Gazze'den sonra Lübnan

“Lübnan’daki Hizbullah yandaşları sevinç içinde, Hizbullah’ın televizyonu El Manar, İsrail cezaevlerindeki Filistinli mahkumlara cesur olmalarını öğütlüyor ve ekliyor: “Kurtuluş günü yakın!”

İsrailli politikacılar ise duruma hakim olmaya çalışıyor. Yaklaşık iki haftadır Gazze Şeridi’nde kaçırılan askeri kurtarmaya çalışırken, şimdi bir de Lübnan cephesi açıldı. Ancak Lübnan sınırındaki bu durum, İsrail’in askerleri kaçıranlara yönelik toplu cezalandırma operasyonlarının yarattığı tehlikeyi arttırıyor. İsrail, bu yeni gelişme ile kendisini artık geçmişte kaldığına inandığı sorunların ortasında bulabilir.

İsrail, geçen Eylül ayında Gazze Şeridi’ni terk etmişti ve geri dönmek istemediklerini söylemişti. Güney Lübnan’dan ise 2000 yılının Mayıs ayında çekilmişti ve artık bu cephede sorun çıkmayacağını umuyordu. Pek umduğunu bulamadı. Çünkü Hizbullah, İsrail’in geri çekilmesini ‘zafer’ olarak nitelendiriyor. Bu nitelemenin en azından Lübnan halkı açısından yanlış olmadığı da ortada.

Sonuçta Hizbullah, bu ‘sözde zafer’ sayesinde Lübnan iç politikasındaki yerini sağlamlaştırdı ve kendisini ‘direniş örgütü’ olarak kabul ettirerek milislerinin silahsızlandırılmasını engellemeyi başardı. Beyrut hükümeti defalarca milislerin silahsızlandırılmasını ve orduya dahil olmalarını denedi, ama başarılı olamadı.

Hizbullah’ın büyük patronu Suriye’nin, geçen yılın başında Lübnan’daki birliklerini geri çekmesinden sonra da Hizbullah’ın gücü kırılmadı. Çünkü hala Suriye ve İran’dan yardım almaya devam ediyor. İki ülkenin uzmanlarının Hizbullah’ın operasyonlarına yardımcı olduğu, hatta belki eylemleri için emir verdikleri herkesin bildiği bir sır.

Bu yüzden, Hizbullah’ın İsrail - Lübnan sınırındaki eylemlerinde 1,5 aya varan sessizlikten sonra, şimdi, tam da Gazze Şeridi’nde Hamas ile çatışırken eyleme geçmesi tesadüf değil. Hizbullah’ın kaçırdığı iki asker, Hamas’a destek olarak görülebilir.

Bu yeni gelişme ile İsrail’in işi zorlaştı ve önlem almakta zorlandığı da ortada. İsrail, Gazze operasyonunun başlangıcında olduğu gibi, kaçırılan askerlerin Lübnan’ın iç kesimlerine götürülmesini önlemek için stratejik açıdan önemli köprüleri bombaladı, ama bunun işe yaraması olasılığı Gazze’de olduğu gibi çok az. Öyle görünüyor ki, İsrail Gazze’den sonra Lübnan’da da sonuçsuz bir savaşa sürükleniyor. Kaçırılan askerler ya tesadüfen serbest kalacaklar ya da yıllarca önce olduğu gibi bölgedeki çatışmalar yayılacak.

Ve sonuçta İsrail’in taviz vermesi mümkün. Geçmişte de Hizbullah karşısında defalarca taviz vermişti. Bu açıdan Hizbullah milisleri, İsrail’le Hamas’tan daha iyi başa çıkabileceklerini söylemekte haklılar. Ancak bu durumdan herkes zarar görecek. Özellikle de sivil halk ve tabii Ortadoğu sorununun çözümünü umutla bekleyenler...”