1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

EFTA AB ile işbirliği yapıyor

Gernot Jaeger30 Ekim 2004

Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi EFTA, Avrupa’nın nisbeten daha az tanınan örgütlerinden biri. İngiltere, Danimarka, İsveç, Finlandiya ve Portekiz’in de üye olduğu EFTA bir zamanlar Avrupa Birliği’nin rakibiydi. Bugün ise EFTA ülkeleri AB’ne üye. Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi’nin sadece dört üyesi kaldı: Norveç, İzlanda, İsviçre ve Liechtenstein.

https://p.dw.com/p/Abep
EFTA 1960 yılında düzenlenen törenle imzalanmıştı.
EFTA 1960 yılında düzenlenen törenle imzalanmıştı.Fotoğraf: dpa

EFTA’nın Genel Sekreter Yardımcısı, Diplomat Oystein Hovdkinn bu görevi devralmadan önce uzun yıllar boyunca Norveç Dışişleri Bakanlığı’nın görevlisi olarak, ülkesini Almanya ve Avusturya’da temsil etti. Hovdkinn, EFTA’nın anlamı ve politik niteliğine ilişkin soruyu şöyle yanıtlıyor:

"Bunu nasıl ölçebiliriz? Biz dört küçük devletiz. Bunu gizlemek mümkün değil, ayrıca gizlemek gibi bir amacımız da yok. Ama küçük olmak, zaman zaman güç kaynağı da olabiliyor. Ve, -alçakgönüllüğü bir yana bırakırsak- belki de büyüklük kavramından çok daha önemliyiz.”

Dört EFTA üyesi ülke Norveç, İzlanda, İsviçre ve Liechtenstein arasındaki serbest ticaret anlaşması, ticari ürünleri, kamu hizmetlerini, sermayeyi ve kişileri kapsıyor. Bu dört ülkenin ayrıca birçok diğer ülke ve AB ile de ticaret anlaşmaları var. AB, EFTA’nın en önemli faaliyet alanında da bu küçük örgütün ortağı.

"En önemlisi AB iç pazarında etkinlik göstermek. AB’nin bu alandaki entegrasyon projesinin bir parçasıyız. Yani ticaret, serbest dolaşım, sermaye ve hizmet alanlarını kapsayan AB iç pazarına dahiliz.”

Ortak iç pazar

Sözkonsu ortak iç pazar, AB’nin en önemli projelerinin başında geliyor. Bu proje kapsamında tüm AB üyesi ülkeler, ürünlerini hiçbir engelle karşılaşmadan diğer üye ülkelere satabiliyor. Aynı zamanda diğer üye ülkelerde örneğin fabrika kurmak ya da kişilerin serbestçe yaşaması ve çalışması mümkün. Bu uygulama 1994 yılından bu yana EFTA ülkelerinden Norveç, İslanda ve Liechtenstein için de geçerli. Bu üç ülke, AB devletleriyle birlikte Avrupa Ekonomi Bölgesi EWR’i oluşturuyor. 10 yıl önce yapılan bir halk oylamasında çoğunluğun sağlanamadığı İsviçre ise EWR’e dahil değil.

Diğer üç üyeye gelince: Norveç büyük bir petrol ve doğalgaz ihracatçısı. Norveç’de balıkçılık da büyük önem taşıyor. İzlanda da balıkçılık sektörünün büyük olduğu bir ülke. 30 bin nüfuslu Liechtenstein ise, gizli banka hesaplarının açılabildiği bir finans merkezi. EFTA kurallarına uyulmasından sorumlu olan Michael Sanchez-Rydelsi, Avrupa Ekonomi Bölgesi’ne ilişkin kuralları kimin belirlediğini şöyle açıklıyor:

“Açık konuşmak gerekirse, Avusturya, İsveç ve Finlandiya’nın 1994 yılında ayrılmasıyla, EFTA’nın önemi azaldı. Dolayısıyla AB ile ilişkilerde de EFTA’nın konumu zayıfladı ve etki alanı daraldı.”

AB ile EFTA arasında belirlenen kurallar, bağlayıcı niteliğe sahip. Anlaşmazlık durumunda, EFTA’nın Lüksemburg’da kendi adalet divanı var. Ancak so sözü Brüksel söylüyor.

EFTA ne kadar boyun eğecek?

EFTA’nın bu koşullara daha ne kadar zaman boyun eğeceği bilinmiyor. İsviçre ve ya da Norveç’in günün birinde AB’ne katılması durumunda, diğer ülkenin konumu daha da zayıflayacak. EFTA Genel Sekreter Yardımcısı, Norveç’li Diplomat Oystein Hovdkinn, bunun bilincinde.

“En büyük iki üyesinin AB’ne katılması halinde, EFTA’nın gelecekte kalıcı olmasını düşünmek güç. Ama şu anda böyle bir durum sözkonusu değil. Gerek İsviçre gerekse Norveç’in ve bildiğim kadarıyla İzlanda ve Liechtenstein’ın yakın gelecekte böyle bir niyeti yok.”

Yani EFTA’nın Brüksel’deki merkezinde çalışan 100 kişi ile, Lüksemburg ve Cenevre’deki meslektaşları için henüz endişe edilecek bir durum sözkonusu değil. İsviçre ve Norveç’de AB üyeliği için yapılan referandumlarda halk, üyeliğe “hayır” demişti.

EFTA büyüyebilir

Ayrıca daha fazla küçülmesi mümkün olmayan EFTA, aksine yeniden büyüyebilir. EFTA üyeliği ve dolayısıyla Avrupa iç pazarına katılım, Hırvatistan gibi AB üyeliğine namzet ülkeler için bu yolda bir ara etap oluşturabilir. EFTA aynı zamanda, halihazırda AB’ne katılma şansı bulunmayan ülkeler için de seçenek olabilir. Örneğin Ukrayna ya da Belarus için. Ancak bunlar henüz teoriden ibaret. Şu anda EFTA'’a üyelik için tek bir başvuru yok.

Yine de, ne kadar küçük kalırsı kalsın, EFTA’nın yakında yok olması da beklenmiyor. Diplomat Oystein Hovdkinn de bu yönde iyimser:

"Yakında Brüksel’de yeni bir binaya taşınacağız. 10 yıllık kira anlaşması imzaladık ve bu anlaşmanın uzatılması da mümkün. Kısacası; EFTA daha uzun süre varlığını sürdürebilir.”