1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Eşimin türbanına saygı duyulmalı"

Zeynep Gürcanlı/Ankara24 Nisan 2007

Dışişleri Bakanı Gül’ün 11. Cumhurbaşkanı olarak adaylığının açıklanması üzerine Gül’ün eşi Hayrünissa Gül’ün ‘türbanı’ gündeme oturdu. Hayrünissa Gül, türbanından dolayı üniversiteye kaydının yapılmaması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye aleyhine dava açmış, ardından davayı geri çekmişti.

https://p.dw.com/p/AZP6
Abdullah Gül, adaylığı resmiyet kazandıktan sonra "eşinin türbanına saygı gösterilmesini" istedi.
Abdullah Gül, adaylığı resmiyet kazandıktan sonra "eşinin türbanına saygı gösterilmesini" istedi.Fotoğraf: AP

Türkiye’de iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Cumhurbaşkanlığı için aday olarak halen Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten Abdullah Gül’ü seçmesinin hemen ardından tartışmalar da başladı.

Tartışmaların odağına ise Gül’ün türbanlı eşi Hayrünissa Gül oturdu. Kulislerde, resmi resepsiyonlara türbanlı eşiyle birlikte ev sahipliği yapmak isteyen Meclis Başkanı Bülent Arınç’a, özellikle üst düzey komutanlar tarafından verilen tepkilerin benzerlerinin önümüzdeki dönemde Abdullah Gül ve eşine de gösterilebileceği konuşulmaya başlandı.

Hayrünissa Gül, türbanından dolayı üniversiteye kaydının yapılmaması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye aleyhine dava açmıştı. Ancak daha Hayrünisa Gül’ün davası görüşülmeye başlanmadan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin daha önce açılmış bir başka türban davasında Türkiye lehinde karar verdiğine ilişkin ilk bilgiler basına sızmıştı. Hayrünissa Gül de Türkiye lehine bu kararın açıklanmasından sadece saatler önce davasını geri çekmişti.

"Bireysel tercih"

Nitekim Abdullah Gül’e cumhurbaşkanlığı adaylığı resmiyet kazandıktan sonra düzenlediği ilk basın toplantısında, eşinin türbanının "sorun yaratıp yaratmayacağı" soruldu. Gül’ün buna yanıt olarak ise eşinin türbanına saygı gösterilmesini istedi.

Eşinin türban takmasının "bireysel tercih" olduğunu söyleyen Gül, bunun tüm demokrasilerde var olan, bireysel hak ve özgürlükler içinde görülmesi gerektiği mesajını verdi. Gül, "Bu hak ve özgürlükler çerçevesinden bakarsanız Türkiye'nin birçok probleminin çözüleceğini göreceksiniz" dedi.

Meclis’in kendisini Cumhurbaşkanı seçmesi halinde halkla bütünleşeceğini de vurgulayan Gül, başta ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere, tüm siyasi partilerle görüşeceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı görevine gelmesi halinde, Dış politikadan kopmayacağının da işaretini veren Gül, "Dış politika cumhurbaşkanlığının en çok ilgilendiği konulardan biri" dedi.

Muhalefetten tepkiler

Gül’ün adaylığına muhalefetin tepkisi ise gecikmedi. Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi sözcüleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı’na kendisinin aday olmayıp, Gül’ü önermesini 14 Nisan’da Ankara’da yüz binlerce kişinin katıldığı mitinge bağlayarak "Halkın tepkisi etkisini gösterdi" diyerek yorumladılar.

Abdullah Gül’ün adaylığına en sert tepki ise anamuhalefet lideri Deniz Baykal’dan geldi. Baykal, Gül’ü Cumhurbaşkanı olması halinde partisinin politikalarından sıyrılması konusunda uyardı.

Gül’ün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Emir ve kumandası altına girmemesi gerektiğini” vurgulayan Baykal, “Aksi halde bundan Gül’ün de, Türkiye’nin de büyük zarar göreceğini” söyledi.

Meclis’teki diğer muhalefet partileri, Anavatan ve Doğru Yol sözcüleri ise Gül’ün adaylığı konusunda net bir açıklama yapmaktan kaçınarak, "Konuyu değerlendireceklerini” söylemekle yetindiler.