1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Frankenpost: Koronavirüse karşı en önemlisi şeffaflık

27 Şubat 2020

Dünyada ve Almanya'da hızla yayılan koronavirüs ile Anayasa Mahkemesi'nin ötanaziye yeşil ışık yakan kararı Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/3YUno
BG Wuhan, Epizentrum des chinesischen Coronavirus-Ausbruchs
Fotoğraf: Reuters/China Daily

27.02.2020 - Alman basınından özetler

Çin'de ortaya çıkan koronavirüs Almanya'da da hızla yayılıyor. "Frankfurter Allgemeine Zeitung" halktaki huzursuzluğa dikkat çekiyor.

"Resmi makamlar huzursuzluğu yatıştırmaya çalışıyor. Resmi olarak gerçek bir salgından kimse bahsetmek istemiyor. Dünya ekonomisine etkilerinden, mantık yolundan çıkılmasından, karmaşadan endişe ediliyor. Almanya gerçekten de hazırlıklı durumda olabilir. Kliniklerde yeterli test kitleri var, kısa zamanda sayıları hızla daha da artacak. Ağır hastalar için yatak sayısı da yeterli olacaktır. Tabii panik kontrol altında tutulabilir ve salgının yayılması belli bir çerçeve içinde kalırsa. Ama kim emin olabilir ki? Durum şu an değişken ve mevcut gelişmelerle insanlardaki korku göz önüne alındığında övgüler düzmek için çok erken."

Hof kentinde yayımlanan "Frankenpost" gazetesi, vatandaşların panik halinde stok alımları yaptığına dikkat çekiyor ve resmi kurumlarda şeffaflığın önemini vurguluyor:

"Market raflarını boşaltmanın gereği yok. Asıl önemli olan bilgi. Resmi makamlar ne yapıyor? Devlet vatandaşlarını nasıl koruyor? Enfeksiyonların arkasında yatan ne? İnsanlar tam olarak neden ölüyor? Virüslerin neredeyse sosyal medyadaki söylentiler ve panik kadar hızlı yayıldığı bir dönemde insanları güvenilir, hızlı ve inandırıcı bir şekilde bilgilendirmek için her şey yapılmak zorunda. Şu an en önemlisi şeffaflık."

Heidelberg kentinde yayımlanan "Rhein-Neckar-Zeitung" ise Sağlık Bakanı Jens Spahn'ın "bir salgının başındayız" sözlerine atıfla halk arasında huzursuzluğun arttığına işaret ediyor.

"Okuduklarımız hiç yatıştırıcı etki yapmıyor. Bir salgının başlangıcından bahsediliyor, virüs sınır tanımıyor, enfeksiyon zinciri bir bilmece ve sağlıklı görünen kişiler için de ölüm riski var. Sağlık Bakanı'nın yeni bulgular ışığında takındığı dürüstlük insanları yalnızlığa terk ediyor. Sakin değil endişeliyiz. Bu noktada şu soru ortaya çıkıyor: Covid-19'un yayılmasını önlemek için öncesinde gerçekten de gereken her şey yapıldı mı? En azından Çin'e seyahat eden herkesin yeterince muayene edilmesi Avrupa'ya düşen bir ödev değil miydi?" 

"Zeit Online" ise Alman Anayasa Mahkemesinin Çarşamba günü ötanaziye yeşil ışık yakan kararını konu alıyor. AYM, bireylerin kendi yaşamlarını sonlandırma konusunda karar verme hakkı bulunduğuna hükmetmişti.

"AYM kararı tüm tarafların üzerindeki yükü almış oluyor. Hastaların ölümüne eşlik eden ya da konuyla ilgili bilgilendirme çalışması yapan doktorların artık tutuklanmaktan ya da meslekten men edilmekten korkmasına gerek kalmayacak. Hastalara, çektikleri acıyı sona erdirmek için profesyonel yardım alma imkanı doğuyor. AYM kararı yeni tartışmaları ve yeni bir yasal düzenlemeyi beraberinde getirecek. Ancak öncelikle bireyler için kendi ölümü konusunda karar verme hakkını güçlendirmiş oluyor. Tabu yıkıldı, artık palyatif tıpçılarla hastalar yine açıkça konuşabilecek. Ancak açıkça konuşmak, doktorların mevcut olması durumunda alternatifleri de gösterebilmesini gerektirir. Ölüme yardım etmek sadece son çare olabilir."

Corona virüs günden güne nasıl yayıldı?

DW/BK,GA

© Deutsche Welle Türkçe