1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Filistin'deki "namus cinayeti" tepkiler sürüyor

4 Eylül 2019

Filistin'de "nmus cinayetinin" son kurbanlarından 21 yaşındaki Israa Ghrayeb adlı kadın, bölgede yaşanan kadın cinayetlerini yeniden gündeme taşıdı.

https://p.dw.com/p/3OzK7
Genç kadının "namus" yüzünden öldürülmesi üzerine Batı Şeria'da protesto gösterileri düzenlendi
Genç kadının "namus" yüzünden öldürülmesi üzerine Batı Şeria'da protesto gösterileri düzenlendiFotoğraf: picture-alliance/AP Photo/N. Nasser

Batı Şeria'da 21 yaşındaki Filistinli Israa Ghrayeb adlı kadının, Instagram'da fotoğraflarını paylaşması nedeniyle ailesindeki erkekler tarafından dövülerek öldürülmesi, bölgedeki  "namus cinayetlerini" yeniden gündeme taşıdı.

Kadın hakları savunucuları tarafından sokaklarda ve sosyal medyada protesto edilirken, uzmanlar bu tür cinayetlerin önüne geçmek için yasaların uygulanması ve geleneklerin sorgulanması gerektiğine işaret ediyor.

İki kez dövülerek, öldürüldü

Filistin'de "namus” adı altına işlenen uğruna işlenen kadın cinayetlerinin son kurbanlarından biri makyaj uzmanı olarak çalışan Israa Ghrayeb oldu. Israa'nın Instagram'da müstakbel nişanlısı ile birlikte yayınladığı bir video ailesinin tepkisine yol açtı. Ailesine göre Israa "Yoldan çıkmıştı.” Bu yüzden de aile, ağabeyini onu "terbiye etmekle” görevlendirdi. Israa, şiddet uygulayan ağabeyinden kaçarken ikinci kattaki evlerinden düştü. Medyaya yansıyan haberlere göre, omuriliğinden ağır şekilde yaralandı. Hastenede ağır yaralı olarak yatarken fotoğraflarını çeken genç kadın bu fotoğrafları da sosyal medyada paylaştı. Fotoğrafların altına ise "Güçlüyüm ve yaşamak istiyorum,” "Azimli olmasaydım dün ölmüştüm” diye yazdı.

Paylaşımlarında güçlü olduğunu vurgulayan Israa, "Bana güçlü ol diye mesaj yollamayın, ben güçlüyüm. Tanrı beni baskı altına alanları ve yaralayanları cezalandırsın" diye ekledi.

Genç kadının paylaşımları ailesinin öfkesini daha da artırdı. Hastanedeki odasına gelen ağabeyi ile akrabaları genç kadını ikinci kez darp etti. Israa aldığı yaralar neticesinde ailesinin evinde 22 Ağustos'ta öldü.

İçine "cin kaçtı" iddiası

Basında yer alan haberlere göre ailesi ölümden sorumlu olmadığını, Israa'nın kalp yetmezliği sonucu öldüğünü ileri sürdü. Israa'nın "cinlerin etkisinde” olduğunu iddia eden aile,  bu yüzden cinleri kaçırmak için bir ritüel yapmaları gerektiğini savundu. Filistin polisi ise konuya ilişkin şimdiye kadar bir açıklama yapmadı.

Berlin | Solidaritätsdemo für Israa Ghrayeb
Israa Ghrayeb'in öldürülmesi Berlin'de de protesto edildiFotoğraf: DW/R. Hamida

DW'ye konuşan Filistinli belgesel film yönetmeni  İmtiyaz el-Magrabi Filistin'deki tüm kadınların bu tür cinayetlere kurban gidebileceklerini söylüyor. "Namus cinayetlerini" konu edinen bir belgesel film çeken Magrabi Mart ayında Ürdün merkezli sivil toplum kuruluşu Arap Kadınların Medya Merkezi  (Arab Women's Media Center) tarafından kadın cinayetlerine yönelik çalışmalarından dolayı ödüllendirilmişti.

Yasalar ne kadar uygulanıyor?

Filistin yasalarında kadın cinayetlerine müsamaha gösterilmediğini belirten İmtiyaz el-Magrabi, ancak bu yasaların tam olarak uygulanmadığını belirtiyor.  Yönetmen, "Filistin toplumu gelenekler, adetler ve dinin etkisinde kalıyor. Bunlar yasalardan daha geçerli" diyor.

Arap ülkelerinde son zamanlarda "namus cinayetlerinin" önlenmesine yönelik çalışmalar hız kazandı. Bu bağlamda Lübnan'da  2011'de ceza kanunda değişiklik yapılarak, aile içi suçlarda ceza indirimi öngören yasa iptal edildi. Lübnan'ı Ürdün ve Tunus takip etti. İki ülke 2107 yılında benzer yasalarını feshettiklerini açıkladılar. Şu anda Ürdün'de "namus cinayetleri" diğer cinayetler gibi cezaya tabi tutuluyor. Ancak yargıçların hafifletici nedenleri ileri sürerek cezalarda indirime gitmeleri mümkün. Bu uygulamaya Ürdün'deki kadın hakları savunucuları itiraz ediyor.

Kersten Knipp / Dina El Basnaly

© Deutsche Welle Türkçe