1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

120310 Behindertensport Öffentlichkeit

19 Mart 2010

Son 15 yıl içinde engelli sporu profesyonelleşti. Kırılan rekorlar başarının göstergesi. Ancak medyanın ve toplumun ilgisizliği engelli sporcuları üzüyor.

https://p.dw.com/p/MXPH
Fotoğraf: AP
Paralympics Peking 2008 Basketball
)Fotoğraf: AP

Her gün düzenli olarak antrenman yapıyor, rekor kırmak için bedenlerinin sınırlarını belki de kimi zaman herhangi bir engele sahip olmayan atletlerden çok daha fazla zorluyorlar.

Köln Üniversitesi'nde hareket terapisi üzerine çalışmalar yapan Doç. Dr. Horst Strohkendl engelli sporcuların kırdıkları rekorların giderek diğer atletlere daha da yaklaştığına dikkat çekiyor. Strohkendl şöyle konuşuyor: "Engelli sporu çok yaygın olmamasına rağmen, bu alanda çok kısa sürede birçok başarı elde edildiğini teslim etmemiz gerekiyor. Son 15 yıl içinde engelli sporu profesyonelleşti. Öyle ki engelliler tarafından kırılan rekorlar diğer rekorlarla karşılaştırılabilir hale geldi."

Almanya'da her on kişiden biri fiziksel ya da zihinsel bir engele sahip. Bu oran göz önünde bulundurulduğunda engelli sporunun yeterince destek gördüğünü söylemek mümkün değil. Bunun en büyük nedeni belki de zihinlerdeki kusursuz atlet imajında yatıyor. Strohkendl'e göre bir diğer önemli problem, engelli sporunun karmaşık klasman sisteminde yatıyor. Strohkendl şu açıklamyı yapıyor: "Öncelikli hedef, âdil bir organizasyon yapmak suretiyle mümkün olduğunca fazla insanın spor müsabakalarına katılımını sağlamak. Bacaklarımı hareket ettirebilmem ya da tekerlekli sandalyeye bağlı olmam arasında çok büyük bir fark var. Yine aynı şekilde tekerlekli sandalyedeyken kollarımı kullanabiliyor muyum ya da bu konuda da kısıtlamam mı var?"

Kategori belirleme tartışması

Flash-Galerie Paralympics 2010
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Peki, bu kategorileri kim belirliyor? Toplamda kaç farklı kategori var? Kategoriler arasındaki kesin sınır nasıl tespit ediliyor? Köln Üniversitesi hareket terapisi uzmanı Doç. Dr. Horst Strohkendl, bu soruların kesin bir yanıtı olmadığını ve sürekli tartışma konusu olarak gündeme geldiğini belirtiyor.

Uluslararası Paralimpik Komitesi, şu an için altı kategoriden oluşan bir sistemi benimsemiş durumda. Bu kategorilerden ilkine bir uzvunda en az bir ana eklemi eksik olan atletler, ikincisine merkezî sinir sisteminin zarar görmesi sonucu hareket kabiliyetleri kısıtlanmış olanlar, üçüncüsüne ise görme kaybına sahip ya da göreme engelli atletler giriyor. Dördüncü kategoriyi tekerlekli sandalye kullanan atletler oluştururken, beşinci kategoriye boyu 1 metre 45 santimetrenin altında olan atletler giriyor. Son olarak altıncı kategori de diğer tüm bu 5 kategoride gruplandırılamayan atletleri kapsıyor.

Ayrıca alt kategoriler de var

Biathlet Thomas Oelsner Paralympics 2010
Fotoğraf: picture alliance / dpa

Bunun dışında spor dalına göre farklı alt kategoriler de bulunabiliyor. Örneğin birçok spor dalında âdil müsabaka ortamının sağlanabilmesi için ayakta yarışabilen, bacaklarını kullanamadığı için oturarak yarışan ve görme engelli sporcular farklı alt kategorilerde mücadele ediyor.

Bu kadar farklı alt kategori olması nedeniyle birçok kişi engelli müsabakalarını fazlasıyla komplike buluyor. Bazı yayın kuruluşlarıysa aynı nedenden ötürü bu konuda haber yapmaktan kaçınıyor. Almanya'nın en başarılı engelli sporcusu Marianne Buggenhagen'a göre ise bu durum biraz abartılıyor. Buggenhagen şunları kaydediyor: "Bu altından kalkılamayacak bir durum değil. Boksta ve halterde de farklı sıkletler var ancak basın bu spor dallarına yine de ilgi gösteriyor."


© Deutsche Welle Türkçe


Sarah Faupel / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Murat Çelikkafa