1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Göç yasası için Schröder devrede

25 Mayıs 2004

Almanya’da göç yasası bilmecesi sürüyor. Siyasi partiler arasında bugün yeniden başlayan görüşmelerde sınırdışı etme, yabancı suçlular ile ilgili ceza yasası ve terör zanlılarına gözaltı süresi gibi konular ön planda.

https://p.dw.com/p/AbGt
Almanya'da hükümet ve muhalefet göç yasasında yol alamadı
Almanya'da hükümet ve muhalefet göç yasasında yol alamadıFotoğraf: AP

Sonuçta ortaya nasıl bir göç yasası çıkacağı ise hala belirsiz. Ancak özellikle İçişleri Bakanı’nın gündeme getirdiği, yabancı terör zanlıları için iki yıla varan gözaltı süresi hararetli tartışmalara yol açıyor. Başbakan Gerhard Schröder, işte böyle bir ortamda bugün Berlin’de parti liderleriyle biraraya gelerek göç yasası görüşmelerini yeniden başlattı.

Uzlaşma sinyalleri

Bugün Başbakan Gerhard Schröder’in parti genel başkanları ile başlattığı görüşmelerden uzlaşma sinyalleri geldi. İçişleri Bakanı Otto Schily görüşmeler ile ilgili şunları söyledi: ‘’Tüm taraflardan, belki hala bir uzlaşmaya varılabileceği yönünde işaretler geliyor. Çalışma toplantılarında ilerlemeler kaydettik, pek çok noktada uyum içindeyiz. Ancak güvenlik konularında uzlaşma sağlayamamamız çok gülünç.’’

Terör zanlısı tartışması

Yeşiller Partisi Genel Başkanı Reinhard Bütikofer ise Hristiyan Birlik partilerinin tutumunu eleştirerek, ‘’Birlik partileri bir göç yasası istiyor mu istemiyor mu, buna artık karar vermeli’’ dedi. İçişleri Bakanı Otto Schily’nin, potansiyel terör suçluları için iki yıla varan gözaltı süresi öngören önerisi ise pekçok soru işaretini beraberinde getiriyor. Schily’nin önerisi, ‘tehlikeli’ olarak görülen ve insani nedenlerden dolayı sınırdışı edilemeyen yabancıların gözaltına alınabilmesini öngörüyor. Ancak kendisine hiçbir suçlama yöneltilemeyen, ama potansiyel tehlike olarak görülen yabancılar da mı gözaltına alınabilecek?"

Gözaltı düzenlemesi

Alman Federal Meclisi’nde Sosyaldemokrat Parti meclis grubu iç politika sözcüsü Dieter Wiefelspütz, Schily’nin önerisi konusunda şunları söylüyor:

‘’Şimdi burada kamuoyu önünde spekülasyonda bulunmak istemiyorum. Bu konuda birşey söylersem kişisel olarak büyük saygı duyduğum İçişleri Bakanı’na eleştiri yöneltmek zorunda kalabilirim. Yine de İçişleri Bakanı önemli bir konuyu ortaya atmıştır, bu konu Almanya’da tartışılmaya devam edilecektir. Ama göç yasası ile ilgili süreçte artık bir rol oynayamayacaktır. Zaten sözkonusu gözaltı düzenlemesinin göç yasasında yeri de yoktur. Başbakan’ın bu konuda makul bir önerisi olacaktır.’’

Schily’nin önerisi ile ilgili tartışmalar kamu güvenliğinin mi, yoksa anayasada garanti altına alınmış bireysel hakların mı öncelik taşıdığı sorusuna odaklanıyor. Alman hukuk devletinin temel ilkeleri bir kişiye dava açılmadan yargıda bulunulamayacağını ve dolayısıyla potansiyel kuşkular nedeniyle bir insanın özgürlüğünün elinden alınamayacağını söylüyor.

Mevcut durum

Mevcut yabancılar yasasının 58’inci maddesi sadece sınırdışı olaylarında gözaltını düzenliyor. Bu maddeye ancak sözkonusu kişinin kaçacağı şüphesi üzerine başvurulabiliyor, yargıç kararı ile gözaltına alınıyor ve gözaltı süresi altı ayı geçemiyor. Kişinin sınırdışı edilmeye direnmesi durumunda gözaltı süresi en fazla bir yıl daha uzatılabiliyor.

Hristiyan Birlik’in tavrı

Göç yasasındaki gözaltı tartışmalarında gözaltının süresi öne çıkıyor. Muhalefetteki Hristiyan Birlik partileri, insani nedenlerden dolayı sınırdışı edilemeyen terör zanlısı yabancılar için bu sürenin iki yıla kadar uzamasını istiyor. Keyfi yargıya karşı çıkanlar ise tasarının anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu savunuyor.