1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Halk Bush’un politikalarını benimsemiyor

Daniel Scheschkewitz/Washington8 Kasım 2006

ABD’de yapılan Kongre kısmi seçimlerinde beklenen oldu ve Demokrat Parti, resmi olmayan sonuçlara göre sandıktan zaferle çıkarak Kongre’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu ele geçirdi. Demokratlar, üçte biri yenilenen Senato’da da yeni sandalyeler kazanmayı başardı. DW Washington bürosundan Daniel Scheschkewitz, sonuçların Bush’un politikalarının halk tarafından kabul görmediğinin açık bir kanıtı olduğunu belirtiyor.

https://p.dw.com/p/AZnU

Amerikalı seçmen akıllıca bir seçim yaparak bir partinin tek başına ülke politikalarına yön vermesinin önüne geçti. Bugüne kadar Kongre’nin desteğini hep arkasında hisseden Başkan George Bush, şimdi Temsilciler Meclisi’ndeki Demokrat Paritili çoğunlukla uğraşmak zorunda kalacak. Demokratlara seçmen tarafından verilen görev ise mevcut politikaların değişmesi yönünde. ABD’nin her ne pahasına olursa olsun Irak’ta uzun süre kalmaya devam etmesine seçmen onay vermedi. Şimdi Bush, yüzlerce Amerkan askerinin ölümüne ve milyarlarca Dolar verginin heba olmasına neden olan bu misyonun hesabını en ufak ayrıntısına kadar vermek zorunda kalacak.

Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu ele geçiren Demokratlar, aynı zamanda Başkan da dahil tüm hükümet üyelerini çağırıp onlardan bilgi alma yetkisine de sahip oldu. Bu noktadan hareketle örneğin, Irak’ta bir türlü bulunamayan kitle imha silahlarının savaş nedeni olarak gösterilmesiyle ilgili bir araştırma komisyonun kurulması kaçınılmaz gibi görünüyor. Yani George Bush için başkanlığının son iki yılı hayli zorlu geçecek. Daha önceki yıllarda pekçok kez parlamentoyu by-pass ederek Anayasal yetkilerini daha da artıran Bush, bundan böyle Demokratların sıkı denetimine tabi olacak.

Öte yandan seçmenin kendisine verdiği bu görev, Demokrat Parti için 2008’deki Başkanlık seçimlerinde avantajlı konuma gelmesini de sağlayabilir. Başkan Bush’u eleştirme hakkını her fırsatta kullanacaklarını belirten Demokratlar’ın, çözüm üretmek gibi bir zorunlulukları bulunmadığından yıpranmaları da sözkonusu olmayacak. Çamura saplanan arabanın tekrar düze çıkması için Demokratların yaptığı yardım teklifini kabul etmek ise Başkan’ın menfaatine olabilir.

Ancak Kongre seçimleri sadece George Bush’un politikalarıyla ilgili bir referandum özelliğini taşımakla kalmadı aynı zamanda çeşitli yolsuzluk iddialarına ve ayyuka çıkan skandallara karşı da halkın tepkisini ortaya koydu.

Nitekim bu gerçeklerden hareketle seçim öncesi yapılan anketlerin ortaya koyduğu sonuçlarla sandıktan çıkan tablo arasında büyük bir fark olmadı. Yani aslında böyle bir sonuç bekleniyordu. Ayrıca, görev süresinin altıncı yılında olan bir Başkan’ın kan kaybetmeye başlaması da doğal karşılanmalı. Geçmişe dönüp baktığımızda Harry Truman’dan Franklin Roosvelt’e kadar hemen hemen bütün başkanların aynı akıbete uğradıklarını görürüz. Bunun bilincinde olan George Bush’un izlediği politikalarda çok fazla değişikliğe gitmesi de beklenmemeli.