1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransa “fuhuşsuz toplumu” tartışıyor

11 Nisan 2011

1960'tan bu yana “fuhuşu yürürlükten kaldırıcı” muhtelif adımların atıldığı Fransa'da, bu yönde kapsamlı yeni düzenlemelerin öngörüldüğü bir yasa taslağı parlamento gündemine geldi. Kayhan Karaca'nın haberi…

https://p.dw.com/p/10rB1
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Fransa’da fuhuş, “kamu düzenini bozmadığı, 18 yaşından küçük kişiler veya fiziksel veya ruhsal rahatsızlığı olan bireylerle yapılmaması” şartıyla yasak değil. Ancak, genelevler 1946 yılından bu yana yasak. Bu nedenle fuhuş çoğu zaman sokaklarda ve hijyen kuralları hiçe sayılarak yapılıyor. Konuyu bu yılın başlarında ele alan ve bir karar tasarısı hazırlayarak Parlamento gündemine taşıyan Ulusal Meclis, hayat kadınlarının çoğu zaman insan ticareti yapan mafya ve suç örgütlerinin eline düştüklerini, kandırıldıklarını, tehdit edildiklerini ve her şeyin ötesinde şiddete maruz kaldıkları gerçeğinden yola çıkıyor.

Hedef “fuhuşsuz toplum”

Fransa’nın 1960 yılından bu yana “fuhuşu yürürlükten kaldırıcı” politika izlediğine vurgu yapılan karar tasarısında, “fuhuşsuz toplum” hedefiyle hareket edilmesi isteniyor. “Cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddet” olarak tanımlanan fuhuşun mesleki bir faaliyet olarak kabullenilemeyeceği belirtiliyor. Tasarıda “fuhuş dünyanın en eski mesleği ve sosyal yaşamın bir parçası” şeklinde bazı çevreler tarafından öne sürülen argüman da şiddetle reddediliyor. Bu çerçevede, Fransa’da her 8 erkekten 1’inin para karşılığı hayat kadınıyla beraber olduğuna, bunların 3’te 1’inin evli yaşamış veya yaşadığına, yarısının ise çocuk sahibi olduğuna işaret ediliyor. Tasarıyı kaleme alan değişik siyasi gruplara mensup parlamenterler, 2012 yılı başlarında hayat kadınlarıyla beraber olan “müşterilerin” cezalandırılmasını öngören bir yasa teklifi sunacaklarını da bildirdiler. Sunulacak yasa teklifinde müşterilerin 6 aya kadar hapis ve 3 bin Euro para cezasına mahkum edilmelerinin önerileceği söyleniyor.

Symbolbild Prostitution
Fotoğraf: VRD/Fotolia

Fransız Ulusal Meclisi’nin oylayacağı kararın kökeninde İsveç’in, para karşılığı cinsel ilişkiye girenlerin 1999 yılından itibaren cezalandırmaya başlattığı akım yatıyor. İsveç’in ardından Norveç’te 2008 yılında yürürlüğe giren bir yasa, bir kadın veya erkekle para karşılığı cinsel ilişkiye girenlerin 6 ay hapis ve para cezasına mahkum edilmelerini öngörüyor. Bu ceza Norveç sınırları dışında aynı “suçu” işlemiş Norveç vatandaşlarına da uygulanıyor. Finlandiya, hayat kadınları “insan ticareti” kurbanıysa müşterilerini 2006 yılından bu yana cezalandırıyor. İngiltere’de ise 1 Nisan 2010 tarihinde yürürlüğe giren bir yasa, hayat kadını “zor bırakılmış” veya “pazarlanıyorsa” müşterinin 1000 (bin) pound para cezasına mahkum edilmesini öngörüyor. Almanya, İsviçre, İspanya, Hollanda veya birçok Orta Avrupa ülkesi ise kurallar temelinde fuhuşu yasal çerçeveye oturtmuş durumdalar. Bu ülkelerin çoğunda genelevler yasal olarak faaliyet gösteriyor.

Fransız Ulusal Meclis’in girişimi ülkedeki sivil toplum kuruluşları ve siyasi partileri ikiye bölmüş durumda. Toplam 40 dernekten oluşan bir sivil toplum kuruluşu grubu fuhuşun tamamen yasaklanması için çağrıda bulunurken, “Seks Sektörü Çalışanları Sendikası” (Strass) ve beraberindeki 14 dernekten oluşan bir kollektif, fuhuşun yasaklanmasının “çare olmadığını” söylüyor. “Strass”, fuhuşun yasaklanması halinde “seks işçilerinin” illegal şartlarda çalışmaya itileceğini savunuyor.

Hangi partiler yasağa karşı?

Siyasi partiler arasında sadece ana muhalefetteki Sosyalist Parti (PS) ile Sol Parti fuhuşu yasaklayacaklarını gelecek yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçim programına koymuş durumda. Aşırı sağcı Milli Cephe (FN) ile Yeşiller değişik nedenlerden ötürü fuhuşun yasaklanmasına karşılar. Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin iktidar partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) henüz net bir tavır açıklamış değil.

Fransız İçişleri Bakanlığı verilerine göre, ülkede fuhuş yoluyla geçimini kazanan 20 bin kişi bulunuyor, bunların yüzde 85’ini kadınlar, müşterilerin hemen hepsini ise erkekler oluşturuyor. Aynı kaynaklı verilere göre, hayat kadınlarının yüzde 90’ını yabancı uyruklular oluşturuyor, bunlar arasında Rumenler, Bulgarlar, Nijeryalılar ve Çinliler ilk sırada geliyor. Ancak bağımsız kaynaklar, Fransa’da genelevler yasak olduğundan ve çok sayıda hayat kadını illegal çalıştığından bu rakamların tam olarak gerçeği yansıtmadığını, gerçek rakamın İspanya ve Almanya’daki gibi yaklaşık 400 bin olduğunu söylüyorlar.

Fuhuşla mücadele kuruluşlarından Scelles Vakfı, bir hayat kadınının yıllık ortalama “getirisinin” net 100 bin ila 150 bin Euro olduğunu, Fransa’da fuhuşun yıllık ortalama cirosunun ise 3 milyar olduğunu belirtiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Kayhan Karaca / Strasbourg

Editör: Ahmet Günaltay