1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Doğu- Batı uçurumu hala kapanmadı

2 Ekim 2007

3 Ekim Çarşamba, Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinin 17. yıl dönümü. Ancak kutlamalara Almanya’nın doğusu ve batısı arasındaki sosyo-ekonomik uçurum gölge düşürüyor.

https://p.dw.com/p/Bm1E
3 Ekim'de Almanya’nın tüm eyaletlerinde törenler düzenleniyor.
3 Ekim'de Almanya’nın tüm eyaletlerinde törenler düzenleniyor.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Almanya, yeniden tek bir devlet oluşunun 17. yıl dönümünü kutluyor. Berlin Duvarı’nın yıkılışıyla, Soğuk Savaş’tan Almanya’nın payına düşenlerin artık ‘icabına bakıldığı’ düşünülüyordu. Ancak birleşmenin ardından geçen onca yıla yıla rağmen, hala Doğu ve Batı’daki yaşam koşulları arasında büyük farklar var.

Son yapılan kamuoyu araştırmaları Doğu’daki nüfusun dörtte üçünün kendini ikinci sınıf vatandaş olarak gördüğünü ortaya koyarken, Batı’dakilerin dörtte üçüyse Doğu’dakilerin bu düşüncede olmalarına anlam veremiyor. Kamuoyu yoklaması ayrıca halkın yaklaşık beşte birinin hala Berlin Duvarı'nın yeniden kurulmasını istediğini ortaya koydu. Emnid araştırma enstitüsü tarafından yapılan kamuoyu yoklamasına göre, halkın yüzde 75'iyse ’utanç duvarı’nın yıkılmasından memnun olduğunu ifade etti.

Alman Federal Parlamento Başkan Yardımcısı Wolfgang Thierse ise toplumda farklı düşüncelerin olabileceğini, ancak konunun rasyonel bir şekilde ele alınması gerektiğini söylüyor.

“Her şeye rağmen çok yol aldık“

Thierse, “Öncelikle konunun karşılıklı iddilardan arındırılıp, gerçekçi bir şekilde ele alınması gerekiyor. Siyasi ve ekonomik bir sistem olan Demokratik Alman Cumhuriyeti ortadan kalktı. Doğu Almanya, başarılı bir siyasi ve iktisadi sistemle, Batı Almanya ile birleşti. Yani bir anlamda çıraklar ve ustalar buluştu. Ancak bu bir ölçü olarak algılanamaz. Birleşmeden 17 yıl sonra bu kadar çok mesafeler kat etmemize rağmen, bunların görmezden gelinmesi, bu tür düşüncelerin var olması ürkütücü” dedi.

Wolfgang Thierse sözlerini, “Ben de Doğu’daki işsizlik oranının Batı’ya göre iki kat daha fazla olduğunu biliyorum. Hala Batı’ya oranla Doğu’da ekonomik istikrar sağlanabilmiş değil, çalışan ve emekli maaşları Batı’ya göre daha düşük. Bu yüzden Doğu’dakilerin kendini geri plana atılmış hissetmelerini anlıyorum. Ancak Doğu’dakilerin kendilerini iki şeyle mukayese etmelerini istiyorum. Hem Almanya’nın batısındakilerle hem de Doğu ile. İşte o zaman daha nelerin yapılması gerektiği daha iyi saptanmış hem de geride bırakılan 17 yılda nelere ulaştığımız ortaya konmuş olur“ diye sürdürdü.

Kalkınma fonu tartışması

İki Almanya’nın birleşmesi, uzun yıllar iki ayrı devletin çatısı altında yaşamış iki toplumun yeniden kaynaşması yolunda atılmış köklü bir adım. Sosyo-ekonomik ilerlemiş Batı ile daha geri düzeydeki Doğu’daki yeni eyaletler arasında bir denge sağlanabilmesi için ise her iki tarafın da gayret göstermesini gerektiriyor.

Batı’dakiler Doğu’daki vatandaşların kalkınması için her ay maaşlarının bir bölümünü devletin yardımlaşma fonuna aktarmak zorunda kaldı. Doğu’dakiler de demokrasiye açılan kapıyla birlikte, göç ve işsizliğin boyutlarını daha çok hisseder oldu.

Doğu’ya aktarılan dayanışma fonlarının yeterince iyi ve etkin şekilde kullanılmadığıysa bir başka iddia. Almanya Başbakanı Angela Merkel 17. birleşme yıl dönümü arifesinde, dayanışma fonlarının nerede ve nasıl kullanılacağı konusunda Doğu’daki eyaletlere daha çok söz hakkı verilmesini istedi.

Federal Parlamento Başkan Yardımcısı Thierse de Doğu’daki eyaletlere dayanışma fonu gelirlerinin kullanımı konusunda daha fazla serbestlik tanınmasından yana, “Ancak kontrolü de elden bırakmamak gerek” diyor.

Thierse’ye göre, “Eyalet bazında daha fazla ekonomik serbesti verilmesine karşı değilim. Öncelikle dayanışma fonu ödemelerinin 2019 yılına kadar devam ettirileceği garanti edilmeli. Almanya’nın doğusunun hala ülkenin tamamının desteğine ihtiyacı var. Yani Batı’ya ekonomik açıdan bağımlı. Ancak yapılan ödemelerin nereye ve nasıl kullanıldığı da kontrol edilmeli“.

Çok sayıda etkinlik

Bu arada Batı ve Doğu Almanya'nın birleşme günü olan 3 Ekim, özellikle Almanya'nın başkenti Berlin'de çok sayıda etkinlikle kutlanacak. Almanya'da her yıl başka bir eyaletin başkentinde düzenlenen resmi birleşme töreni, yarın Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin başkenti Schwerin kentinde yapılacak.

Berlin'deki, Brandenburg, Mecklenburg-Vorpommern, Aşağı Saksonya, Hessen, Saarland, Rheinland-Pfalz ve Schleswig-Holstein eyaletlerinin temsilciliklerinde bahçeler ziyaretçilere açılacak. Gendarmenmarkt adlı meydanda da konserler verilecek ve fayton gezintileri düzenlenecek.

Tarihi Brandenburg Kapısı önünde kurulacak sahnelerde de çeşitli konserler verilecek. Bu nedenle tarihi kapıdan Zafer Anıtı’na kadar uzanan ana cadde trafiğe kapatılacak. Cadde, 4 Ekim Perşembe akşamı yeniden trafiğe açılacak.

Cami ve mescitler 'kapıları açıyor'

Ayrıca Almanya'daki tüm cami ve mescitlerde 'camiler birlikte geleceğin köprüsü' sloganıyla Açık Kapı Günü düzenlenecek.

Almanya'da dört büyük Müslüman çatı kuruluşu tarafından oluşturulan Almanya Müslümanlar Koordinasyon Kurulunun (KRM) sözcüsü Bekir Alboğa, bu konuda Köln kentinde düzenlenen bir basın toplantısında camilerdeki Açık Kapı Günü’nün tanıtımını yaptı.

Alboğa, Almanya'da 3 Ekim’in tatil günü olması nedeniyle yaklaşık 10 yıldan bu yana 2 bine yakın cami ve mescitte Açık Kapı Günü düzenlendiğini belirterek, “İki toplum arasındaki ilişkiler, bu günde daha da sıkılaşıyor. İslamiyet hakkında bilgisi az olanlar bu sayede bilgilerini arttırabiliyor. Camileri görerek kafalarındaki ön yargıları kırabiliyorlar. Camilerde Almanlara İslamiyet anlatılacak“ dedi.