1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hariri raporu sonrasında sular durulmuyor

Jörg Kaminski31 Ekim 2005

Hariri suikastinde Suriye istihbaratının parmağı olduğuna işaret eden raporun açıklanması üzerine kopan fırtına dinmek bilmiyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, bugün dışişleri bakanları düzeyinde toplanarak Suriye’ye yönelik Lübnan eski Başbakanı Hariri’nin öldürülmesinde parmağı olduğu suçlamalarına ilişkin raporu görüşecek.

https://p.dw.com/p/AaRC
Gözlemciler Beşar Esad'ın zorlu bir sınav verdiğine dikkat çekiyor
Gözlemciler Beşar Esad'ın zorlu bir sınav verdiğine dikkat çekiyorFotoğraf: AP

Ülkesine ve kendisine yönelik suçmaları toptan reddeden Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Hariri suikastinin soruşturulması için bir komite kurulması talimatı verdi. Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, suikasti araştırmakla görevlendirilen hukuk komitesinin Birleşmiş Milletler ile işbirliği içinde olacağını söyledi. Suriye’de yaklaşık 15 kadar gizli servisin faaliyet gösterdiği tahmin ediliyor. Devlet Başkanı Beşar Esad’ın bütün bu örgütler üzerinde denetim sahibi olup olmadığ ise şimdilerde tartışma konusu.

Suriye halkı huzursuz

İşizlik oranı artarken, yaşam standardı düşen Suriyeliler Esad’a olan inançlarını yitirmeye başladı. 'Şam Bildirisi' ile çıkış yapan muhalifler de reform için seslerini yükseltti. Suriyeli yayıncı ve Esad’ın eski muhaliflerinden Michel Kilo, ülkede bir şeylerin değişmesi için uluslararası baskının şart olduğunu söylüyor.

"Suriye’nin uluslararası baskıya karşı koyacak gücü yok. Halkın desteğini de kaybeden yönetim, artık çağdaş dünyaya ayak uyduramayan politikadan vazgeçmeli."

Şam harekete geçecek mi?

Tüm siyasi gözlemcilerin birleştikleri bir görüş var: Yolsuzluklarla çalkalanan Şam, ancak dışarıdan baskı uygulandığında harekete geçiyor. Ve yine gözlemcilere göre, ülkedeki sözde muhalefet yetersiz. 40 yıldır Almanya’da yaşayan Suriyeli Valid Salih Paşa da on yıllar süren diktanın, dikkafalı olarak bilinen Suriyelilerin direncini kırdığını anlatıyor:

"Halk kendi kabuğuna çekildi. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı yerleşti. Kimse politikayla ilgilenmiyor."

Suriye'yi kim koruyacak?

Güvenlik Konseyi'nin 15 üyesinden en az 10’unun ABD, Fransa ve İngiltere'nin desteğiyle sunulan tasarı lehine oy kullanmaları bekleniyor. Ama Konsey üyeleri arasında tasarıyla ilgili görüş ayrılıkları var. Konseyin daimi üyelerinden ve veto hakkına sahip Rusya ve Çin, ayrıca Cezayir, Suriye’ye yaptırım uygulanmasına karşı çıkıyor. Bu nedenle Konsey’in Suriye’ye yaptırım kararı alması imkansız. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lawrow, New York’ta basına yaptığı açıklamada, tasarıyı hazırlayanların yaptırım talebiyle yetkilerini aştıklarını söyledi. Yine de diplomatik çevreler, Konsey toplantısında en azından yumuşatılmış bir karar tasarısının kabul edilmesini bekliyor.

Arap ülkelerinin tavrı

Tüm bu olup bitenler karşısında Arap ülkeleri de temkinli davranıyor. Zira Suriye yönetiminin sarsılması tüm bölgede husursuzluğa sebep olabilir. Bu nedenle Şam’ın uluslararası toplumun istekleri doğrultusunda hareket edeceği umuluyor.

14 Şubat’ta Beyrut'ta düzenlenen bombalı saldırı sonucu Lübnan eski Başbakanı Refik El Hariri ve 20 kişi yaşamını yitirmişti. Suikastın ardından Suriye karşıtı muhalefet sokaklara dökülmüş ve süreç Suriye'nin Lübnan'daki 29 yıllık askeri varlığını sona erdirmişti.