G-8 liderleri dünya ekonomisini de görüştü

Dünya politikasının güncel gelişmeleri, bu kez de Sekizler Grubu buluşmasına hakim oldu. İskoçya’da geçen yıl yapılan zirvede Londra’daki saldırılar rol oynarken, St. Petersburg’da da Ortadoğu’daki sıcak savaş tehlikesi gündemin başına oturdu. Dünya ekonomisiyle ilgili açıklamalar ise önceki zirvelerin ortak bildirilerinden farklı değildi. Kontrol edilmesi mümkün birkaç dengesizlik dışında işler yolunda gidiyor, dünya ekonomisi büyüyor, sadece petrol fiyatları mide bulandırıyor.

Dünya Ekonomi Zirvesi adı altındaki buluşmada dünya ekonomisi ikinci plana mı düştü gerçekten? Almanya’nın ekonomiden sorumlu başbakanlık müsteşarı Bernd Pfaffenbach bu soruyu şöyle yanıtladı: “Kesinlikle hayır. Dünyadaki aktüel gelişmelerin tabii ki zirvede ele alınması gerekir. Ortadoğu’daki krizin tırmanması ya da İran ile içine düşülen nükleer anlaşmazlığın ele alınmaması sorumsuzluk olurdu. Sekizler Grubu’nun liderleri bir araya geliyorlarsa, o zaman bu konuları da görüşmeleri gerekir.”

Dünya ekonomisinin gidişatı

St. Petersburg’da da böyle oldu, ama sekiz lider arasındaki buluşmada dünya ekonomisinin gidişatı da derinlemesine ele alındı. Rekor düzeydeki ham petrol fiyatı gündemin birinci maddesiydi. İki yıl önceki Sea Island Zirvesi’nde petrolün varili 38 dolar ediyordu. Liderler spekülasyonun önlenmesini kararlaştırmışlar, ancak hiçbir önlem almamışlardı. Bu kez spekülasyonun önlenmesi değil de petrol piyasasının şeffaflaştırılması için yeni bir girişimde bulunulması kararlaştırıldı.

Bu inisiyatifin Almanya’dan çıktığını belirten Pfaffenbach, “Öneri bizden çıktı ve çok olumlu karşılandı. Hatta Sekizler Grubu projenin derhal uygulanmasını ve bazıları şefffaflık projesine doğal gazın da dahil edilmesini istediler” dedi. Ancak bu girişimin petrolü ucuzlatamayacağına dikkat çeken Pfaffenbach, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Sorunun niteliği farklı. Petrol fiyatını politikacılar dikte ettiremez, fiyat eğrisinin nasıl seyredeceğini de kimse tahmin edemez. Bu kadar basit olsaydı zaten sorun olmaktan çıkardı. Ama konuyu son derece ciddiye alıyoruz ve etkilerini heryerde görmek de mümkün. Önemli olan petrole bağımlılığı azaltmaktır.”

Dünya Ticaret Örgütü

Doha turu dünya ticaret görüşmelerinin çıkmaza girmesi de zirvenin ikinci önemli ekonomik konusuydu. Almanya, görüşmelere derhal başlanmasını ve ağustos ayı ortasına kadar ticaret anlaşmasının imzaya hazır hale getirilmesini önerdi.

Dünya ticareti açısından zirvenin hayal kırıklığına uğrattığı ülkelerden biri de ev sahibi Rusya oldu. Devlet Başkanı Vladimir Putin zirveden hemen önce ABD ile anlaşmaya varmayı ve Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü üyeliğinin kesinleşmesini umuyordu. Ama olmadı. Şimdi Rusya ek görüşmelerin ekim ayında tamamlanmasını ve 2007 yılında da Dünya Ticaret Örgütü üyesi olmayı bekliyor.