Erdoğan'dan AB'ye sert çıkış
27 Mart 2007
Avrupa Birliği’nin Berlin’de gerçekleştirilen 50. yıldönümü törenlerine Türkiye’nin davet edilmemesi Ankara’yı rahatsız etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada bu rahatsızlığını dile getiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin “dışlanması” konusunda, dönem başkanı Almanya’ya yüklendi.
Avrupa Birliği’nin, ekonomik, siyasi ve kurumsal sorunlar dışında, güvenlik, enerji ve yaşlanan nüfus gibi problemlerle de uğraştığını söyleyen Erdoğan, “Enerji, iş gücü, güvenlik, istikrar, üstün ekonomik yapı mı? Bunların cevabı Türkiye'dir” dedi. Avrupa Birliği’nin bazı üyelerini, “iç politik nedenlerle” Türkiye’ye engel çıkarmakla suçlayan Erdoğan, isim vermese de, bir sonraki cümlesiyle hedefinin Almanya Başbakanı Angela Merkel olduğunu belli etti.
Merkel’e sitem
Erdoğan, “Almanya'dan duyduğumuz sesler bizi üzmüştür. Kimseden iane beklemiyoruz. Eğer Avrupa Birliği bizim hakkımızda olumsuz düşünüyorsa bunu açıkça söylesin. Biz de yolumuza devam ederiz. Kopenhag kriterlerini Ankara kriterleri, Maastrich kriterlerini İstanbul kriteri yaparız” diye konuştu.
Erdoğan, 16 Nisan’da Hannover fuarı için Almanya’ya gideceğini, bu ziyaret sırasında Başbakan Merkel’e Türkiye’nin rahatsızlıklarını iletme fırsatı bulacağını da söyledi. Türkiye’nin “Avrupa Birliği’ne yük olmak istemediğini”, aksine Avrupa Birliği’nin “yükünü sırtlamak istediğini” vurgulayan Erdoğan, sözlerini “Türkiye karşıtları da er geç Türkiye’nin önemini anlayacaklardır” diye bitirdi.
“İktidarımızın başarısı”
17 Aralık 2005 tarihinin, Türkiye ve AB için önemli bir dönüm noktası olduğuna; 3 Ekim 2005'te ise katılım sürecinin resmen başladığına işaret eden Erdoğan, ''Bu, bizim iktidarımızın kesinlikle açık ve net başarısıdır. Yapılan lobilerin, kulislerin, diyalogların, yurtdışı ziyaretlerinin bir neticesidir'' dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir gerçeği ifade etmekten geçemeyeceğim. Yıllardır söyleriz, AB'yi Hristiyan kulübü olarak görmek isteyen çevrelerin tavırları, hiçbir zaman dünya gerçekleriyle, Avrupa'nın gerçekleriyle örtüşmemektedir.”