1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara-Moskova hattında gündem İdlib

14 Mayıs 2019

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Başkanı Putin, telefonda "muhaliflerin son kalesi" İdlib'de yaşanan gelişmeleri görüştü. Erdoğan, Şam'ı "Türk-Rus işbirliğini sabote etmeyi amaçlamakla" suçladı.

https://p.dw.com/p/3IStp
Russland Moskau Treffen Wladimir Putin und Tayyip Erdogan
Erdoğan ile Putin 8 Nisan tarihinde Kremlin'de görüşmüştüFotoğraf: Reuters/Kremlin/A. Nikolsky

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Liderler, ikili ilişkilerin yanı sıra İdlib'de yaşanan gelişmeleri ele aldı. Putin-Erdoğan görüşmesiyle ilgili ayrıntıları, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun pazartesi geç saatlerde Twitter üzerinden aktardı.

Altun'un aktardığına göre liderler, görüşmede İdlib'te son dönemde tırmanan şiddeti ele aldı. Altun, "Cumhurbaşkanımız, rejimin son iki haftadır İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesine yönelik ateşkes ihlallerinin endişe verici boyutlara ulaştığını; sivillerin yanı sıra okul ve hastanelerin hedef alınıp tahrip edilmesinin terörle mücadeleyle izahının mümkün olmadığını belirtmiştir" açıklamasında bulundu.

"Esad'ın amacı sabote etmek"

Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "rejimin amacının İdlib'te Türk-Rus işbirliğini sabote etmek ve Astana ruhunu zedelemek" olduğunu vurguladığı kaydedildi.

Erdoğan ve Putin'in "Soçi mutabakatına olan bağlılıklarını teyit ettiklerini" kaydeden Altun, Erdoğan'ın, mevkidaşına "Soçi Muhtırası'nın uygulanmasında önemli mesafe kat edildiğini, buna mukabil yaşanan saldırıların ortak hedeflere zarar verebileceğini" söylediğini belirtti.

Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da, salı günü bir telefon görüşmesi yaptı. İki bakanın, İdlib'de son dönemde tırmanan gerginliği ve alınacak tedbirleri görüştüğü bildirildi.

2018'in Eylül ayında Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen zirvede, Moskova ile Ankara arasında İdlib konusunda mutabakat sağlanmıştı. Bu kapsamda, İdlib'de 15-20 kilometre genişliğinde silahtan arındırılmış bir bölge oluşturulması kararlaştırılmış ve muhalif örgütlerin, oluşturulacak bu bölgeden çıkmalarının yanı sıra ellerindeki ağır silahları da bölgeden çekmeleri öngörülmüştü. Bu çatışmasızlık bölgelerinin denetim ve gözetim görevini ise Türkiye üstlenmişti. 

800 bin kişi yerinden olabilir

İdlib'de sekiz ay kadar süren göreli sükûnet, yerini kısa süre önce çatışmalara bırakmış durumda. Rusya destekli Suriye ordusunun bir süredir hava saldırıları düzenlediği bölgeyi binlerce sivil terk etmek zorunda kalmış bulunuyor. BM verilerine göre bu sayı bir haftada 150 bin oldu. BM ve insani yardım çalışanları, 800 bin kişinin yerinden edilme tehlikesi altında bulunduğu uyarısında bulunuyor.

İdlib, 2011 yılından bu yana sürmekte olan Suriye iç savaşında "muhaliflerin son kalesi" olarak nitelendiriliyor. Türkiye savaşta muhalifleri desteklerken, Rusya Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın en önemli müttefiği.

DW/BÜ,AÜ

© Deutsche Welle Türkçe