Gözlemci heyet izlenimlerini aktardı

Suriye’de bulunan gözlemci heyetin ara raporunda durum değerlendirmesi yapıldığı ve gözlemcilerin bundan sonraki görevlerinin ele alındığı belirtildi. Raporda ayrıca, gözlemcilerin daha fazla teknik donanımla görevlerini sürdüreceği ve bu görevin özgürce yapılabilmesi için Suriye yönetimine ve muhaliflere çağrıda bulunulduğu belirtildi. Heyetin iki hafta daha ülkede kalması bekleniyor. Ancak geçen süre içinde Suriye’de şiddetin son bulmamış olması heyetin eleştirilere hedef olmasına neden oluyor. Suriye’de cuma günü meydana gelen ve 26 kişinin hayatını kaybettiği intihar saldırısının ardından, hafta sonunda meydana gelen çatışmalarda da onlarca kişinin yaşamını kaybettiği ifade ediliyor.

Halk ne düşünüyor?

Gittikçe kendi içine kapanan ve dünyadan izole olan Suriye rejimi, geçen cuma günü yaşanan intihar saldırısı gibi olaylar olduğunda şimşekleri yeniden üzerine çekiyor. Şam sokaklarında dikkat çekici iddialar ortaya atılıyor.

Bir Suriyeli, "Tecrübelerimize dayanarak bu saldırının ardında rejim yanlılarının olduğunu düşünüyoruz ancak bunu kanıtlamanın imkânı yok" şeklinde konuşuyor.

Ancak Humus sokaklarında da durum daha farklı değil: "Nasıl ekmek dağıttıklarını gördünüz mü? Bunu siz buradasınız diye yapıyorlar. Beş gündür yiyecek hiçbir şeyimiz yoktu."

Yabancı gazetecilere izin yok

Suriye yönetimi, Arap Birliği’nin barış planı çerçevesinde taahhüt etmiş olmasına rağmen yabancı gazetecilerin ülkeye girişine hâlâ izin vermiyor. Ancak sadece rejime yönelik değil, Arap Birliği gözlemcilerine yönelik eleştiriler de var. Gözlemcilerin sayısının Almanya’nın yarısı büyüklüğündeki bir ülke için az olduğu, hazırlıksız oldukları, rejimin lojistik imkânlarına muhtaç oldukları yönünde eleştiriler yapılıyor. 163 gözlemcinin Suriye'de olduğu sanılıyor. Beyrut’ta bulunan Ortadoğu uzmanı Joseph Keheyan, "Gözlemciler turist değil. Bir görevleri var; Suriye’de insanların nasıl öldürüldüğünü tespit etmekle yükümlüler" ifadelerini kullanıyor.

Arap Birliği Genel Sekreteri Nabil El Arabi ise tüm eleştirilere rağmen, gözlemci heyetinin görevini şimdiye kadar başarıyla yürüttüğünü ifade ediyor: "Ordu, tanklar ve ağır silahlar şehirlerden çekildi. Gıda maddeleri sevk edebildik ve kurbanları da dışarı çıkarabildik. Hâlâ çatışmalar oluyor, bunun da yakında bitmesini umuyorum."

Gözlemci heyetin başkanına tepki

Suriye muhalefeti içinse bu açıklamalar gerçekleri olduğundan daha güzel göstermeye çalışmak dışında bir anlam ifade etmiyor. Muhaliflerin eleştirileri özellikle gözlemci heyetin başkanı Muhammed Mustafa El Dabi'yi hedef alıyor. Sudanlı El Dabi’nin Devlet Başkanı Beşar Esad’ın güvendiği bir isim olduğunu ve Darfur’daki insan hakları ihlalleri nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından arandığını öne sürüyorlar. Muhaliflere göre böyle bir ismin Suriye'deki insan hakları ihlallerini ortaya çıkaracağına güven duymak imkânsız. İnsan Hakları İzleme Örgütü Human Rights Watch’tan Joe Stark, "Bu adam kendi rejiminin çıkarları için Darfur’daki uluslararası incelemeleri sabote etti. Suriye’deki gözlemci grubunun başına nasıl geçtiği konusunda hiçbir fikrim yok" diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Ulrich Leidholdt / Başak Özay / Ajanslar

Editör: Başak Sezen