1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dilek Yücel: Lütfen Deniz’e mektup yazın!

19 Temmuz 2017

Türkiye'de tutuklu gazeteci Deniz Yücel'in eşi Dilek Yücel, eşine mektup yazılması çağrısında bulundu. Yücel, DW için kaleme aldığı yazısında "Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir" dedi.

https://p.dw.com/p/2gm83
Dilek ve Deniz YücelFotoğraf: privat

Bugün Deniz’in tutukluluğunun 156'ncı günü. Zaman bir yandan hiç akmazmış gibi gelirken, bir yandan da ayları deviriyor. Ne garip.

Hala iddianame yazılmadı. Deniz’in dosyası, aynı dava kapsamında tutuklu bulunan gazetecilerin dosyasından ayrıldı ve Deniz hala tecritte. 156 gündür koşullarındaki tek değişiklik (azıcık) "mektuplarla” ilgili oldu. Annemden sürekli mektup alıyordu, bir süredir benim de mektuplarım Deniz'e veriliyor.

Mektup Okuma Komisyonu, Almanya'dan bıkmadan gönderilen kartların Deniz'e verilmemesine sebep olarak "yabancı dilde yazılmış olmasını” gösterdiğinden, "O zaman hep beraber Türkçe mektup gönderelim” demekten başka bir şey gelmemişti aklıma. Ve geçen hafta itibariyle, Almanya'dan birçok insan, Deniz'e google translate yoluyla, sözlükten bakarak ya da Türkçe bilen arkadaşlarından yardım alarak, her “insanın” yüzünde içten bir tebessüm oluşturacak mektuplar yollamaya başladılar. Umuyorum, hepsi tek tek Canımdeniz’in eline geçecektir. Deniz'e 156 gündür Dublin'den mektup gönderen biri  var mesela. 156 gündür! Ve şimdi Türkçe yazmaya başladı. Bu kadar güzel olabiliyor işte bazen insanlık.

Dilek Yücel Postkarte
Fotoğraf: Privat

Ricamdır: Lütfen Deniz'e yazın!

Şimdi de Die Welt gazetesi , Deniz'e yazılan Almanca mektupları Türkçe’ye tercüme ederek, Silivri'ye göndermek üzere kolları sıvadı ve Almanca’dan Türkçe’ye tercümeler için bir mail adresi açtı: schreibdeniz@weltn24.de (Schreib Deniz = Deniz'e yazın). Almanca mektuplar  bu mail adresine göderiliyor ve die Welt Türkçe’ye çevirip Silivri’ye, Deniz’e postalıyor. Ricamdır: Lütfen Deniz’e mektup yazın. “Senin için ne yapabilirim?” diyen arkadaşlarım, Deniz’e yazın. Deniz’i soran arkadaşlarımız, Deniz’e yazın.

Deniz günde 6 tane gazete alıyor, televizyonu var. Haberleri takip ediyor. Yani dış dünyadan, olan bitenden haberdar.  Mektuplarınızda ona  gündelik hayattan bahsetmenizi rica edeceğim. Yani dışarıdan. Deniz’e öyle güzel mektuplar yazın ki, okuduğunda bir çiçeği koklamış gibi olsun. Renkli kağıtlara yazın mektuplarınızı, renkli zarflara koyun. (Çok şey istemeye başladım galiba, affedin) Hapishanede her şey gri çünkü!

Toprağa çıplak ayak basmış gibi hissetsin, mektuplarınızı okuduğunda, bir ağaca dokunmuş gibi...

Şiir gibi güzel, ferah mektuplar yazın Deniz’e. Okuduğunuz kitaplardan beğendiğiniz bölümleri yazın. Unesco’nun Dünya Kültür Miras Listesi'ndeki tarihi bölgelerden bahsedin. (Deniz sever tarihi, arkeolojik yerleri) Sigaranın zararlı etkilerini hangi meyve-sebzeyi yiyerek azaltabiliriz mesela, bunları yazın. (Çok sigara içmesin mesela, bunu da  yazarsanız hayır demem.)

Belki komik gelecek size söylediklerim, belki çocukça... Ama bütün bunlar sizin, dışarıda, özgürken, üzerine hiç düşünmeden hayatınızda olan "insani” şeyler. Ancak özgürlüğünden haksızca mahrum edilmiş bir insan için, o çok basit şeyler, bir lüks haline gelir. Ve ancak yine  çok basit bir şey hatırlanırsa, tüm bu dediklerim anlamını bulacak: Deniz önce bir "insan”.  Her gazeteci önce bir insandır, değil mi?  Ve bir "insan” 141 gündür tecritte.

Unutulmasın, tecrit, bir insan hakkı ihlâlidir. Deniz’den özgürlüğü haksızca çalınmışken, ona “dışarısını, özgürlüğü, hala çağlayan hayatı” ancak biz kelimelerimizle betimleyebiliriz.

Deniz’e bıkmadan ve daima yazmanızı rica ediyorum. Çünkü "Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir”. Deniz özgür kalana dek, her mektubumuz, bir damla olsun!

Kalpten teşekkürlerimle,

İlker Deniz Yücel

Adres:  9 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

B Blok 54 Nolu Koğuş

Silivri / Türkiye

© Deutsche Welle Türkçe

Dilek Yücel