1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Güneydoğu Asya'daki terör gruplarında parçalanma

Ronald Meinardus22 Ocak 2005

Terörle mücadele uzmanlarının gözlemleri son dönemde Güneydoğu Asya’daki bölgesel terör ağının parçalandığını ortaya koyuyor. Bu durum özellikle de, El Kaide’ye yakınlığı ile bilinen Cemaat-i İslamiye adlı örgüt için geçerli. Ancak bu parçalanmanın terör gruplarını güçsüzleştirmediği, tersine bölünme sonucu eylemlerinin daha beklenmedik ve tehlikeli hale geldiği belirtiliyor.

https://p.dw.com/p/AazE
Radikal örgütler başörtüsü protestosu gibi gösterileri organize ediyor
Radikal örgütler başörtüsü protestosu gibi gösterileri organize ediyorFotoğraf: AP

Güneydoğu Asya’daki terör gruplarının El Kaide ile ilişkisi olduğu çoktan beri biliniyor. Batı’da şimdiye kadar, bölgedeki yerel gruplardan çok sınır ötesi eylemler düzenleyen Cemaat-i İslamiye adlı örgütün adı duyuldu. Örneğin 2002 Ekim’inde Endonezya’nın Bali adasında 200 kişini öldüğü saldırıyı bu örgüt üstlenmişti. 90’lı yılların ortalarında kurulan örgütün amacı, Güneydoğu Asya topraklarını kapsayacak bir İslam devleti kurmak.

Grup içinde bu amaca nasıl ulaşılacağı konusunda ise görüş ayrılıkları var. Gizli servis bilgilerine göre örgüt içindeki bir fraksiyon, özelikle Batı’nın çıkarlarına ve tesislerine karşı terörün bir araç olarak kullanılmasından yana. Diğer bir grup ise terörün İslam’da yeri olmadığı ve Kuran’ın emirlerine uymadığı görüşünü savunuyor. Örgüt içindeki bu bölünmenin, şimdiye kadar bilinmeyen bir boyuta ulaştığı bildiriliyor. Bölgedeki terörist oluşumları yakından tanıyan Uluslararası Crisis Grubu’nun Güneyduğu Asya Koordinatörü Sidney Jones şöyle konuşuyor:

“Cemaat-i İslamiye adlı örgütün üyelerine, örgüt içinden ölüm tehdidinde bulunulduğu ve polis tarafından tutuklanan bazı üyelerin muhbir olduğuna dair iddialar kulağımıza geliyor. Bütün bunlar, örgütün bölündüğüne işaret ediyor. Ama diğer yandan, Cemaat-i İslamiye’nin hala işler bir yapıya sahip olduğunu da biliyoruz.”

Örgütü izlemek zorlaştı

Normalde, olumlu bir gelişme olarak görülebilecek bu bölünme, yeni ortaya çıkan grupların eylemlerinin gözlenmesini ve tahmin edilmesini zorlaştırıyor. Uzmanlara göre bu durum, sadece Cemaat-i İslamiye’nin ortaya çıktığı Endonezya değil, örgüt üyelerinin yıllardır girip çıkabildikleri komşu Singapur için de tehdit oluşturuyor. Sidney Jones, Cemaat-i İslamiye adlı örgüt ya da selefi Darul İslam örgütü ile bağlantılı, muhtemelen 4 ya da 5 grubun olduğunu belirtiyor.

Bölgesel terör ağlarının bölünmesi ile silahlı eylemciler büyük bir İslam devleti kurma görüşünden uzaklaşmaya başladı. Düzenlenen saldırlar dini ya da ideologik motiflerden uzaklaşarak ordu operasyonlarına misilleme niteliğine büründü.

Teröre karşı işbirliği

Uluslararası terörün ciddiyetinin farkına varıldığından beri, Güneydoğu Asya hükümetleri, buna karşı işbirliği yapmaya başladı. Örneğin, tüm bölge ülkelerinin üye olduğu Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ASEAN, bu konuda bir çerçeve sunuyor.

Filipinler Güvenlik Kuvvetleri Şefi General Efren Ebu, Malezya’dan Singapur’a kadar bölgedeki tüm ülkelerde terör için elverişli bir ortam bulunduğunu ve işbirliğinin şart olduğunu vurguluyor.

Askeri ve kolluk kuvvetlerinin terörle mücadeleye verdiği desteğe rağmen söz konusu işbirliği, NATO ya da AB bünyesindeki ile kıyaslanabilecek düzeyde değil. Çalışmaların daha çok bilgi alış verişi ve sınır koruma konusuna yoğunlaştığı dikkat çekiyor.

Güvenlik uzmanlarına göre teröristlerin ülkeden ülkeye kolaylıkla geçebilmesi büyük problem. Bunun yanısıra, Filipinler’in güneyindeki Mindanao Adası’nda, yıllardır bir terörist eğitim kampının bulunması da temel sorunlar arasında sayılıyor. Öte yandan bölge hükümetleri, Manila hükümeti ile Müslüman gerillalar arasında barış görüşmelerinin başlayacak olmasını, “umut verici bir gelişme” olarak görüyor.