1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Geçmişin kayıp bestecileri

10 Mart 2011

Nazi döneminde sahneye çıkma yasağı getirildi, çok sayıda beste kayboldu ve daha da önemlisi birçok sanatçı toplama kamplarında hayatını kaybetti. Başlatılan bir projeyle şimdi karanlık günlerin kaybettikleri aranıyor...

https://p.dw.com/p/10XBP
Paul Kletzki
Paul KletzkiFotoğraf: Timothy Jackson

Almanya’da Nazi dönemi, sanat dünyası için de karanlık yıllar anlamına geliyor. Bu dönemde Almanya ve sınır bölgelerinde yaşayan çok sayıda bestecinin eseri ortadan kayboldu. Sanatçılara sahneye çıkma yasağı getirilirken, bazıları kaçtı, bazıları da toplama kamplarında hayatını kaybetti. Ancak kayıp müzisyenlerin besteleri ise yaşamaya hep devam etti. ABD'deki Teksas Üniversitesi müzik profesörlerinden Timohty Jackson da başlattığı bir proje ile kayıp bestecilerin izini sürüp onların eserlerini tekrar gün ışığına çıkarmayı hedefledi. Ve bunu büyük ölçüde de başardı.

Rheinhard Oppel
Rheinhard OppelFotoğraf: Kurt Oppel

"Paul Kletzki, ilk büyük çıkışını yaşadığında, Hitler iktidara geldi ve geleceğinin mahvolacağı Kletzki için çok aşikârdı." Timothy Jackson bu sözlerle Kletzki'nin yaşadıklarının şaşırtıcı olmadığını söylüyor. Paul Kletzki, müzik profesörü Timothy Jackson’ın hakkındaki veri ve çalışmaları bir araya getirip kısmen yayınladığı 10 kayıp besteciden biri. Kletzki, 1900 yılında Polonya’nın Lodz kentinde dünyaya geldi ve Alman müzik sahnerinde çok hızlı şekilde bir yıldıza dönüştü. Ancak Kletzki bir Yahudi idi. Yahudi besteciler, hangi müzik türüyle ilgilenirlerse ilgilensinler, Naziler tarafından sınır dışı ediliyordu. Kletzki önce İtalya’ya ardından Rusya ve İsviçre’ye kaçtı. Jackson, ailesi ve kız kardeşi Nazilerin işkencesi sonucu hayatını kaybeden Kletzki’nin 1942 yılında beste yapmayı bıraktığını söylüyor.

Kletzki, bestekârlığı bırakıp orkestra şefliğine başladı ve bestelerini yazdığı kâğıtları bir sandığa koyup toprağa gömdü. Bu sandık 1964 yılında tekrar bulunduğunda ise sanatçı bunun açılmasına izin vermedi. 1973 yılında Kletzki’nin ölümünden sonra eşi Yvonne, tüm çalışmalarının sandıkta yer aldığını fark etti. Yvonne Kletzki tüm belgeleri daha sonra Profesör Jackson'a iletti. Ve Kletszki'nin eserleri bir CD olarak satışa sunuldu. Hatta keman eşliğinde yaptığı son kayıt bu yıl Grammy Müzik Ödülleri’nde aday gösterildi.

Müzik profesörü Timothy Jackson, projesine 1990’lı yılların başında başladı. O zamanlar ünlü Viyanalı müzik teorisyeni Heinrich Schenker ile aynı dönemde yaşamış besteciler üzerinde araştırma yaptığını söyleyen Jackson, Kiel Üniversitesi’nde ders veren ve Schenker’in meslektaşı olan Reinhard Oppel’in ismine rastlamış. "Şans eseri o dönem Almanya’da ders veriyordum ve Bay Oppel’i ziyaret edip belgeleri görebildim. Oldukça enteresandı. Ayrıca, Oppel’in daha yayınlanmamış çok sayıda eseri bulunuyordu. O zaman, bu müziği tekrar hayata döndürmeye karar verdim" şeklinde konuşan Jackson, Oppel’in oğlu Kurt’un babasının belgelerini sakladığını söylüyor.

Kurt Oppel Timothy Jackson ile birlikte
Kurt Oppel Timothy Jackson ile birlikteFotoğraf: Timothy Jackson

Kurt Oppel, 1878 yılında Grünberg kentinde dünyaya gelen babasını hâlâ hatırlayabiliyor. Oppel, çocukları ve dördüncü eşini geçindirebilmek için koro şefliği de yapmış. "Prensip olarak Hitler adını hiç ağzına almazdı. Her zaman, elini Naziler gibi havaya kaldırıp yani ’Heil’ demeden selam verirdi. Biraz mırıldanır ya da 'iyi günler' derdi“ diyen Kurt, babasının Hitler ve Nazileri çok fazla tutmadığını gizlemiyor.

Ağır kalp rahatsızlığı olan Reinhard Oppel, 1941 yılında oğlu Kurt 11 yaşındayken hayatını kaybetmiş. İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşadığı Leipzig kentinden Batıya geçen Kurt, babasının eserlerini yanında götürememiş ve onları arkadaşlarında bırakmış.

Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra ise babasının kaybolduğunu düşündüğü eserlerinin aslında sağlam bir şekilde durduğunu öğrenmiş. Timothy Jackson ile görüştükten sonra, tüm belgeleri Teksas’a göndermiş.

Jackson, şimdi başka kayıp bestecileri de bulmayı umut ediyor. Washington’daki Soykırım Müzesi’nin küratörü Bret Werb, Naziler tarafında takip edilen ya da öldürülen çok sayıda bestecinin zamanla tekrar keşfedilip eserlerinin tanındığını söylüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Christina Bergmann / Çeviren: Başak Sezen

Editör: Hülya Köylü