’nin eşi Susanne Geske, Deutsche Welle Türkçe Servisi’nden Baha Güngör’ün sorularını yanıtladı. “Ben, hayat arkadaşımı ve çocuklarım da babalarını kaybettiler” diyen Susanne Geske, eşinin İsa mesih, Malatya ve Türkiye için şehit olduğunu söyledi. Geske, ”Eşimin kanı boşa akmadığını biliyorum. Bu kesinlikle Malatya ve tüm Türkiye için yeni bir başlangıç olabilir Türkiye’deki Hiristiyanlara güç verebilir” diye konuştu.

Türkiye’nin laik bir ülke olduğunu ve din özgürlüğü açısından güzel yasalar bulunduğunu aktaran Susanne Geske, “Laikliğin gerçekten uygulanması çok iyi olur” dedi. Geske, Türk medyasını dürüst olmamak ve laikliği yeterince savunmamakla eleştirirken yasaların uygulanması halinde Hristiyanlar, Ermeniler, Aleviler ve diğer tüm dinlere mensup insanların Türkiye’de birliktelik içersinde güzel bir yaşam sürdürebileceğine dikkat çekti.

Türkiye’de Hiristiyanların daha özgür bir yaşam için mevcut yasaların uygulanması gerekliliğin altını çizen Susanne Geske sözlerini şöyle sürdürdü: ”Güzel yasalar var ancak bunlar uygulanmıyor. Bizlere izin verilmiyor. Yaptırmıyorlar. Biraz daha özgürlük istiyoruz. Bize kötü bakmasınlar. Biz sadece dinimizi yerine getirmek istiyoruz. Toplantı yapmak istiyoruz. Ancak bize izin vermiyorlar. Yer bulamıyoruz. Belediyeler bize izin vermiyor.”