1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Göçün 50 yılı

19 Mayıs 2011

Merkezi Almanya’nın Stuttgart kentinde bulunan Güneybatı Radyo Televizyon Kurumu (SWR) tarafından bu yıl 12’incisi düzenlenen göç konulu medya forumunda, Türk işgücü göçünün 50’inci yılı ve uyum tartışmaları öne çıktı.

https://p.dw.com/p/11J2k
23 Haziran 1961 yılında Zonguldak'tan Almanya'ya gelen 93 Türk maden işçisi
23 Haziran 1961'de Zonguldak'tan Almanya'ya gelen 93 Türk maden işçisiFotoğraf: picture-alliance/dpa

Bu yıl Almanya’da 1961 yılında başlayan Türk işçi göçünün 50’inci yılı kutlanırken, göçün Alman ekonomisine, sosyal yaşamına ve kültürüne etkileri de bütün yönleriyle tartışılıyor. Güneybatı Alman Radyo ve Televizyon Kurumu (SWR) tarafından bu yıl 12’incisi düzenlenen göç konulu medya forumuna katılan Federal Göç ve İltica Dairesi uzmanlarından Dr. Hans Dietrich von Loeffelholz göçün ekonomik etkilerini, “Türklerin Almanya’ya göç tarihinin bir başarı öyküsü olduğunu düşünüyorum, sadece bizzat göçmenler için değil, Almanya ve Türkiye için de öyle. Bence bu üç tarafa da kazanç sağlayan bir durum. Bu bağlamda bir iktisatçı gözüyle göçün çok olumlu etkileri oldu" sözleriyle değerlendirdi.

"Katılımda sorunlar var"

Federal Göç ve İltica Dairesi uzmanlarından Dr. Hans Dietrich von Loeffelholz
Federal Göç ve İltica Dairesi uzmanlarından Dr. Hans Dietrich von LoeffelholzFotoğraf: Bundesamt für Migration und Flüchtlinge

Almanya’nın son 50 yılda artan göçmen nüfusu ile bir göç toplumu haline gelmesi uyum tartışmalarını da beraberinde getirdi. Göçmenlerin Alman toplumuna başarılı şekilde uyum sağlayabilmesi için alınması gereken önlemler, bu konuda göçmenlerin, devletin ve Alman toplumunun üzerine düşen görevlere ilişkin tartışmalar Güneybatı Radyo Televizyon Kurumu tarafından düzenlenen panele de damgasını vurdu. Federal Hükümet'in Göç ve Uyum'dan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, Almanya'da uyumun başarısızlığa uğramadığına, aksine başarılı olduğuna ve devam etmekte olan bir süreç olduğuna işaret ederken, Yeşiller / Birlik 90 Partisi Milletvekili Memet Kılıç ise Almanya'da uyumun önünde bazı engeller olduğunu belirtti. Kılıç, “Her beş kişiden birinin bir göçmen kökeni var. Eğer bu insanlar bu kadar kötü olsalardı Sarrazin’in veya bazılarının yazdığı gibi, Almanya’da iç savaş çıkardı herhalde. Öyle bir durum yoktur. Ama uyum aynı zamanda katılım olduğu için orada problemler var. Örneğin iş alanında göçmenler, göçmen çocukları iş bulamıyorlar ve kamu kurumlarında işe alınmıyorlar, burada bir uyum problemi var. İkinci bir alan ise siyasi alanda bir uyum sorunu var. Yerel seçimlere katılma hakkı yoktur bütün göçmenlerin" dedi.

Birbirini tanıma ve anlamanın önemi

Peki, geçen 50 yılda göçmenlerin Alman toplumunun ayrılmaz bir parçası haline geldiği Almanya’da gerçek bir toplumsal bütünlük nasıl sağlanabilir? Çocukluğunun bir bölümünü Türkiye’de geçirmiş olan ve Almanya’daki uyum tartışmalarını yakından izleyen, Daimler-Benz’in eski Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Edzard Reuter’in reçetesi şöyle: “Uyuma giden yol, karşılıklı olarak birbirini tanımaktan, birbirini ciddiye almaktan, önyargı beslememekten, farklı geleneklerin ve tarihin karşılıklı fayda sağlamak için bir araya gelmenin önünde engel olmadığını anlamaktan geçer. Bu uyumun avantajıdır. Söz konusu olan asimilasyon değil, uyumdur.”

"Medya başarılı göçmenleri öne çıkarmalı"

Daimler-Benz’in eski Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Edzard Reuter’
Daimler-Benz’in eski Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Edzard ReuterFotoğraf: DW-TV

Göçmenlere yönelik önyargıların kırılmasında, klişeleşmiş yaklaşımların değişmesinde medyaya da büyük görevler düştüğü göç ve medya konulu panellerde sıklıkla dile getiriliyor. Güneybatı Radyo Televizyon Kurumu Uluslararası Yayınlar Servisi Müdürü ve kurumun uyum sorumlusu Karl-Heinz Meier-Braun medyanın sorumluluğunu, “Medya organları çok şey yapabilir. Zihinlerdeki göçmen imajını doğrudan etkileyebilir. Şayet hep başörtülü Türk kadınları, camide namaz kılan Müslümanlar gösteriliyorsa, bu klişe yargıları güçlendirir. Başarı öykülerine, başarılı iş adam ve kadınlarına, bakanlara yer verilmelidir. Zira göçmen profili medya aracılığıyla algılanıyor ve içselleştiriliyor" sözleriyle açıkladı.

Almanya'da Türk işçi göçünün 50 yıllık tarihine eleştirel gözlerle bakılırken, birlikte yaşamın güzel örneklerinin, başarılı, Almanya’ya uyum sağlamış ve yaşamın her alanına katkı sağlayan göçmenlerin uyuma ilişkin tartışmalarda göz ardı edilmemesi gerektiği de konunun uzmanları tarafından vurgulandı.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Başak Özay

Editör: Ahmet Günaltay