1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransa'da dini sembol karmaşası

Barbara Schulte1 Haziran 2004

Fransız’da okullarda Müslümanlar’ın türban,Yahudiler’in kipa ve Hristiyanlar’ın büyük haç takmasını yasaklayan yasa, sonbaharda yürürlüğe giriyor. Ancak dini sembollere ilişkin kavramların yasa doğrultusunda hazırlanan yönetmelikte net olmaması uygulamada sorunlara yol açacağa benziyor. Barbara Schulte’nin haberi...

https://p.dw.com/p/Aajy
Fransa'da okullarda artık türban, kipa ya da büyük haç takmak yasak...
Fransa'da okullarda artık türban, kipa ya da büyük haç takmak yasak...Fotoğraf: AP

Fransa yönetimi, aylar öncesi, türban ve diğer dini sembollerle ilgili başlayan tartışmaların ardından yasal düzenleme için harekete geçti. Ancak en başından, yasa tasarısının içeriği konusunda tartışmaların uzayacağı belliydi.

Özellikle Fransa’nın eski eğitim bakanı Luc Ferry’nin, Hintliler’in daha şeffaf türban takmalarını önermesi bunun bir örneği. Tüm bu belirlizliklerin ve kavram kargaşasının sonrasında yasa çıktı ve okullardaki yönetmelikler yasa çerçevesinde yeniden düzenlendi.

Öğretmenlerin tepkisine neden oldu

Okullarda dini sembollerin yasaklanmasını öngören yasa doğrultusunda hazırlanan yönetmelik de Nisan başında açıklandı. Ancak yönetmelikteki belirsizlikler, yasayı uygulamakla yetkili öğretmelerin tepkisine neden oldu. Metindeki maddelerin anlaşılmaz olduğunu ileri süren birçok öğretmen, yasaya karşı alaylı ve iğneliyici eleştiriler getirdi.

Yönetmelikte, açıkça dini anlam taşıyan her kıyafet ve takı yasaklanıyor. Ancak diğer taraftan neyin, kime göre dini anlam taşıdığı ise tartışmalı. Bu nedenle, metinde kesin hukuki tanımlar yapılması gerektine dikkat çekiliyor.

Yönetmelik yeniden düzenlendi

Tüm bu tartışmalar üzerine Fransız yönetimi de ”dini semboller” konusundaki istenen amaçlara tam olarak cevap vermediği gerekçesiyle, yeniden düzenlenmesi için yönetmeliği geri çekti. Yeniden düzenlenen metinde ise tartışmalı durumlarda öğretmenlerin öğrencilerle konu hakkında iletişim kurmasına izin veriliyor.

Ama bu iletişim süreci, yönetmeliğin tartışılması ve buna bağlı olarak uygulamının değiştirilmesi anlamına gelmiyor. Öğretmen, sadece öğrenciye yönetmeliğin gerekçelerini anlatıyor. Eğer öğrenci yönetmeliği tanımadığını ve uymayacağını açık olarak söylerse, öğretmen iletişimi kesip konuyu okul yönetimine bildiriyor.

Ancak çoğu öğretmen ve hukukçu, gözden geçirilmiş ve yenilenmiş haliyle dahi yönetmeliğin mantıksız olduğunu savunuyor. Hukukçular, kararın bir üst mahkemede bozulacağına inanıyorlar.