1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Eski üyeler genişlemeye hazır mı?

Bernd Riegert / DW11 Mart 2004
https://p.dw.com/p/Aa58

Avrupa Parlamentosu’nda 1 Mayıs 2004 tarihinde birliğe üye olacak 10 ülke hakkında son büyük görüşme yapıldı. Görüşmelere de parlamento uzmanlarınca hazırlanan yeni ilerleme raporları temel alındı. Yine aynı oturumda 2007 yılında Avrupa Birliği

ne üye olması beklenen Romanya ve Bulgaristan’ın üyelik sürecindeki hazırlıkları değerlendirildi. Deutsche Welle’de Bernd Riegert’in bu konudaki yorumu...

"1 Mayıs’ta

Birliğe üye olacak ülkelerin karnesinde kırık yok. Bazı konularda eksiklikler bulunsa da 10 ülke de üyeliğe hazır görünüyor. Avrupa Birliği Komisyonu’nun Kasım ayında dikkat çektiği eksiklikler konusunda ilerleme kaydedildi. Yine de özellikle gida güvenliği ve tarım sübvansiyonlarının dağılımında sorunlar bulunuyor.

1 Mayıs’ta Birliğe kabul edilecek ülkelerin bazılarında tarım sübvansiyonlarının ödenmesine hemen başlanamayacak, çünkü bu ödemeleri yapacak olan yönetim birimleri henüz yerterli altyapıya sahip değil. Bu

ise bu ülkelerdeki yönetim birimlerinin hatası olarak değil, tarım sübvansiyonlarının çok karmaşık olmasından kaynaklanıyor. Nitekim, Avrupa Birliği Komsiyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen de bu konuda Birliği eleştirdi.

10 ülkenin Mayıs ayında üye olması için yapılan teknik hazırlıklar, madalyonun yalnızca bir yüzü. Daha önemli olan konu

ise Avrupa Birliği’ndeki ülkelerin toplumların bu ülkeleri nasıl kabul edeceği. Tüm ülkelerde, ister yeni üyeler olsun, ister eski birlik ülkeleri olsun, her iki tarafta da bu konnuda büyük eksiklikler bulunuyor.

Üyelik süreçleri yıllar

ca sürse de eski üye ülkelerde kamuoyunda tartışmalar şimdi yeni yeni başlıyor. Göç korkusu, istihdam korkuları gibi konular tartışılıyor. Üye olacak ülkelerde ise Brüksel tehdit edici merkezi bir güç olarak algılanıyor.

2007 yılında üye olması tasarlanan Bulgaristan için raporda olumlu gelişmeler kaydedilirken, Romanya için aynı durum sözkonusu değil. Hatta Romanya’nın üye olup olamayacağı bile tartışma konusu yapılıyor. Romanya’nın hukuk devleti olmak ve demokratik ilkelerin uygulanması konusunda daha çok ilerleme kaydetmesi gerekiyor.

Bürokrasi ve adalet sisteminin her kademesinde yaşanan rüşvet ve yolsuzluk olayları, yoksulluk, işsizlik ve sağlık alanındaki altyyapı yetersizliği, son ilerleme raporunda ciddi sorunlar olarak ortaya konuldu. Ancak bu Romanya’nın AB’ye alınmayacağı anlamına değil, tam aksine ülkenin daha çok çabalamasına bir işaret olarak algılanmalı.

Kıbrıs’ın 1 Mayıs’ta AB üyesi olması

ise kesin. Eğer Ada‘nın bu tarihten önce birleşmesi de sağlanırsa, o zaman büyük bir başarı elde edilmiş olacaktır.

Avrupa Birliği tüm bu gelişmeler sürecinde aynaya bakmayı da ihmal etmemelidir. Nitekim

, genişlemeye eski üye ülkeler de genişlemeye hazır değil.

Örneğin, genişlem

eden önce Birlik‘teki birçok bürokratik düzenleme gözden geçirilebilir, anayasa konusunda karara varılabilirdi. 25 üye ülkenin oluşturacağı yeni Avrupa Birliği böylece yeni bir çerçevede biraraya gelecekti. Ne yazık ki bu, bugüne dek başarılamadı. Bundan dolayı Avrupa Birliği’nin ekonomik adımlarının yanısıra yapması gereken en ivedi iş, anayasa konusuna açıklık getirmektir."