1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Doğu illerinde eğitim ve güvenlik kaygısı

30 Eylül 2016

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kamuda 20 bin öğretmeni açığa alan hükümet, 10 Ekim’de yeni atamalar yapacak. Doğu illerinde öğretmenler de veliler de sürecin belirsizliğinden şikayetçi.

https://p.dw.com/p/2QkSF
Türkei südostanatolische Stadt Hakkari - Grundschule
Fotoğraf: DW/A.E. Duran

Türkiye'de 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi, pek çok alanda olduğu gibi eğitimde de deprem etkisi yarattı. Darbenin başarısız olmasının ardından hükümet, son 2,5 ayda kamu ve özel sektörde çalışan 50 bin öğretmene ve 2 bin 349 akademisyene görevden el çektirdi. Bu nedenle eylül ayı ortasında okulların açılması ile birlikte, yüzlerce okulda öğretmen açığı yaşanıyor.

Hükümet ise eğitimdeki öğretmen açığını kapatmak için 10 Ekim’de 20 bin sözleşmeli öğretmenin atamasını yapmaya hazırlanıyor. Bu arada yalnızca FETÖ ile ilişkilendirilen öğretmenlerin değil, muhalif kimliğe sahip sol görüşlü öğretmenlerin de açığa alınması, AKP’nin eğitimde kadrolaşmaya çalıştığı iddialarını da gün yüzüne taşıyor.

Türkiye’nin doğusunda öğretmen açığı

15 Temmuz sonrasında kamuda açığa alınan 20 bin öğretmenden 9 bin 800'ü sol görüşlü Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim Sen’in üyesi. Eğitim Sen üyesi öğretmenler, 21 Aralık ve 29 Aralık’ta gerçekleştirilen barış eylemlerine katılmak ile suçlanıyor. Hükümet bu tarihlerde yapılan grev ve mitinglerin “PKK’ya yardım” amacı taşıdığı iddiasında.

Özellikle Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Türkiye’nin doğusundaki kentlerde açığa alınan öğretmen sayısı hayli yüksek. Örneğin yalnızca Diyarbakır’da açığa alınan öğretmen sayısı  4 bin 285'e ulaşmış durumda. Açığa alınan öğretmenler nedeni ile eğitim öğretim yılına sorunlu başlayan bir diğer il de Türkiye’nin en doğu ucunda yer alan Van. Darbe girişiminden bu yana, kentte açığa alınan öğretmenlerin sayısı 765. Bu öğretmenlerin yüzde 90’dan fazlasını Eğitim-Sen’li öğretmenler oluşturuyor.

Türkei Stadt Van - AKP Parteigebäude, Spuren von Anschlag
VanFotoğraf: DW/A.E. Duran

Van’da okul bahçeleri boş

Bölgenin hem turizm hem de ticaret merkezi olan Van, son yıllarda aldığı göçlerle giderek artan bir nüfusa ev sahipliği yapıyor. 12 Eylül’de PKK tarafından AKP İl Binası’na gerçekleştirilen bombalı saldırının şokunu henüz üstünden atamamış olan kentte, sessizlik hakim. Demokratik Bölgeler Partili (DBP) 4 ilçe belediyesine kayyum atanması sonrasında PKK’nın bombalı eylemlerinin merkez üslerinden biri haline gelen Van’da insanlar tedirgin. AKP il binasına yapılan saldırıların izleri hala canlılığını koruyor.

Halkın ‘yeni bir saldırı olacak mı’ endişesine, son 10 günde ders zilinin öğretmensiz çalması eklenmiş durumda. Zira öğretmensiz geçen dersler nedeniyle eğitimde ciddi aksaklıklar söz konusu. Pek çok aile, boş geçen dersler nedeni ile çocuklarını okula göndermezken, kent merkezindeki bazı okul bahçelerinin tenhalığı da bu tabloyu doğruluyor. Adını vermek istemeyen bir öğrenci velisi, “Eğitimde zaten zayıf olan bir bölgedeyiz. Bir de bu olaylar nedeniyle çocuklarımız batıdaki öğrencilerden daha da geri kalıyor” diyor. İlkokul 4. sınıf öğrencisi bir öğrencinin velisi ise, öğretmen açığı kapansa dahi çocuğunu okula göndermekten çekindiğini belirterek, “Şehrin göbeğinde bombalar patlarken, ben nasıl çocuğumu sokağa bırakacağım?” diye konuşuyor.

Türkei Blick auf ostanatolische Stadt Van
Fotoğraf: DW/A.E. Duran

Açığa alınan öğretmenler zorda

Öte yandan açığa alınan öğretmenlerin durumu da bir başka gerilim konusu. Zira bine yakın öğretmenin bir anda açığa alınması, öğretmen ailelerini maddi olarak hayli sıkıntıya sokmuş durumda. Üstelik bazı ailelerde hem anne hem de babanın öğretmen olması ve her ikisinin de görevden alınması, büyük mağduriyetler yaşanmasına neden oluyor. Adını vermek istemeyen açığa alınmış bir öğretmen, “Hem ben hem de eşim açığa alındık. Geçen sene aldığımız ev eşyalarının borçlarını ödeyemeyecek durumdayız. Çocuğumuzu anaokuluna vermiştik, artık masraflarını karşılayamayacağımız için geri aldık” diyor. Van’da onlarca öğretmen ailesi hemen hemen aynı sıkıntıları yaşıyor.

Kentte açığa alınan öğretmenler, geçen hafta toplu olarak Valiliğe giderek itiraz dilekçesi vermek istedi. Ancak, güvenlik güçleri öğretmenlerin konvoy halinde Valilik’e gitmesine izin vermedi. Daha sonra küçük bir grupla itiraz dilekçelerini Valilik’e sunan öğretmenler, bir an önce sınıflarına dönmek istediklerini dile getiriyorlar. Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Gülcan Korkmaz Sağyiğit’e göre, Eğitim-Sen’li öğretmenlerin açığa alınmasının arkasında hükümetin kendisine muhalif kesimleri susturma isteği yatıyor. Kendisi de açığa alınan öğretmenlerden biri olan Sağyiğit, “Bizi bir gün grev yaptığımız için ‘eğitimi aksattınız’ diyerek açığa aldılar. Ama oluşan öğretmen eksiği nedeniyle öğrencilerimizin eğitimi haftalardır aksıyor. Şimdi bunun suçlusu biz miyiz?” diye soruyor.

Hakkari’de gündem eğitim değil, güvenlik

Van’ın hemen güneyinde yer alan ve devlet güçleri ile PKK arasındaki çatışmaların en yoğun yaşandığı kent olan Hakkari’de de eğitim sezonu sancılı başladı. Ancak bu sancının gerekçesi öğretmen açığı değil, giderek tırmanan çatışma süreci. Kentte FETÖ soruşturmaları veya PKK’ya yardım iddiası ile açığa alınan öğretmen sayısı Van’a göre çok düşük. Ayrıca, kentte bulunan ‘norm kadro' öğretmen sayısının fazlalığı da eğitimde ciddi bir aksaklık yaşanmasının önüne geçmiş durumda. Zaten kentin gündemi de eğitim değil, bölgede sıcaklığı her geçen gün artan çatışmalar.

Devlet birkaç haftadır, Hakkari kırsalında binlerce asker ile operasyon yürütüyor. PKK ise bu operasyonlara karakol baskınları, koruculara yönelik saldırılar ve kent merkezlerine yakın noktalardaki bombalı eylemlerle yanıt veriyor. Etrafını saran tepelerdeki dev karakollar ile 24 saat gözlenen Hakkari kent merkezi ise görece olarak sakin. Kayyum atanan 2 il belediyesinden biri olan Hakkari’de, belediye binası, özel harekat timleri ve panzerler ile sarılmış durumda. Belediye binasının askerler tarafından kuşatılmasını çatık kaşlarla izleyen Hakkarililerin bakışları ise, kentte sükunetin ne kadar bıçak sırtı bir durumda olduğunun göstergesi.

Hakkari’de yaşayan emekli öğretmen C.D, uzun yıllar öğretmenlik yaptığı Hakkari’de öğrencilerin olumlu bir gelecek beklentisinden giderek koptuğunu söylüyor. Savaş süreci ve bölgedeki huzursuzluğun eğitim kaygılarının çok önüne geçtiğini vurgulayan C.D, “Öğretmen olsa da olmasa da sonuçta Hakkari’yi çevreleyen dağlardan gelen silah ve bomba sesleri, herşeyin üzerini örtüyor” şeklinde konuşuyor.  

Türkei Blick auf südostanatolische Stadt Hakkari
HakkariFotoğraf: DW/A.E. Duran

10 Ekim’de 20 bin öğretmen atanacak

Sonuç olarak, ülke genelinde açığa alınan 20 bin öğretmenin durumu belirsizliğini koruyor. Görevlerine iade mi edilecekler yoksa meslekten men mi edilecekler, gerçekleştirilen soruşturmalar sonucunda ortaya çıkacak. Hükümet ise, öğretmen açığına karşı binlerce yeni atama yapma hazırlığında. MEB'in ‘norm fazlası’ olarak tanımlanan, yani tam zamanlı çalışmasa da ücret alan 41 binin üzerinde öğretmeni bulunuyor. Hükümet şimdi bu öğretmenleri tam zamanlı olarak görevden alınan öğretmenlerin yerine atamaya hazırlanıyor.

Bu arada yeni atanacak 20 bin öğretmen için gerçekleştirilen ‘mülakat süreci’ de 28 Eylül’de tamamlandı. Ancak, mülakat sürecinde AKP’ye yakın öğretmen adaylarına öncelik tanındığı yönündeki iddialar, hükümetin eğitim alanındaki kadrolaşma çabası olarak yorumlanıyor. Norm kadroların nasıl dağıtılacağının belirsiz olduğuna dikkat çeken Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Gülcan Korkmaz Sağyiğit ise, ”Bu alanda ciddi bir torpil ve kadrolaşma yaşanacağını düşünüyoruz. Ayrıca sözleşmeli öğretmenleri işe almakla öğretmenlerin iş güvencesi de çöpe atılmış oluyor” diye konuşuyor.

Aram Ekin Duran