1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gazetecinin halinden gazeteci anlar

26 Temmuz 2011

Dünyanın birçok yerinde gazeteciler meslekleri uğruna ağır bedeller ödüyor. Canları pahasına haber peşinde koşan gazetecilere zor zamanlarda yardım ve destek ise yine gazetecilerden geliyor...

https://p.dw.com/p/124ca

Alman "Süddeutsche Zeitung“ gazetesinin muhabirlerinden Egon Scotland, 1991 yılında Hırvatistan’da öldürülmüştü. Gazetecinin uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesi Alman kamuoyunda şok etkisi yarattı ve olayın ardından gazetecilerin daha iyi korunması amacıyla bazı meslek örgütleri kuruldu. Scotland cinayeti ise hala aydınlatılabilmiş değil, şu ana kadar cinayet nedeniyle yargı önünde hesap veren olmadı.

Meslektaşının izini sürecekti...

Egon Scotland
Egon ScotlandFotoğraf: picture-alliance/Bildarchiv

Hırvatlarla Sırplar arasındaki çatışmaların şiddetlendiği dönemde Alman gazeteci Egon Scotland bölgede haber yapmak üzere bulunuyordu. Almanya’nın önde gelen gazetelerinden “Süddeutsche Zeitung” muhabiri Scotland, Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’den, kayıp olduğu bildirilen bir gazeteci arkadaşının izini sürmek üzere ülkenin güneyindeki Krajina bölgesine gitmek istiyordu. Kayıp gazetecinin, Sırp isyancı grup Çentiklerin elinde olduğu sanılıyordu. Arabasının içinde silahlı saldırıya uğrayan gazeteci, hastaneye götürülürken yolda yaşamını yitirdi. 26 Temmuz 1991'de Hırvatistan’dan gelen bu haber Alman kamuoyunu derinden sarstı.

Scotland’ın vurulması ile birlikte eski Yugoslavya’da savaşın artık başlamış olduğu konusunda kimsenin şüphesi kalmamıştı. Egon Scotland, bu savaşta yaşamını yitiren ilk Alman gazeteciydi. 1991-1999 yılları arasında Balkanlar'da toplam 45 gazeteci hayatını kaybetti.

“Gazeteciler Gazetecilere Yardım Ediyor”

Scotland’ın öldürülmesinin ardından, Münih’te bir grup gazeteci “Gazeteciler Gazetecilere Yardım Ediyor” (JhJ) adlı derneği kurdu. Dernek Başkanı Carl Wilhelm Macke, neden böyle bir girişimde bulunduklarını, “Egon Scotland kendi haberini yaparken değil, hayati tehlike altındaki başka bir gazeteciye yardım etmek isterken öldürüldü. Bu da derneğin ana fikrini oluşturdu; savaş ve kriz bölgelerinde zor durumda bulunan gazetecilere yardım etmek amacıyla kurduk derneği” sözleri ile anlattı.

Almanya’daki gazeteciler için bu olayın en dramatik yanı, Scotland’ın kullandığı otomobilin basın aracı olduğunun aşikâr olmasıydı.

“Gazetecilerin öldürülmesiyle birlikte bu konu daha fazla önem kazandı. 1994 yılında da 50 gazeteci tarafından Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Almanya merkezi kuruldu. Basın özgürlüğü için ellerinden gelen her şeyi yapmayı ve gazetecilerin korunması için mücadele etmeyi hedeflediler” şeklinde konuşan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Sözcüsü Michael Rediske, Scotland’ın kasıtlı bir saldırının kurbanı olduğunu söyledi. Rediske, bu olayın savaş sırasında adil davranılmadığının bir işareti olarak yorumlandığını belirtti.

“Sınır Tanımayan Gazeteciler”

Conflict reporting / Reporter im Krieg Global Media Forum
Fotoğraf: dpa

“Sınır Tanımayan Gazeteciler” örgütü için kamuoyu çalışmaları büyük önem arz ediyor. Örgütün sözcüsü Michael Rediske, böylece hem gazetecileri korumak istediklerini hem de kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmek istediklerini belirtiyor. Örgüt, basın özgürlüğünün ihlal edildiği durumlara ilişkin bilgi topluyor ve gazetecilere yönelik saldırılardan tüm dünyanın haberdar olması için çaba gösteriyor.

Münih merkezli “Gazeteciler Gazetecilere Yardım Ediyor” örgütünde ise kamuoyu çalışmaları ön planda yer almıyor. Onlar, zor koşullar altındaki gazetecilere olabildiğince hızlı ve bürokratik olmayan yollardan, ilk elden yardım etmeye çalışıyor. Örneğin kriz bölgelerinde yaralanan ya da hastalanan gazeteciler için tedavi olanağı sağlanıyor, tehdit alan gazeteciler güvenli yerlere sevk ediliyor ve ailelerine mali yardım yapılıyor. Ancak hem “Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü”, hem de “Gazeteciler Gazetecilere Yardım Ediyor” örgütü yalnızca kriz bölgelerindeki gazetecilerin korunmasını değil, cinayetlerin, gazetecilere yönelik suçların aydınlatılmasını ve suçluların hukuki kovuşturmaya tabi tutulmasını talep ediyor.

Egon Scotland’ın ölümü için ise bugüne kadar hiç kimse yargı önüne çıkarılmadı. Saldırının azmettiricisi olduğu öne sürülen eski Sırp liderlerden “Kaptan Ejderha” lakaplı Dragon Vasiljkoviç, 2009 yılında Avustralya’da yakalandı, ancak hala iade edilmedi. Avustralya’da yetkili bir mahkeme Hırvatistan’da adil yargılanmasının mümkün olmayacağı gerekçesiyle Vasiljkoviç'in iade edilmesi talebini reddetmişti.

© Deutsche Welle Türkçe

Zoran Arbutina/Çeviri: Başak Özay

Editör: Hülya Köylü