1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sözünü tutamadı

14 Mayıs 2013

Bundan bir yıl önce sandığa giden Fransızlar değişimi seçmişti. Beklentiler büyüktü. Ancak vaatler yerine gelmediği gibi, işsizlik aradan geçen bir yılda rekor düzeye ulaştı. Vatandaş öfkeli.

https://p.dw.com/p/18Xgf
François Hollande
François HollandeFotoğraf: Reuters

Sosyal adalete dayalı bir cumhuriyet, ekonomik krize karşı korkusuzca taarruza geçmek, çoğunluğun utanç verici bulduğu eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy yönetimine son vermek... Tüm bunlar solcu Cumhurbaşkanı'nın verdiği sözlerdi. Bugünse içinde bulunduğu kararsızlık elini kolunu bağladı. Çünkü bir yanda sol tabandan gelen daha fazla ‘sosyal devlet‘ talepleri, diğer yanda Avrupa'nın reform baskısı var.

Adını Alain olarak açıklayan bir "öfkeli vatandaş" şunları söylüyor: “Büyük hayal kırıklığına uğradım. Hollande’ın seçimi kazanmak için solun oyuna ihtiyacı vardı ve sol eğilimli bir siyaset vaad etti. Bugün ise tam tersi bir çizgi izleniyor. Planlanan çok sayıda yasa çalışanların lehine değil. Bence çoğu kişi hüsrana uğramış durumda.“

Hayal kırıklığı yaşayan bir diğer Fransız olan Colette'in değerlendirmesi ise şöyle: “François Hollande normal bir Cumhurbaşkanı olacağı sözünü vermişti. Hayır o normal değil. Bizden çok uzak. Uzun süre toplum olarak kapsamlı bir biçimde eşcinsel evliliği tartıştık. Peki, geriye kalan konular ne oldu? Benim için daha önemli olan şeyler var. Mesela Fransa'nın yeniden endüstrileşmesi gibi. Bu konuya ABD'de olduğu gibi Avrupa'da daha fazla ekonomik yurtseverlik kapsamında yaklaşıyoruz. Hükümetin ele almadığı daha bir çok konu var.“

‘Tutulmayan sözler listesi kabarık’

Halkın tutulmayan sözler listesi kabarık. Ülkenin kuzeyindeki Florange'da demir eritme fırınları uzun bir tartışmanın ardından işveren tarafından kapatıldı, metal işçilerinin mağduriyeti tüm toplumu etkiledi. Yüzde 75 oranındaki servet vergisi Anayasa Mahkemesi'nce reddedildi ve hükümetin acemiliği olarak algılandı. 2013 yılı sonuna doğru işsizliğin azalacağı vaadine ise artık kimse inanmıyor. Ve bir de Almanya'nın istediği tasarruf politikalarına boyun eğmeme vaadi de birçoklarına göre tutulmayan sözler listesinde yer alıyor. Fransa Avrupa Bakanı Thierry Repentin bu görüşe katılmıyor:

“Berlin ile Paris'in farklı görüşlere sahip olduklarını biliyoruz. Ancak bu bizim Fransa'nın çözüm önerileri de dahil olmak üzere tartışmamıza ve ilerlememize engel değil. Mesela malî işlem vergilerini örnek alın. Dürüst olmak gerekirse bu uygulamanın mücadelesini Merkel ya da Sarkozy değil Hollande verdi. Almanya'nın diğer herkes adına karar verdiği düşüncesine saplanıp kalmaktan artık vazgeçilmeli. Bugün hava eskisinden çok farklı. Eskiden Angela Merkel'in görüşünü paylaşan bir Cumhurbaşkanımız vardı. Şimdi ise tartışan, harekete geçen, kalkınmaya, istihdama ağırlık vererek durumu başka yöne çevirmeye çalışan bir cumhurbaşkanımız var."

Popülaritesi dibe vurdu

Bu sözlere rağmen Fransız halkı içerisindeki karamsarlık artıyor. Göreve gelişinin birinci yılında Cumhurbaşkanı Hollande'ın seçmenleriyle arası açıldı.

Edwy Plenel
Edwy PlenelFotoğraf: picture alliance/abaca

Elysee'nin yeni sahibesi

Fransızların dörtte üçü yeni Cumhurbaşkanı'nın izlediği siyaseti olumsuz değerlendiriyor. Çok eleştirilen eski Cumhurbaşkanı Sarkozy döneminde bile kamuoyu yoklamaları bu kadar olumsuz değildi. Fransız gazeteci Edwy Plenel, Hollande hükümetinin üç konuda verdiği sözler nedeniyle işbaşına geldiğine dikkat çekiyor:

"Finans dünyası, Avrupa ve demokrasi. Finans dünyası ile ilgili olarak bankacılık alanında reformlar kast ediliyordu ancak hâlâ bir denetim oluşturulamadı. Avrupa yeniden müzakere konusu haline getirilemedi, Avrupa'ya yeni bir yön verilemedi. Tersine mevcut güçler dengesi bizim yararımıza değil. Ancak temel sorun bana göre demokrasi. 'Normal cumhurbaşkanı' 5. Cumhuriyetin herhangi bir cumhurbaşkanına dönüştü."

© Deutsche Welle Türkçe

DW/CL/DK/EC/NH