1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Die Welt: Tsipras bir teşekkürü hak etti

14 Ocak 2019

Yunanistan’da patlak veren hükümet krizi ve ABD Büyükelçisi'nin Alman şirketlerini Baltık Denizi’ndeki boru hattı projesine katılmamaları yolunda uyarması Alman gazetelerinde öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/3BUy7
Alexis Tsipras
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/P. Giannakouris

14.01.2019 - Alman basınından özetler

Die Welt gazetesi 'Makedonya' krizi yüzünden hükümet krizinin patlak verdiği Yunanistan'daki gelişmelere şu satırları ayırmış:

"Eskiden Yugoslavya'nın bir parçası olan Makedonya'nın Atina ile uzlaşarak Kuzey Makedonya Cumhuriyeti adını almasıyla anlaşmazlığın sona ereceği sanılmaktaydı. Binlerce yıllık tarihleriyle gurur duyan Yunanlar ise bulunan formülü beğenmediler. Koalisyon ortağı Anel partisinden Panos Kamenos'un istifası bu tepkiyi yansıtıyor. Güven oylamasında karar kılan Başbakan Tsipras gerekli oy sayısına ulaşamaz. Partisi Syriza anketlerde Yeni Demokrasi partisinin gerisine düştü. Tsipras muhtemelen bu yıl iktidarı kaybedecek. Reform gönülsüzlüğü nedeniyle ona bela okuyan Avrupalı politikacılar bu konuda Tsipras'a saygı duymalı ya da müteşekkir olmalılar. Çünkü o uzlaşma yoluyla Avrupa'da denge ve barışı korumak uğruna iktidarı kaybetmeyi göze aldı."

Neues Deutschland gazetesinin Yunanistan'daki hükümet krizini konu alan yorumunda şu satırları okuyoruz:

"Hükümet krizi aslında Aleksis Tsipras ve partisi Syriza'ya yarayabilir. Makedonya konusunda merkez sol muhalefetin desteğinden emin olabilir. Güven oylamasını kazanma ihtimali de az değil. Tsipras oylamayı atlatmak zorunda. Yoksa erken seçimleri kazanma şansı olamaz. Normal yasama süresinde seçmenlerinin ondan beklediği ancak hayal kırıklığına uğradığı sosyal durumu düzeltme vaadini yerine getirmeye çalışmalı. Yunanistan'ın milliyetçilik damarlarını kabartan gereksiz isim kavgasına değil hayat şartlarının düzelmesine ihtiyacı var."

ABD'nin Berlin Büyükelçisi Richard Grenell'in güvenlik riskini öne sürerek Kuzey Akımı 2 doğalgaz nakil boru hattı projesine katılan Alman şirketlerine ABD'nin yaptırım uygulayacağını duyurması Alman siyasi çevrelerinin sert tepkisine yol açtı. Süddeutsche Zeitung'un yorumunda ABD Büyükelçisinin haddini aştığı dile getiriliyor:

"Muhafazakâr partileri destekleyerek Avrupa ve Almanya'nın siyasetine yön vermeye kalkışan Richard Grenell şimdi de Kuzey Akımı 2 projesine katılan Alman holdinglerini yaptırımla tehdit ediyor. Proje, Almanya'nın Rus doğalgazına bağımlılığını arttırabileceği gerekçesiyle zaten eleştiriliyor. Ama karar yetkisi Washington ya da bir büyükelçide değil, Alman ve Avrupa hükümetlerindedir. Grenell kaygılarını Berlin yönetimiyle paylaşmak yerine doğrudan Alman şirketlerini hedefe oturttu. Bu yönteme sıkça başvuran Washington İran yaptırımlarına katılmayan Avrupa şirketlerini de cezalandırmakla tehdit etmişti. ABD Büyükelçisi, kimse ondan akıl vermesini istemediği halde Avrupa'nın politikalarını şekillendirmeye kalkışıyor."

Südwest Presse gazetesinin yorumunda yaptırım tehdidinin asıl amacının ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak olduğu belirtiliyor:

"Amerikan Büyükelçisinin derdi Avrupa'nın güvenliği değil, Amerikan şirketlerinin piyasa payıdır. Grenell'in davranışı Trump usulü ticaret politikasının tipik bir ifadesidir. Doğalgaz ithalatçısı ABD hidrolik kırma teknolojisi sayesinde gaz ihracatçılığına yükseldiğinden beri bütün dünyaya doğalgaz satmaya çalışıyor. Washington yönetiminin Amerikan ekonomik çıkarlarını kabul ettirmek için her türlü diplomatik nezaketi gözden çıkarmaya hazır olduğu anlaşılıyor. Almanya bu tehdide kulak asmamakla iyi eder."

DW, dpa, afp/AG, GA

© Deutsche Welle Türkçe