1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hasankeyf’in vedası Haziran'da başlıyor

2 Mayıs 2019

Ilısu Barajı’nın Haziran'da su tutmaya başlaması bekleniyor. 15 Mayıs sonrası da halkın Hasankeyf'ten taşınması planlanıyor. Ancak Hasankeyf’i kurtarma umudunu hala yitirmeyenler de var. Başak Sezen’in izlenimleri.

https://p.dw.com/p/3HnBV
Staudammprojekt in Hasankeyf, Türkei
Fotoğraf: DW/B. Sezen

"Babalarımız, annelerimiz daha küçükken bile, bizim zamanımızda biz çocukken, buradaki halk Hasankeyf sular altında kalacak diye hep tedirgin yaşadı."

Doğma büyüme Hasankeyfli olan Yakup Ayhan, kendisi ve tanıdığı herkesin çocukluğunun, evlerinin sular altında kalacağı endişesiyle geçtiğini bu sözlerle anlatıyor. Ayhan, geçimini kitap satarak sağlıyor ve Hasankeyf'i yeryüzünde görecek olan son turistlere yardım ediyor.

Çoğu kişi son demlerini yaşayan Hasankeyf'i Dicle suları kıyısında, ilçeyi karşıdan gören yamaçta yer alan Mehdi Çiğci‘nin kafesinde, ellerinde ilçeye özel Hilve kahvesi eşliğinde izliyor. Hasankeyf kahvesi su yerine süt, şeker yerine balla yapılıyor ve içine ceviz parçacıkları atılıyor. Müşterilere belki son kahvelerini ikram eden Çiğci, gelecekte ne yapacağını bilmiyor. "Hiçbir planımız yok. Her şey alt üst oldu. Hasankey‘in yıkılacak olması zorumuza gidiyor" diyor.

Ayhan, "Elektrik üretilmesine karşı değiliz ama seti biraz daha aşağılarda yapsalardı tarih sular altında kalmasaydı" diyor
Ayhan, "Elektrik üretilmesine karşı değiliz ama seti biraz daha aşağılarda yapsalardı tarih sular altında kalmasaydı" diyorFotoğraf: DW/B. Sezen

Yakup Ayhan da "Biz elektrik üretilmesine karşı değiliz ama seti biraz daha aşağılarda yapsalardı tarih sular altında kalmasaydı" diyor.

Eyüp adlı bir Hasankeyfli gelen turistlere Hasankeyf‘in kaderini anlatıyor. "1-1.5 yıl içinde oturduğumuz yer de dahil 20 metre suyun altında kalacak" deyince bir sessizlik oluyor.

Batman iline bağlı bir ilçe olan Hasankeyf'in tarihi 12 bin yıl öncesine uzanıyor. Ancak sular altında kalacağı için arkeolojik kazılar tamamlanmadığından bölgede toprak altında tam olarak ne tür hazineler yattığı bilinmiyor.

Dicle Nehri kıyısındaki bu topraklar çağlar içinde Bizanslardan, Emevilere, Abbasilerden, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler, Osmanlılar ve en nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti'ne kadar sayısız medeniyete ev sahipliği yaptı.

Sit alanı

Birinci derecede sit alanı olan Hasankeyf’te şu sıralar büyük bir belirsizlik hâkim. İlçe merkezini sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı’nın Haziran ayında su tutmaya başlaması bekleniyor. Batman Doğal Hayatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Emin Bulut, "Ortadoğu’nun en büyük fay hattı üzerinde yaptıkları için bir türlü su toplayamadılar. O yüzden üç yıldır bir erteleme söz konusuydu" diye konuşuyor.

Hasankeyf kahvesi su yerine süt, şeker yerine balla yapılıyor ve içine ceviz parçacıkları atılıyor
Hasankeyf kahvesi su yerine süt, şeker yerine balla yapılıyor ve içine ceviz parçacıkları atılıyorFotoğraf: DW/B. Sezen

Ancak son aylarda aşırı yağışlar nedeniyle belirli miktarda suyun toplanmaya başlandığını söyleyen Bulut, baraja çok yakın bir noktada yer alan Dargeçit’e bağlı Çelik köyünün üçte ikisinin şu an sular altında kaldığını söylüyor.

2006 yılında kurulan "Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi" üyeleri yıllardır Hasankeyf’i kurtarmak için mücadele ediyor. Girişimin sözcüsü avukat Kemal Üner, Hasankeyf'in tam olarak ne zaman sular altında kalabileceğine dair bilimsel bir rapor olmadığını ifade ediyor. Tahminlerin beş, altı aydan 2 yıla kadar değiştiğini hatırlatıyor.

Yöre halkı hala bölgede. Henüz giden olmamış. Yeni yaşam alanları 2 kilometre kadar uzakta tepelik bölgede yer alan "Yeni Hasankeyf" olarak adlandırılan bölge olacak. Evlerin kuraları Nisan ayında çekildi. Hasankeyf'in nüfusu yaklaşık 6 bin 700. Yeni yerleşkede 10 bin kişinin yaşaması öngörülüyor. Ziyaret edilemiyor. Sadece uzaktan izlenebiliyor. "Eski" Hasankeyf'te de eski kale bölümü, tarihi alanlar artık ziyarete kapalı.

"15 Mayıs’tan sonra çıkaracaklar"

Hasankeyf’te kamulaştırma işlemleri bittiği için tüm ev ve arsalar şimdi hazinenin malı. Avukat Üner, "İnsanlara '15 Mayıs’tan sonra burayı boşaltacağız' diye sözlü olarak söylendi" bilgisini veriyor.

Yeni yerleşkedeki evlerin ödemesinin vadeye bağlandığını söyleyen avukat Üner, "İnsanlar birkaç yıl para vermeyecek. 5 yıl sonra ödemeye başlayacaklar" diyor. Hasankeyfli Yakup Ayhan ise bekâr olduğu için yeni yerleşkede ev alamadığını anlatıyor. Ayhan, "Resmi nikah belgesi isteniyor. Bekara ev vermiyorlar. 5 yıl oturulacak. 5 yıl sonra taksitlere bölecekler. 140-150 bin lira eder" diyor.
Emin Bulut’a göre ise yeni yerleşkede pek çok altyapı sorunu var. Bulut, içme suyu gibi ciddi sorunların bir yıl içinde halledilmesinin mümkün olmadığını düşünüyor.

7 tarihi eser taşındı

Şu ana dek Hasankeyf’te yedi tarihi eser taşındı. Eski hamam, Koç Camii minaresi, kale kapısı, Zeynel Abidin Türbesi, İmam Abdullah Zaviyesi ve Eyyubi Camisinin duvarları da bunlar arasında. Emin Bulut, "Bu eserler yeni yerleşkede müze vadisi diye tabir ettikleri alana yerleştirildi. Tamamen toprak dolgusuyla doldurulan ve yarısı heyelana giden bir alan. Orada da tehlike var" diye konuşuyor.

Staudammprojekt in Hasankeyf, Türkei
Emin Bulut yeni yerleşkedeki tehlikeye dikkat çekiyorFotoğraf: DW/B. Sezen

Yüzlerce yıllık bu tarihi eserler, şimdi modern evlerin yakınında geleceğin Yeni Hasankeyf ziyaretçilerini bekliyor. Turizm bölge halkı için çok önemli. Turizmle uğraşanlar, Hasankeyf'in sular altında kalmasının ardından tekne ya da dalgıç turlarıyla turizmin canlanacağı açıklamalarına şüpheyle bakıyor. Çünkü tarımda sulama yanlışları nedeniyle Dicle sularına toprak karıştığı öne sürülüyor. Rengi kahverengi ve bulanık. Ancak yeni su akışı olur da nehir temizlenirse yeni turizm olanaklarının mümkün olacağını düşünüyorlar.

Peki, Hasankeyf'i kurtarmak hala mümkün mü? Şu ana dek bu konudaki tüm girişimler başarısız oldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Şubat ayında Hasankeyf'teki kültür mirasının korunmasına yönelik başvuruyu geri çevirdi. Peki, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmasının bir faydası olur muydu? Üç yıl önce DW Türkçe’ye konuşan UNESCO Dünya Mirası Merkezi Direktörü Mechtild Rössler, bir gerçeği gözler önüne sermişti: "Türkiye'den Hasankeyf'in geçici listeye alınmasına yönelik bile resmi bir talep gelmedi."

Danıştay’dan karar bekleniyor

Avukat Kemal Üner, 2016 ve 2017 yılında Hasankeyf yerleşkesinin taşınmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu’nun aldığı iki kararın iptali için dava açtıklarını belirtiyor. Üner, "Bu iki davamız da Danıştay’da. İki davamızda da henüz karar çıkmadı. Bir tanesinde yakın zamanda karar bekliyoruz. İki ay içinde bekliyorum bir karar" diyor.

Hasankeyf’te bekâr vatandaşların durumu ve yeni yerleşkedeki evlerin maliyetinin biraz yüksek olması iptal istemi için gösterilen nedenler arasında. Üner, "Bunun dışında bunu Bakanlar Kurulu kararı olarak çıkardılar. Kanunla çıkması gerekiyordu. Birçok noktaya biz itiraz ettik. O iptal olursa hukuki işlem de iptal oluyor. Sonuçta bir ilçe merkezinin bir yerden bir yere taşınması var. O zaman o işlem iptal olur. Yeniden kanun ya da karar çıkarılması gerekir. Biraz süreci öteleyebiliriz yani" diyor.

Hasankeyf insanlığa veda etmek üzere

Başak Sezen / Hasankeyf

© Deutsche Welle Türkçe