1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

FR: DİTİB'in imam eğitim merkezi temel sorunu çözmeyecek

10 Ocak 2020

Alman basınında DİTİB'in Almanya'da imam yetiştirecek eğitim merkezi, Trump'ın savaş yetkilerine ilişkin tasarının kabul edilmesi ve Prens Harry ile eşinin Kraliyet ailesindeki görevlerden çekilme kararı öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/3VyvI
DİTİB'in Dahlem'de açtığı imam eğitim merkezi
DİTİB'in Dahlem'de açtığı imam eğitim merkeziFotoğraf: picture-alliance/dpa/R. Pfeil

10.01.2020 - Alman basınından özetler

Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB) Almanya'da Almanca imam eğitimi verilmesi için Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin Dahlem kentinde bir akademi kurdu. Frankfurter Rundschau gazetesindeki yorumda, açılışı Perşembe günü yapılan akademi ele alınıyor.

"Buradaki DİTİB camilerinde gelecekte Bursa veya Trabzon'da değil de Köln veya Hildesheim'da yetişmiş Almanca bilen imamların vaaz vermesi, birçok inananın hayatının gerçekleri ile örtüşeceği için önemli bir adım. Ancak DİTİB Başkanının, Alman topraklarında derneğe ait ilk imam eğitim merkezinin kurulmasını "tarihi bir gelişme" olarak nitelendirmesi çok abartılıydı. Zira Almanya'daki en büyük İslami örgütün finansal ve ideolojik olarak Türkiye'deki din kurumu Diyanet'e bağlı olması şeklindeki temel sorun hâlâ sürüyor. Bu değişmediği sürece, en azından DİTİB çatısı altında bağımsız, buradaki yaşam ile şekillenen bir İslam eğilimi oluşamaz."

Frankfurt Oder'de yayımlanan Märkische Oderzeitung'daki yorum, ABD'de Demokratların çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi'nin Başkan Donald Trump'ın İran'a savaş ilan etme yetkisini sınırlayan tasarıyı kabul etmesine odaklanıyor.

"Böyle bir karar tasarısının nasıl bir etkisi olacağı sorusu ortaya çıkıyor. Demokratların çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi'nde tasarının onaylanmasına rağmen, Senato'nun bunu kabul edip etmeyeceği belirsiz. Yeterli sayıda Cumhuriyetçi üye taraf değiştirse bile, Trump yasayı veto ederek engeller. Alınan karar, büyük ölçüde sembolik bir eylem. Trump'ın istikrarsız siyaseti sorunu, karar tasarıları ile değil, Trump'ın yanı sıra Cumhuriyetçilerden yardımcılarını da makamından edecek bir seçim sonucu ile çözülebilir."

İngiltere'de tahtın altıncı varisi olan Prens Harry ile eşi ABD'li oyuncu Meghan Markle, Çarşamba günü bir açıklama yaparak, kraliyet ailesindeki üst düzey görevlerinden çekildiklerini ve ekonomik bağımsızlıkları için çalışmaya başlayacaklarını duyurdu. Frankfurter Allgemeine Zeitung, bu kararın İngiltere'deki monarşi açısından bir tehdit olduğu görüşünü savunuyor.

"Prens Harry ile eşinin aldığı karar, belli ki Kraliçe ve ailenin geri kalanı ile konuşulmadan alınmış. Saray'ın resmi açıklamasında kararın 'yaralayıcı' olduğundan söz edilmesi anlaşmazlığın ne kadar derin olduğuna işaret ediyor. Ama kullanılan bu temkinli ifade, her şeyi anlatıyor... Jeffrey Epstein ile arkadaşlığı ile garip bir ahlak anlayışı sergileyen Prens Andrew ile yaşanan krizin etkisi henüz geçmedi. Nedenleri ne olursa olsun, Windsorların evinde enerjik bir kriz yöneticisinin eksikliği iyice ayyuka çıktı. Kraliyet ailesi üyeleri kendilerine en kısa sürede çeki düzen vermezse, monarşiyi tehlikeye atacaklar. Bu da siyasi açıdan iyi bir haber olmayacaktır."

Reutlinger General-Anzeiger gazetesi de aynı konuyu ele alıyor.

"Harry ve Meghan'ın, görünüşe göre Kraliçe'ye önceden haber vermeden ve akrabaları ile önceden konuşmadan saraydan ayrılacaklarını açıklamaları, Kraliyet ailesi üyeleri arasında anlaşmazlığın artık ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Yaklaşmakta olan Brexit ve İskoçya'nın ayrılma eğilimleri göz önünde bulundurulduğunda, Birleşik Krallık'ın birlikteliği için Kraliyet ailesi her zamankinden daha da önemli. Kraliyet ailesinin dağılması özellikle şimdi hiç de uygun bir zaman değil."

DW/JD,TY

© Deutsche Welle Türkçe