1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Guggenheim'ın Bonn çıkarması

Gaby Reucher/DW14 Ekim 2006

Almanya’nın eski başkenti Bonn şu sıralar bir sanat mabedine dönüştü. Ünlü Guggenheim Müzesi’nin koleksiyonu ile bilirlikte Guggenheim mimarı sergisi de açıldı. Guggenheim Vakfı adını yapılmış veya yapılması planlanan, şöhretli mimarlar tarafından tasarlanmış her biri bir şaheser olan 23 binanın projeleri bu sergide görülebilir.

https://p.dw.com/p/AaL4
İspanya’nın Bask bölgesindeki Bilbao kentinin çehresi Guggenheim Müzesi ile değişme uğradı.
İspanya’nın Bask bölgesindeki Bilbao kentinin çehresi Guggenheim Müzesi ile değişme uğradı.Fotoğraf: FMGB. Guggenheim Bilbao Museoa. Photo: Erika Ede

Dali’den Warhol’a kadar dünyaca ünlü ressamların eserlerinin sergilendiği Guggenheim koleksiyonuna ev sahipliği yapan Almanya’nın Bonn kenti, şu sıralar Guggenheim adını taşıyan bir sergiyi daha ağırlıyor: The Guggenheim Architecture, yani Guggenheim Mimari koleksiyonu. 26 Eylül’de açılan ve 12 Kasım’a kadar gezilebilir olan sergi, mimari ve sanat ilişkisini eksenine alıyor. Sanata hizmet eden ve kendilerine de aslında başlı başına birer sanat eseri olan yapılar, The Guggenheim Architecture'da gösteriliyor. Kimi hayata geçirilmiş, kimi geçirilmemiş 23 adet adet mimari proje, çizim, maket ve video kliplerle ziyaretçilere tanıtılıyor.

Beş müzesiyle, dünyanın en büyük modern sanat koleksiyonlarından birine sahip olan ABD menşeili Guggenheim Vakfı’nın ilgi alanlarından biri de müze binaları. Envanterinde 10 binden fazla sanat eseri bulunan vakıf, yerkürenin dört bir yanında inşa edilebilecek müze binaları için projeler geliştiriyor. Dünya çapında bir Guggenheim sanat ağının hayalini kuran Guggenheim Müze Müdürü Thomas Krens, "Vakıf, var olan beş kurum için bir holding niteliği taşıyor. Vakıf aynı zamanda çeşitli projeler için araştırma ve analizler yapıyor," diyor.

Metropoller ve ünlü mimarlar

Müze müdürü Krens’in sözünü ettiği Guggenheim sanat ağının ilk ayağı, İspanya’nın Bilbao kentinde inşa edilen Guggenheim Müzesi binasıydı. Rio de Janeiro, Tokyo, Guadalajara, Dubai ve Singapur için de planlar var. Guggenheim müze binalarının inşası için açılan proje yarışmalarına, Rem Koolhaas, Zaha Hadid, Frank O. Gehry ve Jean Nouve gibi anlı şanlı mimarlar katılıyor. İşte tüm bu nam yapmış mimarların çizim ve projelerini Bonn’da görmek mümkün.

Şimdiye dek bina projelerinin sadece beşi hayata geçirilebildi. New York, Bilbao, Venedik, Las Vegas ve Berlin’de Guggenheim binaları yükseliyor. Özellikle de İspanya’nın Bask bölgesindeki Bilbao’nun çehresi Guggenheim Müzesi ile değişme uğradı. The Guggenheim Architecture sergisinin küratörlerinden Susanne Kleine, Bilbao’nun artık sanatla nefes alıp verdiğini söylüyor: "Müze binası, sadece sanat eserlerini sergilendiği bir bina değil, kentteki bir heykel sanki. Ve böyle bir heykele sahip olmak, şehri de tamamen değiştirdi."

Bilbao’daki Guggenheim Müzesi binası Amerikalı mimar Frank O. Gehry’nin imzasını taşıyor; iç içe geçmiş yapılardan oluşan devasa bir bina… Kleine'ye göre, "endüstri şehri olan Bilbao, şimdi adeta bir sanat mabedine dönüştü. Ve Hilla von Rebay’in bu işe girişirken de aklında olan buydu..."

Barones von Rebay'in fikriydi

Kleine’nin sözünü ettiği Hilla von Rebay, 30’lu yıllarda, Amerikalı iş adamı Solomon Guggenheim’a sanat danışmanlığı yapan Alman barones. Barones von Rebay, sadece Solomon Guggenheim’i soyut sanat eserleri koleksiyonu yapmaya teşvik etmekle kalmadı, aynı zamanda bu koleksiyonu için New York’ta spiral şeklinde dev bir bina inşa ettirmeye de ikna etti. Bu bina, 5. Cadde’deki ünlü Guggenheim Müzesi… Bonn Sanat ve Sergi Salonu Yöneticisi Wenzel Jacob, Guggenheim Müzesi binasının, zamanında New York için önemli bir yenilik olduğunu belirtiyor. "O dönemdeki Amerikan mimarisini belirleyen işlevsellikti. Yani binalar dörtgen, basit ve kullanışlıydı. Var olan alan sonuna kadar kullanılıyordu," diyen Jacob, "o tarihte kimse spiral şeklinde bir bina inşa etmeyi düşünemezdi," diye sözlerini sürdürüyor.

Amerikalı mimar Frank Lloyd Wright, müze binasını 1940’ta tasarladı. Ama bina ancak 1959’da inşa edelebildi. Solomon Guggenheim’a binanın bitmiş halini görmek nasip olmadıysa da, bina ’sanat için mimari’ üzerine tezler geliştirilmesine yol açtı. Bonn Sanat ve Sergi Salonu Yöneticisi Wenzel Jacob, bu tartışmaları şöyle özetliyor: "New York’taki binanın yapılmasından sonra dünya genelinde bir tartışma başladı: Kamuya açık alanlar nasıl kullanılmalıydı? Oralara basit binalar, alışveriş merkezleri mi dikilmeli yoksa bu alanlara bir topluluğun, bir kentin sahip olduğu en büyük değerleri, kültürünü ve sanatını simgeleyen yapılar mı inşa edilmeli?"

Pahalı zevk

Bir şehre Guggenheim müzesi kurulmasına karar verildiğinde, binanın inşa ve Guggenheim Vakfı tarafından sağlananan, müzede sergilenecek eserlerin masraflarını belediye üstleniyor; yani bir Guggenheim Müzesi sahibi olmak her şehrin harcı değil… 2011’de Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Dubai’de Guggenheim Müzesi açılacak. Müze binasını inşa etmesi için yeniden mimar Frank O. Gehry seçildi.

Bu arada Guggenheim Müze Müdürü Thomas Krens’in yöntemleri tartışmalı. Zira Krens, zaman zaman ticari yollara da başvurmaktan geri durmuyor. Örneğin New York’ta müzeyi bir motorsiklet şovuna açmış, bu mesele de sanat çevrelerinde tepkiye neden olmuştu.