Fischer'in İsrail ziyareti...

Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, İsrail ve Filistinliler’i, barış sürecini bir an önce yeniden başlatmaya çağırdı. Üç gün süren Ortadoğu ziyaretini dün tamamlayan Fischer, Tel Aviv’de yaptığı açıklamada, görüşmelerin verimli geçtiğini belirtti. Fischer, İsrail'in Batı Şeria'da güvenlik duvarı inşa etmesi nedeniyle eleştirirken, Filistinliler’i de terörün temelini ortadan kaldırmaya çağırdı. DW’den Peter Philipp’in Almanya Dışişleri Bakanı’nın Ortadoğu temaslarını ele alan yorumu:

"Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Ortadoğu’daki taraflarla diyalog kurmayı hep başardı. Arabulucu rolü üstlenmediği ya da kendi önerdiği çözümü sunmak amacında olmadığı zaman bile, bölgedeki ziyaretleri durumun çıkmazda olduğu bölgede hep küçük bir umut ışığı oldu.

Ama yine de bu kez Fischer’in ziyareti sırasında eskisine oranla daha az iyimserlik hakimdi. Joschka Fischer de son gezisinde, geleceğe yönelik umutlu ve güvenli sözler sarfetmekte daha temkinli davrandı. Almanya Başbakanı bunun yerine açık konuşmayı tercih etti: İsrail’in Batı Şeria’da inşa ettiği güvenlik duvarına ilişkin eleştirisinde, İsrail’in güvenlik kaygılarını anlayabildiği, ama Filistin topraklarında böylesine masif bir set inşa etmesini anlamanın mümkün olmadığını ifade etti.

Bu sözlerin İsrail Başbakanı Ariel Şaron’u etkilemiş olamaz. O bu tür eleştirilere alışık. Şaron, çok daha sert ifadelere ve hatta ABD’nin İsrail’in borçlarına ilişkin kefaleti azaltmasına bile kayıtsız kaldı. Aslında Şaron, Fischer’in eleştirisinin diğer politikacılar ya da devletlerin getirdiği eleştiriden farklı olduğunu idrak etmeliydi. Çünkü Fischer’in kaygısı, İsrail devletinin geleceğine yönelik. Fischer, böyle giderse İsrail’in iki uluslu bir devlete dönüşeceği görüşünde. Eski İsrail dışişleri bakanlarından Abba Eban’ın bir zamanlar söylediği gibi: İsrail “küçük” de olsa bir Yahudi devleti olmalı.

Filistin Başbakanı Ahmet Kurey’in Almanya Dışişleri Bakanı ile Ramallah da değil, Doğu Kudüs’ün banliyösünde buluşması, Filistinliler’in kendisine verdiği önemi bir kez daha gösterdi. Görüşme Ramallah da yapılsaydı, Fischer’in Yaser Arafat’la görüşmesi kaçınılmaz olacaktı. Ramallah’a gidip, Yaser Arafat’la görüşmeseydi, bu Filistinliler’e karşı tavır gibi algılanabilirdi. Arafat’la biraraya gelmesi ise İsrail’i öfkelendirirdi. Ve bu her iki durum Joschka Fischer’in çabalarına sekte vururdu.

Almanya Dışişleri Bakanı’nın çabaları, geçen yazdan bu yana tümüyle dondurulan, barış sürecini canlandırma girişimlerini yeniden başlatmak. Ve bu girişimleri, ABD, AB, BM ve Rusya’nın hazırladığı yol haritası temeline dayandırmak."