Futbol para basıyor

İkramiyeli ürünlere bir örnek: Ferrero ürünleri satın alarak 45 puan biriktirene kep hediye ediliyor. Bir kep için 45 çikolata, ya da 750 gram Nutella tüketmek gerekiyor. Kilo almak için bire bir. 100 puan bir forma ediyor. Bir forma için yiyeceğiniz Nutella sizi hastanelik edebilir.

Ama 220 Duplo yiyerek de milli takım forması kazanabilirsiniz.

Bira markası Warsteiner biraz daha insaflı. Sekiz kasa Warsteiner içene forma bedava.

Futbol hayranlığını paraya çeviren markalar saymakla bitmiyor. Büyük bir marketler zincirinde her 10 euroluk alışveriş karşılığında müşterinin cebine paranın üstüyle birlikte bir adet futbolcu resmi giriyor. Bütün futbolcuların resimlerini toplayabilmek için 320 euroluk alışveriş yapmak gerekiyor.

Çocuklar ilgi gösteriyor

Meraklı küçükler, resim biriktirme uğruna annelerini alışveriş yapmaya zorluyorlar. Bochum Üniversitesi profesörlerinden Jan Wieseke, halktaki milli takım tutkusunun, “paraya çevrildiğini” söylüyor.

“Maksat, bir seriyi tamamlatmak için müşteriyi daha fazla ürün almaya ikna etmek. Kârlı olmasa hiçbir şirket ikramiyeli satış yapmaz” diyen Jan Wieseke öncelikle futbolun, hissi bağlılık kozunu oynamaya elverişli olduğunu belirtiyor. Profesör Wieseke, “En yaygın kitle sporumuz olduğu için futbolun Almanya’da olimpiyatlara kıyasla daha fazla merak ve heyecan yarattığını söyleyebiliriz” diyor.

EURO 2012 satışları artırıyor

Market yöneticisi Eva Martin, Avrupa Şampiyonası’nın satışları artırdığını ve bu gibi turnuvaların ikramiyeli pazarlama için biçilmiş kaftan olduğunu anlatıyor ve şunları söylüyor:

“İkramiyeli ürünlerin satışı aniden artıyor. Son haftalarda bazı ürünlerin satışı yüzde 400 oranında arttı. Öncelikle de çikolata gibi şekerli mamuller, ikramiye puanı toplamak isteyenlerin bir numaralı tercihi.”

Pazarlama uzmanı Profesör Wieseke, büyük futbol turnuvalarının tüketicide olumlu beklentiler doğurduğunu ve müşterinin daha fazla ikramiyeli ürün alarak “futbol şölenine ortak olma” hissine kapıldığını söylüyor:

“Ürün fiyatı önemini kaybediyor, hisler ve ikramiyeli ürüne sahip olma düşüncesi ön plana çıkıyor.”

Markaya bağlılık hedefi

İmalatçı ve perakendeci şirketler açısından, futbol aracılığıyla tüketiciyi belli bir markaya bağlama düşüncesi rol oynuyor. Market yöneticisi Eva Mertin, şubelerinde yeni ve ekseriyetle de çocuklu müşterilere rastladığını belirtiyor ve ekliyor:

 “Gelişigüzel alışveriş yapmaya gelen ve yanında çocuğu da olan müşterilerimiz var. Çocuklar hemen paketi açıp, kendilerinde olmayan futbolcu resimleri çıkıp çıkmadığına bakıyorlar.”

Bu marketler zincirinden alışveriş karşılığında toplanan ambalajlardan her defasında başka bir resim çıksa bile 320 euroluk alışveriş yapmadan turnuvadaki bütün futbolcuların serisini tamamlamak mümkün değil. Profesör Wieseke çocukların annelerini alışveriş için hep aynı dükkâna girmeye zorladıklarını gözlemlemiş:

“Çocuk, sadece o dükkânda ödüllendirileceğini düşündüğü için hep orayı istiyor. Çocukların alışveriş sırasında ne kadar ısrarcı olabileceklerini her anne baba bilir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Klaus Deuse /A. Günaltay

Editör: Ercan Coşkun