1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Melis Alphan: Uğradığım en büyük haksızlıklardan biri

6 Nisan 2021

Nevruz kutlamasına ilişkin fotoğraf paylaşması nedeniyle "terör örgütü propagandası yapma" suçlamasıyla 5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan gazeteci Melis Alphan savunmasında yaşadığının "haksızlık" olduğunu söyledi.

https://p.dw.com/p/3rcvJ
Fotoğraf: DW/U. Danisman

Gazeteci Melis Alphan'ın altı yıl önce sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı bir fotoğraf sebebiyle yargılandığı davanın duruşması bugün İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Diyarbakır'daki Nevruz kutlamasına dair paylaştığı bir fotoğraf nedeniyle "terör örgütü propagandası" yapmakla suçlanan bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor.

Gazeteci Alphan, savunmasında "Hak arayışlarının her daim barışçıl yöntemlerle yapılması gerektiğine derinden inanan bir yurttaş ve gazeteci olarak, burada içinde 'terör' geçen bir suç iddiasıyla yargılanmak, sanırım benim bugüne dek uğradığım en büyük haksızlıklardan biri" dedi.

Söz konusu fotoğrafın altı yıl önce paylaşıldığını, fotoğraf çekildiği sırada orada olmadığını ve o dönemde ülkede "çözüm sürecinin" yaşandığını hatırlatan Alphan, fotoğrafın çekildiği gün alanda yetkililerin, gazetecilerin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının, yurtdışı misyonlarında görevli diplomatların ve sivil toplum örgüt temsilcilerinin yanı sıra yüz binlerce insanın da olduğuna dikkat çekti.

"Sanırım durum bana özel"

Savunmasında dönemin Diyarbakır Valisi, emniyet müdürü, dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala ve diğer hükümet üyelerine yönelik bir yargı süreci başlatılmadığına dikkat çeken Alphan, "Abdullah Öcalan'ın mektubu okunurken ve o bayraklar dalgalanırken canlı yayın yapan haber kanallarını, ertesi gün yine bayraklarla dolu görüntüleri dokuz sütuna manşetten açan gazeteleri, alkış tutan iktidara yakın gazeteciler de yargılanmadı. Sanırım durum bana özel" ifadelerini kullandı.

Alphan savunmasına şöyle devam etti:

"Bu saydığım isimler arasında birine bile; bırakın davayı, soruşturma dahi açılmaması ortada bir suç olmadığını göstermez mi? Ya da ortada bir suç varsa bu saydığım insanlar bu suçun azmettiricisi sayılmaz mı? Akıl ve mantık düzleminde bu sorularımın yanıtları bellidir. Ama ne yazık ki, bugün burada nereden geldiği belirsiz bir ihbar yüzünden hapis istemiyle yargılanıyorum. Birine 'terörist' demek, 'terör propagandası' yaptığını iddia etmek ve hatta yolunu mahkeme salonlarına düşürmek bu kadar basit olmamalı. Şu anda Google'a ismimi, yanına da terörü yazdığınızda 11 bin sonuç çıkıyor. Hepsi bu davayla ilgili. Ben neden buna maruz bırakılıyorum ki? Bunun hesabını kim ödeyecek? Benim bir terör örgütü ile bağım mı var? Herhangi bir yerde terörü veya terör örgütünü mü savunmuşum? Hani nerede?"

Beş yıla kadar hapis talebi

Gazeteci Melis Alphan, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'ne elektronik posta yolu ile yapılan ihbar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından Aralık ayında ifadeye çağırılmıştı.

5 Ocak 2021 tarihinde hazırlanan iddianamede, Alphan'ın 21 Mart 2015'de sosyal medya uygulaması Instagram üzerinden Kürtçe olarak "Newroz Piroz Be" ifadesini kullanarak paylaşımda bulunduğu, söz konusu paylaşımda "çeşitli Kürt örgütlerinin bayrakları ile Abdullah Öcalan'ın posterlerinin görüldüğü" ve  Alphan'ın bu paylaştığı gönderiyle "terör örgütü propagandası yaptığı" iddia ediliyor.

İddianamede, Alphan'a söz konusu fotoğrafta bayrakları görünen Kürt örgütlerinin "cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde örgüt propagandası" yapma suçlaması yöneltiliyor.

Alphan hakkında, Newroz kutlaması gönderisi ve diğer paylaşımlarına dair değerlendirmeler üzerinden "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Davanın bir sonraki duruşması 21 Mayıs'ta görülecek.

DW/DBN,JD

© Deutsche Welle Türkçe