Hamile kadınlar cinayet kurbanı

Dışardan baktığınızda içi anlaşılmayan, mutlu görünürken evde kocasının dayağına veya aşağılamasına maruz kalan kadın modeli toplumun alışık olmadığı bir gerçek değil. Ama bu, ölümle noktalandığında aynı şeyi söylemek mümkün değil. Amerikan medyasında yer alan haberlerde, son zamanlarda art arda sonu ölümle noktalanan hamile kadınlar dikkat çekiyor.

Önce Kaliforniya’da, sekiz aylık hamileyken kaybolan Laci Peterson. Kocası birinci derece cinayetten hala yargılanıyor. Kuzey Karolina’da yine sekiz aylık hamileyken kaybolan bir başka kadın daha. 20 yaşındaki April Renee Greer’in ölü bedeni parçalanmış, çöp torbalarına doldurulmuş bir çiftliğin çöplüğünde bulundu. 27yaşındaki erkek arkadaşı birinci derece cinayetten yargılanıyor. Yine sekiz aylık hamileyken beraberinde 5 yaşındaki oğlu ile birlikte kayıplara karışan Evelyn Hernandez. Dava hala sürüyor.

Uzmanlar, "Seri katiller, iki-üç aylık hamile kadınları, rahat kontrol edebileceği ve ağır olmayan kadınları hedefliyor” diyorlar. ”Sekiz aylık olduğunda ise ilk akla gelen zanlı eş oluyor, çünkü yaklaşan doğumla birlikte artan sorumluluklarının ve belki de eşinin değişen vücut şeklinin hayatını istediği gibi yaşamasına engel olarak görüyor" diyorlar.

Gazeteci Robb’un araştırması

Araştırmacı gazeteci Amanda Robb’un, ABC News’ın dünyaca meşhur Oprah Winfrey Show için yaptığı özel programda, ortaya çıkardığı bu şok gerçek aile içi şiddetin Amerika’da ciddi bir sorun halinde olduğunu da bir kez daha doğruluyor. ”Hamile kadınların birinci ölüm nedeni cinayete kurban gitmeleri” diyen Robb, bu cinayeti işleyen eşlerin ise avukat, doktor, polis şefi gibi toplumda saygınlığı olan mesleklerin temsilcileri olmalarına dikkat çekiyor.

Robb, ”Kimle uyuduğunuzu biliyor musunuz?” diye sorduğu soruda, şiddetin bir anda, ansızın, önceden hiç izi olmadan patlak vermesinin mümkün olmadığını söylüyor. Ama olan, ilişkilerde bu önemli sinyallerin kadının aşık olduğu veya ilişkinin iyi gittiği anlarda önemsizmiş gibi gözükmesi. Robb, şiddet ne zaman ve hangi nedenle başlarsa başlasın, mutlaka yardım istenilmesi gerektiğini söylüyor. Ama bir tüyler ürpertici açıklama daha yaparak. Cinayete kurban giden kadınların yüzde 75’inin eşlerinden ya ayrılmak üzereyken ya da ayrıldıktan sonra öldürüldüklerini söylüyor.

FBI raporları

FBI raporlarına göre ise hamile veya değil, Amerika’da kadınların üçte biri eşleri veya eski eşleri tarafından öldürülüyor. Ortalama ise her gün en az üç kadın eşlerinin kurbanı oluyor. Ve aile içi şiddet hastane masraflarından, özel psikiyatristlere, işten alınan hasta izinlerinden sığınma evlerine varıncaya kadar yılda 5 ila 10 milyar dolar harcanmasına neden oluyor.

Uzmanların endişesi ise kadınların aile içi şiddete maruz kaldıklarında bunu sır gibi saklamaları. Ve buna karşı söyledikleri tek şey, ”Neden her ne olursa olsun, erkek kendini kontrol etmesini bilmek zorunda. Bu sizin suçunuz değil.”