1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hannoversche Allgemeine Zeitung: May istifa etmeli

16 Ocak 2019

İngiltere ile Avrupa Birliği arasında varılan Brexit anlaşmasının Avam Kamarası’nda reddedilmesi ve Alman iç istihbaratının AfD'yi incelemeye alması Alman gazetelerinin öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/3BcLR
Großbritannien London - Theresa May zu Parlamentsabstimmung
Fotoğraf: Reuters

16.01.2019 - Alman basınından özetler

Hannoversche Allgemeine Zeitung Avam Kamarası'nda Brexit anlaşması oylamasını kaybeden Theresa May'in başbakanlıktan istifa etmesi gerektiği görüşünü dile getiriyor:

"Bir Britanya Başbakanı'nın onurunun milletvekilleri tarafından böylesine çiğnendiğine son zamanlarda rastlanmamıştı. Demokrasinin yazılmamış kuralları anlam taşıyorsa, May'in derhal istifa etmesi gerekir. Ama şu günlerde Britanya'da buna kim önem veriyor ki? Sanki siyasi zümre ülkeyi gülünç duruma düşürmek için yola koyulmuş gibi. Başbakan Theresa May oylamanın ardından parlamentonun neyi istemediğini söylediğini ama onun yerine neyi planladığını söylemediğini dile getirdi. Britanyalı politikacıların çoğunluğu günümüzdeki sendeleyişleriyle ülkenin geleceğini tehlikeye atmış oluyorlar."

Volksstimme gazetesi Britanya'nın Avrupa Birliği'nden ayrılmasının muhtemel sonuçlarına ayırdığı yorumda şu görüşlere yer veriyor:

"Güle güle Büyük Britanya. Birleşik Krallık Avrupa Birliği'ne veda ediyor. Ortaçağ sınırlarına çekilecek olan ülkeyi önce gözyaşlarıyla dolu bir dönem bekliyor. Ancak ülke kendine ekonomik ve toplumsal yön ve hedef tayin edebilecek diriliğini kaybetmeyecek. İşte bu nedenle kıta Avrupalıları adalılara alaycı gözle ve kibirle bakmamalıdır. Hele birlik bünyesindeki merkezkaç kuvvetlerin diğer üyeleri de Avrupa Birliği'nden koparma tehlikesinin arttığı düşünülecek olursa. Milliyetçilik zehri her yerde saçılıyor. Almanya da bu zehre karşı emniyette sayılmaz."

Frankfurter Allgemeine Zeitung Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın Almanya için Alternatif (AfD) partisini aşırı sağcı eğilimlerinden dolayı incelemeye almasının taraftarlarını daha da cesaretlendireceği görüşünü savunuyor:

"İç istihbaratın inceleme kararının birçok yüzü var. Önce bu kararla radikal güçlere ilk sınıra gelindiği ihtar edilmiş oluyor. Aynı zamanda da ılımlı üyelerine yapılmış, daha fazla radikalleşmeye izin verilmemesi uyarısı yerine de geçiyor. İç istihbarat ve dolayısıyla da federal hükümet henüz somut delillerin bulunmamasına rağmen gelişmelere seyirci kalınmadığını göstermiş oluyor. Ancak partinin incelemeye alınması AfD tarafları üzerinde ters etki yaratacaktır. 'Sisteme' zaten başkaldırmış olanlar kendilerini haklı çıkmış hissedecek, AfD'nin bu yoldan etkisiz hale getirilmek istendiğini düşüneceklerdir. Bu partinin seçimlere katılabildiği sürece seçileceğini de hesaba katmak gerekir."

Die Welt gazetesinin yorumundaysa şu satırları okuyoruz:

"AfD açısından sorun, incelendiği için küçülebileceği ya da bölünebileceğinde değil, daha fazla büyüme ihtimalinin zayıflayabileceğinde yatıyor. Küçülme ya da bölünme tehlikesinin olmaması, her türlü akımdaki üyelerinde, yöneticilerinde ve taraftarlarında devletin halihazırdaki icraatına gösterilen muhalefetin kökleşmiş olmasından kaynaklanıyor. Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın attığı adım en radikal kanadına kadar AfD'lilerin dünya görüşünü değiştirmeyecek, aksine sağlamlaştıracaktır. Partinin ülke genelindeki yüzde 13 ila yüzde 15 oranındaki oy potansiyeli erimeyecektir."

DW, dpa, afd/AG, GA

© Deutsche Welle Türkçe