1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Haşimi'den direniş çağrısı

11 Eylül 2012

Gıyabında idam cezasına çarptırılan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi şu anda sığınmacı statüsüyle yaşadığı Türkiye'den Irak halkına Başbakan Nuri El Maliki’ye karşı direniş çağrısında bulundu.

https://p.dw.com/p/166QU
Fotoğraf: Getty Images

Bir Irak mahkemesi, Türkiye’ye sığınmış olan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi’yi, ‘Irak’taki terör saldırılarını finanse ettiği’ iddiasıyla gıyabında idam cezasına çarptırdı. Haşimi’nin Irak’ta geçen Pazar günü gıyabında idama mahkûm edildiğinin duyulması üzerine çok sayıda bombalı suikast eylemi düzenlenmiş, 100’den fazla insan yaşamını yitirmişti.

Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi, mahkemenin verdiği kararla ilgili Ankara'da yaptığı açıklamada, hakkında yapılan suçlamaları reddetti ve Bağdat’taki yargıçların kararının siyasî olduğunu vurguladı. Haşimi’ye yöneltilen suçlamalar arasında, bir avukat kadınla bir generalin öldürülmesinin yanı sıra bir dizi cinayetten sorumlu görülen bir çeteyi emri altında tuttuğu iddiası da yer alıyor.

Bu iddialar gerekçe gösterilerek hakkında tutuklama kararı çıkartılan Haşimi geçen Aralık ayında önce Irak’ın Kürtler yönetimindeki kuzeyine kaçmıştı. Irak Başbakanı Maliki’nin ısrarlı taleplerine rağmen Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Erbil’e sığınan Haşimi’yi Irak merkezî yönetimine teslim etmeyi reddetmişti. 

'Mahkemenin işine karışmamalıyız'

Kürt kökenli Irak Cumhurbaşkanı Celâl Talâbani ise Maliki’ye destek vererek “Haşimi’nin mahkeme ile bir sorunu var. Benim ise mahkemelerin bağımsızlığına saygım var. Biz politikacılar mahkemelerin işine müdahale etmemeliyiz” açıklamasını yapmıştı.

Mesud Barzani tüm bu açıklamalara kulak asmamış, Haşimi’yi Irak merkezî yönetimine teslim etmeyerek, Türkiye'ye gitmesine de izin vermişti. Türk hükümeti de Haşimi’yi Irak’a teslim etmeyi reddediyor.

Dün mahkemenin hakkında verdiği kararla ilgili Ankara’da bir açıklama yapan Haşimi “Haksız, adil olmayan, siyasi bir niteliği olan bu kararı reddediyorum ve bu kararı hiçbir zaman tanımayacağım. Bu saçma yargılamada her şey daha başından belliydi. İdam kararı benim için şereftir ve ülkem Irak’a, Irak halkına verdiğim özverili hizmetin bir bedelidir” şeklinde konuştu.

Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi, adil bir yargılama garantisi verilir verilmez ülkesine döneceğini de sözlerine ekledi. Haşimi Ankara’daki açıklamasında, Yüz binlerce kişinin Maliki'nin hapishanelerinde haksız bir şekilde yattığını da söyledi ve uluslararası topluma, Irak'taki katliamın durdurulması çağrısında bulundu.

Autobombe Basra Irak Anschlag
Fotoğraf: Reuters

Birbirlerine saldırıyorlar

Haşimi’nin durumu Irak’taki siyasi gerginlikleri tırmandırıyor. Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak 2006 yılından bu yana ülkenin üst düzeyinde bir Sünni olarak yerini almıştı. Irak'taki Sünniler, Saddam Hüseyin'in devrilmesinden bu yana siyasî olarak kendilerini devre dışı bırakılmış hissediyorlar.

Gerçi Şiiler ve Sünniler biçimsel olarak bir ulusal birlik hükümeti kurmuş durumdalar ama Amerikan birliklerinin 9 ay önce ülkeden çekilmesinden bu yana sürekli birbirlerinin önünü kesmeye çalışıyorlar, birbirlerine saldırıyorlar. Sünniler, Şii Başbakan Maliki’nin devlet kurumlarındaki Sünnileri birer birer yok ettiğini iddia ediyorlar. Haşimi şimdi de halkına seslenerek, başbakana ve -kendi deyimiyle- Maliki’nin kukla mahkemelerine direnmelerini istiyor.

Hafta sonundan bu yana ülkede meydana gelen şiddet olaylarında 100’den fazla kişi yaşamını yitirdi. Özellikle Bağdat’taki devlet kurumlarına yapılan saldırılarla Şii Maliki liderliğindeki hükümetin başkentte bile kontrolü sağlayamadığı gözler önüne serilmek isteniyor.

Siyasi birlik ve beraberliğin olmaması, hükümetin kontrolü sağlayamamasında etkin bir rol oynuyor. Nitekim Irak’ta seçimlerin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen hâlâ içişleri ve savunma bakanlıklarına atama yapılmamış durumda. Bu durumda komşu Suriye’deki gelişmelerin Irak'a sirayet etmesinin engellenmesi de mümkün görünmüyor.   

©Deutsche Welle Türkçe

Ulrich Leidholdt / Çeviri: Çelik Akpınar

Editör: Nihat Halıcı