1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Üyelik desteği azaldı'

18 Mayıs 2014

CSU, Avrupa Parlamentosu seçimlerine ilk defa Ozan İyibaş ile Türk kökenli bir aday gösterdi. İyibaş, Gauck’a yönelik sert açıklamanın Türkiye’nin tam üyeliğine yönelik Almanya desteğini azalttığını savundu.

https://p.dw.com/p/1C1Uy
Fotoğraf: Reuters

Almanya'da muhafazakâr yapısı ve göçmenlere karşı mesafeli politikalarıyla tanınan Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Partisi bir ilke imza atarak, Avrupa Parlamentosu seçimlerine Türk kökenli bir aday gösterdi. CSU'nun Bavyera eyalet listesine girmeyi başaran Ozan İyibaş, partisinin göçmenler konusunda bir atılım yaptığını ve Avrupa Parlamentosu'na CSU'nun desteği ile aday olduğunu ifade ediyor.

Ozan İyibaş 1982 yılında Almanya'nın Bavyera eyaletindeki Freising şehrinde dünyaya gelmiş. Münih'te ekonomi ve ticaret alanında yüksek öğrenim gören İyibaş, 1999'da Sparkasse Bankası Freising Şubesi'nin Müdür Yardımcısı olarak çalışmaya başlamış. Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU)'nun teklifi ile Belediye meclis seçimlerine aday olan Ozan İyibaş 2007 yılında CSU üyesi olmuş. Halen Belediye Meclis üyeliği görevini yürüten İyibaş, aynı zamanda CSU Freising Bölge Yönetim Kurulu'nda da yer alıyor.

CSU'lu siyasetçi, partisinin göçmenlere karşı olduğu yönünde ki iddiaların ise bir önyargı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bavyera'da bir yere girdiğinizde elbette önce size şöyle bir bakıyorlar. Çünkü Peter ya da Hans gibi değil, Ozan gibi görünüyorsunuz. Ondan dolayı sahip olduğunuz potansiyeli veya bilginizi göstermeniz gerekebiliyor. Ama o aşamayı geçtikten sonra işler daha kolay yürüyor. CSU'da da bana yaklaşım çok olumlu ve arkadaşça oldu. Zaten beni AP'ye aday göstererek CSU, bunu açık bir şekilde ortaya koymuş oldu"

‘Almanya'nın AB politikası başarılı'

Almanya'nın ortak hayatına katılmaya, ona katkı sağlamaya hazır olan tüm göçmenlere CSU'nun kapısının açık olduğunu vurgulayan Ozan İyibaş, partisinin göçmenleri de siyasi yaşamın bir parçası haline getirmeyi istediğini ve bu konuda atılım yaptığını kaydediyor.

Ozan Iyibas
Ozan İyibaşFotoğraf: Privat

Almanya'nın Avrupa Birliği politikalarını başarılı bulduğunu söyleyen İyibaş, özellikle Almanya'nın girişimi ve öne sürdüğü reformlar sayesinde Avrupa'nın ekonomik krizi büyük ölçüde atlattığını ifade ediyor. CSU'lu siyasetçi, AB'nin Amerika ile yapacağı serbest ticaret anlaşması ile Avrupa ekonomisinin daha da canlanacağını öngörüyor. Avrupa Parlamentosu'nda ekonomi ve ticaret alanlarında çalışmak istediğini belirten İyibaş, partisi çerçevesinde parlamentoda hayata geçirmek istediği diğer hedefleri şu sözlerle sıralıyor: "Öncelikle Avrupa Komisyonu'ndaki üye sayısını 28'den 14 üyeye indirip, Parlamento üyelerinin daha çok haklara sahip olmalarını istiyoruz. Çünkü Komisyon üyelerinin yetkileri daha geniş ve daha etkili olup, Parlamento üyelerine baskı yapılıyor. Bu nedenle parti olarak, söz konusu problemi de çözmeyi istiyoruz."

‘Sosyal Demokratlar bile Türkiye'nin üyeliğini onaylamıyor'

CSU'nun AB'nin genişlemesine karşı olan politikalarını desteklediğini ifade eden Ozan İyibaş, yeni üyelerin birliğe uyumlanma süreci tamamlanmadan genişlemenin gerçekleşmesinin hem Birliğe hem de üyelere zarar vereceğini savunuyor. Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili CSU'nun politikasının dün olduğu gibi bugün de değişmediğini kaydeden siyasetçi, CSU'nun üyelik dışında Türkiye ile güçlü ilişkilerin devam etmesini istediğini aktarıyor.

İyibaş bunun yanı sıra, Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'un Türkiye ziyareti sırasında yaptığı açıklamaya istinaden Başbakan Erdoğan'dan gelen sert açıklamanın üyeliğe sıcak bakan pek çok Alman siyasetçinin fikirini değiştirdiğini ileri sürüyor: "Avrupa Birliği için öncelikli olan insan haklarıdır; herkesin özgür düşünmesi ve bunu ifade edebilmesidir. Ama şu an Türkiye'de olup bitenler hiçbir şekilde Avrupa Birliği düşüncesi ile bağdaşmıyor. Almanya'daki Sosyal Demokratlar bile Türkiye'nin bugünkü hali ve Başbakanının takındığı tutum ile AB'ye girmesini kesinlikle onaylamıyor. Yani Türkiye olarak işte bu duruma gelmişiz."

©Deutsche Welle Türkçe

Özlem Coşkun