1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kinder Philosophie

13 Aralık 2011

Sorularıyla kimi zaman ebeveynleri usandıran çocukların özgürce düşünmeye devam etmesi için Hamburg Edebiyat Merkezi bir çözüm buldu. Düşünce Pilotları adlı etkinlikte çocuklarla felsefe yapılıyor. Nasıl mı?

https://p.dw.com/p/13RvL
Fotoğraf: Fotolia/olly
Kinderphilosophin Kristina Calvert
Fotoğraf: DW

Philipp henüz 5 yaşında. Kaleminin üzerine beyaz bir kâğıt yapıştırmış, kâğıdın üzerinde de adı yazıyor. Yazar, öğretmen ve çocuk felsefesi uzmanı Dr. Kristina Calvert böylece tüm çocuklara adları ile hitap edebiliyor. Çünkü çocuklara adları ile hitap edilince onlarla daha yakın bir ilişki kurulabiliyor. Zira beraber felsefe yapmak için arada karşılıklı bir güvenin kurulması şart.

Peki çocuklarla felsefe yapmak ne demek? Bu soruyu Calvert şöyle yanıtlıyor: “Burada felsefe öğretilmiyor tabii ki. Yani hiçbir çocuk buradan dışarı çıktığında ‘Biz bugün Aristoteles ya da Kant’ı öğrendik' gibi bir şey söylemiyor. Çocukların burada yaptıkları şey aslında her zaman yaptıkları şey, yani soru sormak. Burada hiçbir şekilde onların soruları geçiştirilmiyor, hiçbir konu tepeden bakan birinin bakış açısıyla ele alınmıyor. Çocuklara zaten sürekli yaptıkları şeyi devam ettirmeleri için bir ortam yaratılıyor. Yani düşünmeleri için...”

"Çocukların her biri birer filozof"

Çocuklarla felsefe yapmanın felsefe dersi ile hiçbir ilgisi yok, amaç sadece onları özgürce düşünmeye teşvik etmek. Uzman Calvert, kendisinin bu minik filozoflardan çok şey öğrendiğini belirtiyor. Calvert “Çocuklar şaşırmaya veya hayrete düşmeye bayılıyor. Bu da zaten felsefenin başlangıcı demek. Çocuklar genelde hayatın en temel sorularına yanıt arıyor. Ölüm, evrenin sonu, kuralların adil olup olmadığı, korku ya da cesaret gibi konulara dair soru sorup duruyorlar. Kendilerini sorguluyorlar. İşte bu açıdan bakarsanız, aslında her biri birer filozof zaten” diye konuşuyor.

Kinderphilosophin Kristina Calvert
Fotoğraf: DW

Calvert, çocukları bu temel sorularla yalnız başına bırakmamak gerektiğini düşünüyor. Kristina Calvert bu amaçla tam 20 yıldır çocuklarla felsefe yapıyor. Bugünkü konuları ise şu: “Arkadaş kimdir ve neden önemlidir?”

Çocuklar bu konudaki düşüncelerini paylaşıyor ve diğerlerinin de söylediklerini dinliyor. Grupta sadece çocuklar değil yetişkinler de bulunuyor. Onlar da çocukları ciddiye alarak görüşlerini bildirmekle yükümlüler.

"Güvenmek ne demek?"

Calvert gruptaki yetişkinlere arkadaşların da ara sıra münakaşa edip etmeyeceğini soruyor. 45 yaşındaki Alexander’ın bu soruya yanıt "Evet" oluyor. Zira ona göre arkadaşlar bu şekilde birbirini daha iyi tanıyıp, aralarındaki güven duygusunu geliştirebiliyor. Peki ya "güvenmek" ne demek? Bunu da 5 yaşındaki Mira şöyle yanıtlıyor:

“Birisiyle kavga ederken onun canını yakabileceğini bilmektir. Örneğin iki kişi şakacıktan birbiriyle kavga ediyorsa, ve o kişilerden biri diğerine ‘Şimdi ben sana yavaşça vuracağım ama canın yanmayacak’ derse, ve diğer kişi de ona eğer ‘Sana inanıyorum’ derse, bu güven demektir.”

Kinderphilosophin Kristina Calvert
Fotoğraf: DW

İşte 5 yaşındaki Mira bu şekilde 45 yaşındaki Alexander ile felsefe yapmış oluyor. Calvert, çocukların bu şekilde yetişkinlerin söylediklerini ciddiye almayı öğrendiğini ama aynı zamanda da söylenenleri olduğu gibi kabul etmeyip, yetişkinlerin nasıl bu fikre vardıklarını sorguladıklarını vurguluyor. Calvert bu şekilde yetişkinlerin de çocukların, sandıkları kadar basmakalıp düşünmediğini fark ettiklerini belirtiyor.

Grupta felsefe, sadece konuşarak yapılmıyor. Calvert, çocukların resim yapıp, oyun oynamasının da onları düşünmeye ve kendini ifade etmeye teşvik ettiğini belirtiyor ve onlarla çeşitli oyunlar oynuyor. Ona göre böylece en çekingen çocuk bile grup içerisinde kendini ifade etmeyi öğreniyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Janine Albrecht/ Çeviren: Başak Demir

Editör: Ercan Coşkun