1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

FAZ: Yaptrım silahı zamanla körelir

28 Kasım 2018

Rusya ile Ukrayna’yı savaşın eşiğine getiren Azak Denizi’ndeki kriz Alman gazetelerinin öne çıkan yorum konusunu oluşturuyor. Gazeteler ağırlıklı olarak yaptırımların etkisini değerlendiriyor.

https://p.dw.com/p/391qL
Wladimir Putin und Petro Poroschenko
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/C. Ena

28.11.2018 - Alman basınından özetler

Süddeutsche Zeitung Ukrayna ile Rusya arasındaki anlaşmazlığın tırmanmasını ve Almanya Başbakanı Merkel'in arabuluculuk girişimlerini konu alan yorumunda şimdiye kadar Rusya'ya uygulanan yaptırımların sonuç getirmediğini hatırlatıyor. Yorum şöyle devam ediyor:

"2014 yılından beri devam eden Ukrayna'daki savaşın yeni cephelere yayılması mutlaka önlenmelidir. Taraflar anlaşmazlığın iç politika açısından kendilerine yarar sağlamasını umduklarından, durumun kontrolden çıkmasını önleme imkânı ortadan kalkmamıştı. Bu ilk planda Angela Merkel'in elinde omasa da uzlaşmaya katkıda bulunabilir. Merkel, hukuk ihlallerinin devam etmesinin ve Kremlin'in emrettiği şiddetin ek yaptırımlarla cezalandırılabileceğine Putin'i ikna edebilmelidir. Ancak Petro Poroşenko'nun da uyarılması gereklidir. Ukrayna'nın Devlet Başkanı Poroşenko savaş ile barış arasındaki tercihini seçim kampanyasına alet etmemelidir."

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumunda da Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımların zamanla etkisini kaybettiği belirtiliyor:

"Yaptırım konusu daha Avrupa Birliği (AB) tarafından ele alınmadan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov "yaptırımların başlarını ağrıtmadığını" söyledi. Batı'nın sorunu, yaptırımların kısa zamanda körelen bir araç olması. Rusya ekonomisini yaptırımlarla batırmaya çalışmak mümkün ve arzulanır olmadığından, AB'nin alacağı kararlar sadece Kremlin'in Ukrayna'daki saldırganlığına göz yumulmayacağını göstermeye yarar. Bu gibi sembolik adımlardan etkilenmeyen Kremlin, yaptırımları Batı karşıtı kampanyasına da alet ediyor. Kremlin'in yaptırımlarla yola getirilemeyeceği Ukrayna'daki savaş başladığında belli olmuştu. Ama bu yaptırımlardan vazgeçilmesini gerektirmez. En azından ilişkilerin normalleştirilemeyeceğini ve Batı'yı bölme girişiminin boşa gittiğini gösterir. Avrupa Ukrayna'ya daha fazla ilgi göstermeli ve Rusya'ya olan enerji bağımlılığından kurtulmalıdır. Kuzey Akımı 2 projesinden vazgeçilmelidir. Çünkü, Avrupa'nın arabuluculuk önerisini ret etmesi Rusya'nın krizi tırmandırmayı göze aldığını gösteriyor."

Nürnberger Nachrichten savaş tehlikesine dönüşen Ukrayna'daki krize şu satırları ayırmış:

"Suçun kimde olduğu önemli de olsa, anlaşmazlık suçlu aramakla sona erdirilemez. Kriz sadece bu ülkeyi ilgilendirmiyor. Batılı devletler topluluğu Rusya'yı izolasyondan kurtarmanın çarelerini aramalıdır. Suriye anlaşmazlığına da Rusya olmadan çözüm bulunamaz. Diğer bir ifadeyle, itidal çağrıları gibi yaptırım tehditleri de sonuç vermeyecektir. Uzun vadeli konseptler geliştirmek şarttır. Yarını da kurtaracak çözüm önerilerinin yarar sağlayacağı garanti edilemez. Şimdiye kadar uzun vadeli çözüm arayışı denenmediyse, bunun nedeni başarısızlığa uğrayacak olmasıdır."

Handelsblatt gazetesi Moskova'nın Ukrayna politikasını eleştirdiği yorumunda şu görüşleri savunuyor:

"Putin, Ukrayna'nın huzura kavuşmaması için elinden geleni yapacaktır. Ukrayna yolsuzluğun dizginlendiği, modern ve müreffeh bir ülke haline gelirse, ekonomik çıkarların kenetlediği Kremlin'e yakın imtiyazlı grupların varlık nedeni ortadan kalkar. Ukrayna'nın yeniden Moskova'ya bağımlı devlet durumuna düşmesi durumunda ise Avrupa güvenlik mimarisi kalıcı sarsıntı geçirir. Dolayısıyla Avrupa Ukrayna'nın akıbetine duyarsız kalamaz."

DW, dpa, afp/AG, GA

© Deutsche Welle Türkçe