1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ecevit Cumartesi defnedilecek

Zeynep Gürcanlı/Ankara, Ajanslar6 Kasım 2006

Siyasi hayatına CHP’de başlayıp DSP’de devam eden eski Başbakan Bülent Ecevit’in yaşamını yitirmesinin ardından, siyasiler, iş dünyası ve sivil toplum örgütlerinden mesajlar gelmeye devam ediyor. Ecevit’i son yolculuğuna uğurlamaya hazırlanan Türkiye'de bu kaybın siyasete etkisinin ne olabileceği hesaplanmaya çalışılıyor.

https://p.dw.com/p/AZdh
Ecevit’in ölümü ile ilgili yayınlanan taziye mesajlarındaki ortak nokta Ecevit’in “dürüstlüğü ve ilkeli siyaset anlayışının” vurgulanması idi.
Ecevit’in ölümü ile ilgili yayınlanan taziye mesajlarındaki ortak nokta Ecevit’in “dürüstlüğü ve ilkeli siyaset anlayışının” vurgulanması idi.Fotoğraf: AP

172 gün once geçirdiği beyin kanaması nedeniyle hastaneye kaldırılan Türkiye’nin eski başbakanlarından Bülent Ecevit, yaşama gözlerini yumdu. Doktorlar, Ecevit’in ölüm nedenini dolaşım ve solunum yetmezliği olarak açıkladılar. 81 yaşında ölen Ecevit, 11 Kasım Cumartesi günü toprağa verilecek. Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit ve DSP kurmaylarının yaptığı değerlendirme sonucunda, eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in cenazesinin, şehir dışından gelecekler ve çalışanların da geniş katılımı dikkate alınarak ve bu yöndeki talepler doğrultusunda, 11 Kasım Cumartesi günü toprağa verilmesinin daha uygun olacağına karar verildi. Ecevit'in nereye defnedileceği konusunda ise henüz kesin karar alınmadı. Bülent Ecevit’in Ankara’daki Devlet Büyükleri Mezarlığı'na defnedilmesi planlanıyor.

Kendi deyimiyle "sadece eşini değil, dostunu ve yol arkadaşını da kaybeden" Ecevit’in 60 yıllık eşi Rahşan Hanım büyük üzüntüsü nedeniyle evine çekildi. Ecevit için gelen taziyeleri, kurucusu ve onursal genel başkanı olduğu Demokratik Sol Parti’nin liderleri kabul ediyor.

Siyasilerden mesajlar

Türkiye’deki sol hareketin liderlerinden olmasına rağmen, Ecevit’in ölümü ülkede tüm kesimlerde büyük üzüntüye neden oldu. Yayınlanan taziye mesajlarındaki ortak nokta ise Ecevit’in “dürüstlüğü” ve “ilkeli siyaset anlayışının” vurgulanması idi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer mesajında, Ecevit’in siyasi yaşamı boyunca etik değerleri “hep ön planda tuttuğunu” belirterek, hizmetlerinin Türk ulusunun tarafından her zaman saygıyla anımsanacağını söyledi. Türk siyasetinin önemli bir şahsiyetini kaybettiğini vurgulayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da tüm Türk halkına bu büyük kayıp için başsağlığı diledi.

Yıllarca Ecevit’le aynı parti içinde birlikte çalışan, ancak 1980 darbesinin ardından yollarını ayıran anamuhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri Deniz Baykal ise, Ecevit için “hepimizin öğretmeniydi” ifadesini kullandı. Baykal, Ecevit’in sadece “Türkiye ve Türk sosyal demokrat hareketi” için değil, “tüm dünyadaki sosyalistler için” büyük bir kayıp olduğunu da vurguladı. Sosyalist Enternasyonal toplantısı için Şili’de bulunan Baykal, Ecevit’in cenaze törenine yetişebilmek için programını yarıda keserek Türkiye’ye hareket etti.

Demirel hastaneye geldi

Ancak taziye mesajları arasında en anlamlı olanlardan biri kuşkusuz, Ecevit’in siyaset hayatı boyunca en büyük rakibi olan, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den geldi. Türkiye’de biri sağ, diğeri sol ideolojinin bu iki büyük lideri arasındaki siyasi çatışmalar, 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde öyle bir noktaya varmıştı ki, ne Demirel ne Ecevit birbirleriyle konuşuyor, birbirlerinin elini sıkmıyorlardı. Ancak darbeyle birlikte gözaltına alınan Demirel ve Ecevit, eski anlaşmazlıkları unutup yıllarca siyasi yasakların kalkması için omuz omuza çalıştılar. Askeri yönetimin sona erip yasakların kalkmasının ardından yeniden siyasi rakip haline gelen Ecevit ve Demirel arasında, siyasi görüş ayrılıkları hep sürdü.

Ancak bir daha, iki lider arasında hiç konuşmamazlık durumu yaşanmadı. Nitekim, Ecevit’in ölümünün ardından hastaneye giden siyasetçilerden ilki de Demirel oldu. Demirel yaptığı açıklama ile, en büyük siyasi rakibinin kaybını, “Türkiye’deki tarihi bir dönemin kapanışı” olarak nitelendirdi.

Eski gazeteciydi

Meclis Başkanı Bülent Arınç, Türk halkının Ecevit’in adını hafızasından “asla silmeyeceğini” söylerken, Türkiye’deki islami hareketin temsilcilerinden Refah Partisi’nin lideri Recai Kutan ise, Ecevit için, “O, Türk siyasetine dürüstlük ve saygınlığı getirmiş, ilkeli bir siyaset adamıdır,” dedi.

Ecevit’in kaybı için üzülen sadece Türkiye değildi. Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştiren Türkiye başbakanı olarak dünya tarihine de simgesini vuran Ecevit için, Kıbrıslı Türkler de yas tutuyorlar. Türk siyaset hayatına, ödünsüz laik çizgisi, milliyetçilik ile sosyal demokrasi birleştirmesiyle damgasını vuran Ecevit’in kaybına üzülenleri sayarken, kesinlikle Türkiye’deki gazetecileri de anmak gerekiyor. Çünkü Türk basın mensupları sadece yıllarca icraatlarını izledikleri, kimi zaman övüp, kimi zaman en sert ifadelerle eleştirdikleri bir siyasetçiyi kaybetmediler, aynı zamanda, kendi mesleklerinden birine, gazeteci kökenli bir Başbakan’a da veda ettiler.

Siyasi etkisi tartışılıyor

Türkiye, bir yandan Ecevit’i son yolculuğuna uğurlamaya hazırlanırken, diğer yandan bu büyük kaybın siyasete etkisinin ne olabileceğini de hesaplamaya çalışıyor. Ecevit, rahatsızlanmadan once verdiği son röportajda Türk soluna “birlik” çağrısında bulunmuştu. Ancak siyasi gözlemciler, bu vasiyetin bile, Türk sol hareketini şu anda yaşamakta olduğu keskin görüş ayrılıklarından arındırıp, biraraya getiremeyeceğini belirtiyorlar. Ecevit’in kurduğu Demokratik Sol Parti’nin, bu büyük kaybın ardından bir süre, Rahşan Ecevit’in etrafına kilitleneceği belirtiliyor.

Ancak Bülent ve Rahşan Ecevit’in siyaseti bırakmalarının ardından, girdiği ilk genel seçimlerde ancak yüzde 1 oy alabilen partinin, kısa sure içinde siyasi etkinliğini iyiden iyiye yitirmesi ve Türk tarihinin “eski siyasi partiler” sayfasında yerini alması bekleniyor.