1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Göçmenler zan altında

Alfred Schmit2 Ağustos 2005

Londra saldırılarının ardından güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonlar, özellikle Ortadoğu ve Afrika kökenli göçmenlerin tepkisine neden oluyor. Ayrımcılığa tabi tutulduğunu ileri süren göçmenler diyalog ortamının zarar gördüğüne dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/Aaf6
Londra'da yoğunlaşan kontrol özellikle Müslümanları hedef alıyor
Londra'da yoğunlaşan kontrol özellikle Müslümanları hedef alıyorFotoğraf: AP

Londra’da, 21 Temmuz’da düzenlenen saldırı girişimlerinin failleri yakalandı. 7 Temmuz’da meydana gelen ve 50’den fazla kişinin öldüğü saldırıların sorumlularıysa tespit edildi, ancak henüz yakalanmadı. Polis, yürüttüğü operasyonlarda çok sayıda patlayıcı ele geçirdi. Bu da ülkenin, her an yeni bir terör dalgasıyla karşı karşıya kalabileceğine işaret. Scotland Yard halkı uyanık davranmaya çağırırken, metro ve kamuya açık meydanlardaki kontrolleri de arttırıyor. Şimdiye dek tespit edilen teröristlerin çoğunun Ortadoğu ya da Afrika kökenli olması da, dikkatleri bu ulustan göçmenlere çekiyor.

Göçmenlere kontrol

Londra polisinin giydiği parlak ışıklı yelekler her köşe başında göze çarpıyor. Bu parlak yeleklerin üzerinde, omuzdan sarkan ve her an ateşlemeye hazır makinalı silahlar. Özellikle metro ve otobüs duraklarının önünde göçmenlere yönelik kontroller sıklaşıyor. Londra’nın ulaşımından sorumlu polisi müdürü Ian Johnsten, yaşlı İngiliz kadınlarının bombacı olamayacağını, bu nedenle de polisin onları kontrol ederek zaman kaybetmeyeceğini söylüyor. İngiliz İçişleri Bakanlığı da onunla aynı görüşte.

”Diyalog ortamı zarar görüyor”

Londra polisinde görev yapan Abdul Ullah ise sadece göçmenlerin kontrol edilmesi tutumun yanlış olduğuna dikkat çekiyor. Ullah, bu tür uygulamaların, özellikle İngiltere’deki Müslümanlarla diyalog arayışı içinde olunduğu bir dönemde yanlış olduğunu vurguluyor ve çoğu genç göçmenin, 11 Eylül salrdırılarından sonra zaten defalarca kontrol edilmeye başladığını belirtiyor. Ullah, benzeri önlemlerin İngilizlerle göçmenleri birbirinden uzaklaştırdığını kaydediyor.

"Kontrol şart"

Londra sokaklarında rastladığımız vatandaşların görüşleri ise farklı. Bir Londralı, sadece siyahların kontrol edilmesi halinde, Bangladeş ve Somalilerin çoğunlukta yaşadığı mahallelerde tüm semt halkının elden geçeceğine işaret ediyor. Bir diğer Londralı ise, polisin neden Asyalıları da kontrol ettiğini anlamadığını belirtiyor. Sokakta rastladığımız üçüncü kişi ise terörün önüne geçebilmek için kontrollerin şart olduğunu savunuyor.

Hedef vatandaşı rahatlatmak

Londra Toplu Taşıma Dairesi’ne bağlı güvenlik güçleri yeni önlemler sayesinde İngiliz halkının korkusunu azaltmayı hedefliyor. Geçtiğimiz günlerdeki tutuklamaların vatandaşları rahatlattığı ortada, ancak polis yine de “gözümüz açık” mesajını vermek istiyor. Bunun sadece yabancılara yönelik operasyonlarla sağlanmaya çalışılması, göçmenler dışında kimi İngilizleri de rahatsız ediyor. Mikrofonumuza konuşan bir İngiliz kadın, polisin üzerindeki baskının büyük olduğunu, buna rağmen göçmenlerin suçsuz yere zan altında bırakılmasının İngiliz kurumlarına duyulan güveni zedeleyeceğini belirtiyor.

Polisin uyanık olma çabaları iyi güzel de ya geri teperse? Şimdi İngiltere’de insanları meşgul eden soru bu. Öte yandan son günlerde elde edilen başarılar, İngilizlerin güven duygusunu yeniden güçlendirdi. Çoğu İngiliz “nihayet yakaladık” diye iç geçirdi. En azından bu sefer.