1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fildişi Sahilleri’nde atık çöp skandalı

DW7 Eylül 2006

Endüstri ülkelerinin atıkları, dünyanın dört bir yanını zehirliyor. Fildişi Sahilleri kıyısına gizlice bırakılan zehirli atık, 500 kişinin solunum zorluğu sorunu ile hastaneye kaldırılmasına yol açtı, üç kişi öldü. Zehirli atığı bırakan gemi Panama bandıralı, ancak Hollandalı bir şirkete ait...

https://p.dw.com/p/AaLy
Abidjan kenti, atık çöplerin yaydığı tehlike ile karşı karşıya
Abidjan kenti, atık çöplerin yaydığı tehlike ile karşı karşıyaFotoğraf: Das Fotoarchiv

Yine bir Avrupa Birliği ülkesinin adı, zehirli atık skandalına karıştı. Oysa Avrupa Birliği üyeleri, tehlikeli atıkların sınırötesi taşınma ve imha kontrolüne ilişkin Basel Sözleşmesi, diğer adıyla Basel Konvansiyonu’na imza atan ülkeler olarak zehirli atıkların çevreye ve insana zarar vermeden yok edilmesi sorumluluğunu üstlenmişti. Yaklaşık 100 ülke tarafından imzalanan Basel Konvansiyonu, tehlikeli atıkların ticaretini yasaklıyor ve atıkların gönderildiği ülkenin bilgilendirilmesini öngörüyor, ancak ne yazık ki bu sadece Basel Konvansiyonu’na imza atan ülkeler için geçerli.

Fildişi kıyılarına Hollandalı bir firma adına bırakılan kükürt asidi ve klor içeren zehirli atıkla Basel Konvansiyonu bir kez daha çiğnenmiş oluyor. Fildişi Cumhuriyeti medyasında yer alan habere göre, “Probo Koala” tanker zehirli yükünü 19 Ağustos’u 20’sine bağlayan gece, milyonluk Abidjan kentinin üç çöplüğüne bıraktı. Kaç ton olduğu kesin olarak bilinmeyen atığın içerdiği zehirli gazların hangileri olduğu çöpleri ayıklayarak geçimlerini sağlayan yüzlerce kişinin hastalanması ile ortaya çıktı.

Üç kişi öldü

Abidjan kentinin iki hastanesine 500’den fazla kişinin solunum sorunları nedeniyle başvurduğu bildirilirken, üç kişi yaşamını yitirdi. Zehirli atıkların bırakıldığı çöplüklerin yakınında yaşayan 1500 kişinin de baş ağrısı, kusma ve ishalden şikayet ettiği belirtiliyor. Çöplüklerin yakınlarında oturanlar atıkların bırakıldığı gece keskin bir koku fark ettiklerini söylüyor

Yerel gazeteler olayı ulusal felaket ilan ederken, sorumluluğu üstlenen hükümet istifa etti. Ama Fildişi Cumhuriyeti’nin ekonomi metropolü olan Abidjan kentinde yaşayanlar için sorun bitmedi. Skandalı tehlikeli olarak nitelendirerek adını vermek istemeyen bir yerel gazeteci, DW muhabiri Meike Scholz’a tehlikenin büyüklüğünü şöyle anlattı: “Bu zehirli çöpte kükürt asidi ve klor var, ikisi de kanserojen maddeler ve çok tehlikeliler.”

Protestolar: Nefes alamayoruz

Olayın ortaya çıkmasından sonra kentte yapılan gösterilerde hükümet çöpü derhal kaldırmaya çağırdı. “Nefes alamıyoruz” diye bağıran göstericilerin tepkileri hükümetin değişmesine neden olsa da Abidjan’da yaşayanların sağlığı hala tehlikede. Protestolara sadece kurbanlar katılmıyor, muhalefet de hükümeti skandalın üstünü örtmekle suçluyor.

Başbakan Charles Konnan Banny, tepkileri dindirmek için istifa etti, ama hükümeti kurmakla yeniden görevlendirildi. Başbakan Banny, çöp depolarının yakınında yaşayanların tahliyesinin düşünüldüğünü bildirirken, uluslararası yardım da talep etti.

Türkiye’de benzer bir olay yaşanmıştı

Hollanda’nın adı Fildişi Cumhuriyeti’nde yaşanan çöp skandalından önce parçalanmak üzere Türkiye’ye gönderilen asbestli gemi Otapan ile gündeme gelmişti. Söz konusu gemi Türkiye’deki çevrecilerin protestoları üzerine geri gönderilmişti. Hollanda’lı firmaların adının karıştığı bu skandallardan sonra hem Hollanda hükümeti hem de Avrupa Birliği’nden açıklama bekleniyor.