1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Doğu Avrupalı çocukların dramı

Kerstin Hilt16 Ekim 2004

BM Çocuklara Yardım Fonu UNICEF, Doğu Avrupa’da her üç çocuktan birinin yoksulluk içinde yaşadığını açıkladı. UNICEF’in hazırladığı raporda, Doğu Avrupa’daki çocuklar arasında alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığının da giderek arttığına dikkat çekildi.

https://p.dw.com/p/AafU
Sokakta yaşayan çocukların büyük bir bölümü uyuşturucu bulmada birbirlerine yardım ediyor
Sokakta yaşayan çocukların büyük bir bölümü uyuşturucu bulmada birbirlerine yardım ediyorFotoğraf: AP

Ukrayna’nın Karadeniz kıyısındaki Odessa kenti, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından yepyeni bir çehreye kavuştu. Odessa, şık semtleri, kumsalları ve restore edilen opera binasıyla tüm dünyadan turistlerin uğrak yeri olmaya başladı. BM Çocuklara Yardım Fonu UNICEF görevlilerinden Rudi Tarneden kentin pırıltısının sadece yüzeysel olduğunu anlatıyor:

”Çocuklu genç bir kadın akşam bana fuhuş teklifinde bulundu. Kentte insanlar birbirine zıt dünyalarda yaşıyor."

Yoksulların sayısı arttı

Çocukların yoksulluk ya da refah içinde olmaları, kuşkusuz ailelerinin durumuna bağlı. Komünist rejimin yıkılmasının ardından, yoksulların durumu çok daha kötüleşti. İşsizlik, alkol bağımlılığı, boşanma oranının son derece yüksek olması ve geleceğe ilişkin umutsuzluk, UNICEF’in "sosyal stres" olarak tanımladığı olgular. Bir çok ailenin çocuklarını yurtlara vermesi, bu koşulların sonucu. Rudi Tarneden, Doğu Avrupa’da, toplam 700 bin çocuğun ailesinin yanında yaşamadığını, Rusya’daki çocuklar da eklendiğinde, bu sayının daha da büyük boyutlara ulaştığını kaydediyor:

"Yurtta büyümek, şefkat, kişisel destek ve korunma duygusundan yoksul kalmak anlamına geliyor. Odesa’da, yurtlardan kaçmış çocuklarla konuştum. Hepsinin söylediği, yurttaki hayata dayanamadıkları, diğer çocuklardan dayak yedikleri ve geleceklerini başka bir yerde bulmayı umduklarıydı."

Sokak gelecek vaad etmiyor

Ancak, sokak da çocuklara hiçbir gelecek vaadetmiyor. Sokakta yaşayan çocuklar, kendi geçimlerini sağlamak zorunda. Rudi Tarneden, geçim koşulları şöyle ifade ediyor:

"Çalışarak, uyuşturucu madde satarak, hırzsızlık yaparak ya da dilenerek geçiniyorlar. Odessa’da, sokaklarda yaşayan yaklaşık 3 bin çocuk herşeyi birbiriyle paylaşıyor. Paylaştıkları şeylerin başında ise, uyuşturucu madde, ya da uyuşturucuyu damarlarına aktaracak enjektörler geliyor. Ve ne yazık ki, bu çocukların çoğu HIV taşıyor. Sokak çocukları, yaşadıkları hayata katlanamdıkları için kendilerini uyuşturma yolunu seçiyor ve bu çocukları bekleyen geleceği tahayyül etmek çok güç."

AİDS tehlikesi

Sokak çocukları, özellikle AIDS virüsü nedeniyle toplum için de büyük bir sorun oluşturuyor. Geçimini fuhuşla sağlayan birçok çocuk, kendileriyle temasta bulunanlara AIDS bulaştırıyor. Geçen yıl içinde 230 bin kişinin virüse yakalandığı Doğu Avrupa, dünya çapında HIV'in yayılma oranının en yüksek olduğu bölge. HIV taşıyan kişilerin çocukları ise, yoksulluğa ve dışlanmaya mahkum oluyor. Ukrayna ya da Moldavya gibi ülkelerde bu çocuklar okullara alınmıyor ve böylece geleceği ilişkin perspektif şansından yoksun kalıyor. Ve Doğu Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğu, yüzyüze olduğu bu sorunu görmezlikten gelmeyi ve gizlemeyi tercih ediyor. UNICEF bu büyük sorunla mücadele amacıyla özellikle bilgilendirme ve sosyal hizmet alanında etkinlik göstermeyi amaçlıyor.