1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Felekate felaket yardım!

Daniel Scheschkewitz / DW2 Eylül 2005

ABD’nin güneyini etkisi altına alan Katrina Kasırgası’nın ardından, afet bölgesinde mahsur kalan on binlerce kişi yardım beklerken, yetkililer felaketin sonuçlarıyla başa çıkmakta zorlanıyor. DW’den Daniel Scheschkewitz’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZu1

“Katrina Kasırgası, bize doğanın ne kadar güçlü olabileceğini bir kez daha gösterdi. Katrina’nın şiddeti, yol açtığı hasar, insanlığın kapasitesini bir kez daha zorladı. Bu, Güney Asya’daki tsunami felaketinde böyledi, ABD’yi vuran Katrina Kasırgası’nda da benzer durum söz konusu. Ancak bu kez felaket, gelişmekte olan fakir bir devleti değil, dünyanın en güçlü ülkelerinden ABD’yi vurdu.

ABD, Sri Lanka ya da Endonezya ile karşılaştırıldığında maddi durumu iyi, altyapısı sağlam, kasırga felaketlerine de alışkın bir devlet. İşte bu yüzden de şu sıralar, ABD’de yaşanan karmaşayı anlamak daha da zor. Kasırganın üzerinden dört gün geçmesine rağmen birçok bölgeye yardım henüz ulaşmadı.

Ancak sakın yanlış anlaşılmasın, çünkü afet bölgesinde görev yapan on binlerce gönüllü ve profesyonel yardım ekipleri elinden geleni yapıyor. Bölgede 24 saat boyunca çok kötü koşullarda çalışıyorlar. Köprüler yıkık, caddeler sular altında, telefonlar da çalışmıyor. Yani, 140 bin metrekarelik bir bölgede durum, normalden çok uzak.

Tüm bunlara rağmen kafalara takılan soru, Amerikan yönetiminin kriz masası oluşturmakta neden bu kadar geciktiği. Kasırganın hemen ardından evlerinde mahsur kalan insanlar tahliye edilmek zorundayken ordu neredeydi? New Orleans’daki barajların artan sel sularına dayanabilmesi için destek yapılması gerektiğinde asker neden yardım etmedi? Bu arada kasırganın ardından artan yağmalama eylemlerini engellemek için ordu neden önlemler almadı?

Nasıl oluyor da, Amerikan yönetimi askeri gücüyle dünyayı bir çırpıda ele geçirebiliyor da, anarşi ortamı yaratan yağmacı çeteleri ile baş edemiyor ve insanları tahliye edemiyor. Büyük futbol stadyumu Superdome’a sığınan binlerce vatandaş günlerce temiz içme suyundan yoksun, yakıcı güneşin altında bekledi. Diğer eyaletler yardım için kapılarını açtı, ancak Amerikan Afet Dairesi vatandaşlarını tahliye etmeyi bile başaramadı.

Katrina’nın ardından yaşanan karmaşa hükümetin duruma hakim olamamasından kaynaklanıyor. ABD’deki federal sistemin bölgeler ve eyaletler düzeyindeki yetki dağılımı karmaşık kılması da durumu zorlaştıran diğer bir faktör. Bir de Bush yönetiminin, son yıllarda terörle mücadele konusuna ağırlık verdiğini ve doğal afetlerle mücadeleyi ihmal ettiğini unutmamalı.

Kasırgaların, okyanusun derinliklerinden geldiği doğru, ama habersizce gelmediği de bir gerçek. Son yıllarda ABD’yi etkileyen kasırgaların sayısında ve şiddetinde artış gözlemleniyor. Umalım da bu durum, çevre ve iklim korumasına ilgi göstermeyen ABD Başkanı Bush’u politikasını yeniden gözden geçirmeye iter.

ABD Başkanı yeni bir ulusal afet planı hazırlanmasını emretti. Vatandaşlar, “Geç olması, hiç olmamasından iyidir“ diyor. Bu arada Bush, hükümetini savunmaktan da vazgeçmeli artık, bu boyuttaki felaket dünyanın neresinde olursa olsun, hangi devleti vurursa vursun her yönetimi zorlardı. Şimdi, yıllardır birçok afet bölgesine yardım gönderen ABD’nin, kendisinin yardıma ihtiyacı var. Almanya yardım konusunda çekimser davranmayacaktır ve böylesi de en doğrusu. “