1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hızlı internet yarışı

Beklan Kulaksizoglu7 Kasım 2013

İnternet günümüzde günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası. Dolayısıyla hızlı internet bağlantısı, artık su ve elektrik gibi temel altyapıdan sayılıyor.

https://p.dw.com/p/1ADKp
Fotoğraf: Fotolia/Victoria

Hızlı internet sadece internette sörf yapmak ya da fotoğraf, video izlemek gibi kişisel ihtiyaçlar değil, ekonomi açısından da artık en önemli koşullardan biri haline geldi. Almanya’da da 2018 yılına kadar ülke çapında yüksek hızlı internet erişimi hedefleniyor. Ancak uzmanlar şu anki koalisyon görüşmelerinde dile getirilen bu hedefi iddialı, şimdiye kadar izlenen stratejiyi ise yetersiz buluyor.

Almanya’da hızlı internet yeni kurulacak hükümetin de önemli gündem maddeleri arasında. Büyük kentlerde saniyede 100 megabitlik veri iletimli yüksek hızlı internet doğal karşılanırken kırsal bölgelerde internet kaplumbağa hızıyla işliyor. Buralarda veri iletim hızı saniyede 1 megabite kadar inebiliyor. Hiç internet bağlantısı bulunmayan bölgeler de mevcut.

"Geri kalmış' bölgeler

Almanya İçişleri Bakanlığı ve beş eyaletin talimatıyla yapılan bir araştırma Almanların sadece yarısının interneti geniş bant üzerinden kullanabildiğini ortaya koyuyor. Geniş bant günümüz standartlarında saniyede iki megabitlik hız olarak kabul ediliyor. Ancak bu hız sadece bir arama motorunda metinleri bulmak ya da elektronik posta göndermek için yeterli. Fotoğraf ve videolar devreye girdiğinde bu hız, sınırlarına dayanmış oluyor. Rheinland-Pfalz Eyaleti İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Heike Raab, bu nedenle bant genişliğinin saniyede 16 megabitin altında olduğu yerleri ‘geri kalmış bölgeler' olarak nitelendiriyor.

“Almanya’da hızlı internet erişiminde bu kadar büyük farklılıklar olması kabul edilemez. Metropol bölgelerinde, kentlerde gerçekten geniş banttan yüksek hızlı internet olduğunu açıkça görüyoruz. Ama kırsal bölgelerde, ki sayıları oldukça fazla, aynı gelişimi yakalamak, bunun için çalışmak zorundayız. Her yerde hızlı internet imkânı sunmak zorundayız.”

Dijital adaletsizliğin faturası

Dijital adaletsizliğin bedeli ise oldukça ağır. Şirketler, hızlı internet altyapısı olmayan kırsal bölgelere artık yatırım yapmıyor. Alman hükümetinin 2009 yılında başlattığı geniş bant stratejisi, 2014 yılı sonuna kadar Almanya’daki hanelerin yüzde 75’inin saniyede en az 50 megabitlik bant genişliğine sahip olmasını öngörüyordu. Telekomünikasyon ve internet donanımı alanında dünyanın en büyük şirketlerinden Alcatel-Lucent’in Yönetim Kurulu Başkanı Wilhelm Dresselhaus gelinen noktayla ilgili şunları söylüyor:

“Geliştirme çalışmaları niye daha hızlı yürümüyor? Çünkü belirlenen 2014 stratejisi hedeflerine çok büyük ihtimalle ulaşamayacağız. Bence sorun çok basit. Özellikle de kırsal bölgeler şirketlerin saha araştırmalarında ekonomik açıdan uygun modeller sunmuyor.”

Büyük kentlerde yüzde 75 oranı tutturulurken kırsal bölgede bu oran yüzde 10’a geriliyor. Avrupa çapında yapılan bir araştırmaya göre, saniyede en az 10 megabit internet hızına sahip ülkeler sıralamasında Almanya 22’nci sırada.

Devletten teşvik beklentisi

Alman Ekonomi Bakanlığı’nın yaptırttığı maliyet araştırmasına göre internet erişimi yetersiz bölgelere saniyede en az 50 megabitlik internet bağlantısı götürmenin bedeli yaklaşık 20 milyar euro. Bağlantının fiber kablolarla olması durumunda bu rakam 93 milyar euroya yükseliyor.

Müşteriyi masraflara ortak etme modelinin genelde işlemediğine dikkat çeken internet sunucusu şirketler, devletin teşviği olmadan bazı bölgelerde internetin geliştirilmesinin mümkün olmayacağını belirtiyor. Ekonomi, bilim ve idari alanlardan 600 bilgisayar uzmanıyla yapılan anket de bu görüşü yansıtıyor. Araştırmayı yapan TNS Infratest şirketi yöneticisi Robert Wieland anket sonuçlarını şöyle özetliyor:

“Dijital altyapı ile hem özel kişiler hem de şirketler için kent ve kırsalda kapsamlı bir geniş bant donanımı, en büyük öncelik olmalı ve devlet kendini bunun dışında görmemeli, devlete de iş düşüyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Sabine Kinkartz / Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Hülya Schenk