1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Disketler sanatın hizmetinde

Nihat Halici24 Temmuz 2013

Disketler… 1980'li ve 90'lı yılların veri taşıyıcıları... ‘Ömrünü tamamlayan’ bu küçük veri depolama araçları, İngiliz sanatçı Nick Gentry tarafından farklı bir amaçla kullanılıyor.

https://p.dw.com/p/19DhP
Fotoğraf: Fotolia/von Lieres

33 yaşındaki Nick Gentry, disketlerle büyümüş, oyunlar kaydetmiş, arkadaşlarıyla paylaşmış… Şimdi, 3,5 inçlik plastik disketleri sanatı için kullanıyor.

Nick Gentry, "Neden herkes düz beyaz bir tuval kullanmalı ki? Bunu düşündüğümde, bir sanat eserini farklı yorumladığımı anladım. Bunu da çalışmama, panoma uyarladım" diyor.

Sanatçı, fırça ve boya kullanmaya başlamadan, disketlerin renklerine göre bir düzenleme yapıyor. Önce portreleri için disketlerle renk geçişlerini belirliyor sonra da onları panoya yapıştırarak, tuvalini hazırlıyor.

Nick Gentry, "Burnun üç boyutlu görünmesini istiyorum. Yani burası açık ve şurası da gölgeli olmalı. Burnun altı da biraz koyu olmalı. Proporsyonlar uymalı" diye konuşuyor.

100 disketten bir resim çıkıyor

Teknolojiye sanatçı dokunuşu

Bir resim için yaklaşık yüz diskete ihtiyacı bulunuyor. Eserleriyle, internet teknolojilerindeki gelişmenin baş döndürücü hızına dikkat çekmek istiyor.

Nick Gentry, "Teknolojiyi seviyorum, etrafım onunla çevirili. Yeni teknolojilerle çalışıyorum ancak geçmişte kullandığımız teknolojilerden de vazgeçemiyorum. Sanırım benden daha genç olanların böyle bir bağ kurmaları mümkün değil" diyor.

Nick Gentry yılda yaklaşık 40 disket resim tasarlıyor. Eserleri Avrupa ve ABD'de sergilenmiş. Değerleri, 18 bin ila 40 bin euro arasında değişiyor. Dünya genelinde koleksiyoncular ve San Francisco Modern Sanatlar Müzesi, eserlerin alıcıları arasında.

Londra'nın East End banliyösü... Burada,  birçok göçmen ve tüm dünyadan yaratıcı kişi yaşıyor. Gentry'nin atölyesi de burada. 2006 yılında Londra sanat ve tasarım okulu Central Saint Martin'den mezun olan sanatçı, keşfedilmek umuduyla çalışmalarını evlerin duvarlarına asmaya başlamış. Onu keşfedense, internet üzerinden Amerikalı bir galeri sahibi olmuş. Artık sanatıyla geçimini sağlayabiliyor.

‘Sanatını sosyal ağlarla icra ediyor’

Nick Gentry, "Bu benim için çok önemli. Portrelerim için buradaki farklı yüzlerden esinlenebiliyorum. Londra'da tüm dünyadan insanlar var. Ve tüm bu ilham kaynaklarının kapımın önünde olması harika" diye konuşuyor.

Günümüz teknoloji ve sosyal ağları olmasaydı, Nick Gentry'nin disket resimleri de olmazdı. Dünyanın farklı yerlerinden kişiler ona disketlerini yolluyorlar. Bu işbirliği, sanatının oldukça önemli bir parçası.

Nick Gentry, "Sanatçı ile eserleri izleyenler arasındaki mesafeyi kaldırmaya çalışıyorum. Bir galeride dolaştığınızda sıklıkla bir mesafe görürsünüz. Bunu kapatmaya çalışıyorum. İnsanların eserlerime yakınlaşması için sınırları kaldırıyorum. Çalışmalarım böyle oluşuyor" diyor.

Birçok kişi disketleriyle birlikte, disketlerin içinde ne olduğunu belirten küçük notlar, mektuplar da yazıyor. Ancak Gentry disketlerin içindekilere hiç bakmamış. İçeriğin, eserlerinde bir sır olarak kalmasını istiyor. Sanatçı, boyadan sonra disketlere son bir cila atıyor.

Porteleri, kimliksiz. Onlar, tıpkı bu fikrin doğduğu gibi sadece teknolojinin insanlar üzerindeki etkisini anlatıyor...


© Deutsche Welle Türkçe

DW/UD/GA/BÖ/NH